31 Mart seçim sürecindeki Saadet Partisi’ne yönelik haksız söylemlerin hatırlatılması üzerine Binali Yıldırım, "Saadet Partililerden özür diliyorum" dedi.

Milli Görüş Lideri Necmettin Erbakan Hocanın Türkiye’ye büyük hizmetler yapmış, çok kıymetli bir lider olduğunu belirten Binali Yıldırım, Milli Görüş’ün önemine vurgu yaptı. 31 Mart seçim sürecindeki Saadet Partisi’ne yönelik haksız söylemlerin hatırlatılması üzerine Yıldırım, “Milli Görüş, İslam davasının köküdür. Siyasetin sert rüzgarlarında konjonktürel olarak yanlış anlaşılacak, maksadını aşacak söylemlerde bulunmuş olabiliriz. Bunun için Saadet Partisi mensubu kardeşlerimiz incinmiş olabilir. Bu ülkede Bakanlık yapmış, Başbakanlık yapmış bir kardeşiniz olarak Saadet Partililerden özür diliyorum” açıklamasında bulundu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Milli Gazete’yi ziyaret etti. Milli Gazete İmtiyaz Sahibi Ömer Yüksel Özek ve Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş tarafından karşılanan Yıldırım, Milli Gazete yayın kurulu ve editörleriyle yemek yedi ve seçimlere ilişkin soruları yanıtladı.

MİLLİ GÖRÜŞ, İSLAM DAVASININ KÖKÜDÜR

Mühendislik eğitimi aldığı üniversite yıllarında Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın yerli, milli ve kalkınmacı söylemlerinden etkilendiğini söyleyen Yıldırım “Erbakan Hocamızı anlatmaya gerek yok. Mekanı cennet olsun. Hiçbir zaman şöhret peşinde olmadı. 1974 Kıbrıs Harekatı’ndaki görevini ve etkisini herkes biliyor ama kendisi başbakan yardımcısı olduğu için devlet kuralları gereği dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in ismi daha çok ön plana çıktı. Milli Görüş, İslam davasının köküdür.” açıklamasında bulundu.

BİRBİRİMİZİN YÜZÜNE BAKACAĞIZ

Sohbet sırasında 31 Mart seçim sürecinde Saadet Partisine yöneltilen çirkin ithamlarla ilgili düşünceleri sorulan Yıldırım, “Siyasetin sert rüzgarlarında konjoktürel olarak yanlış anlaşılacak, maksadını aşacak söylemlerde bulunmuş olabiliriz. Bunun için Saadet Partisi mensubu kardeşlerimiz incinmiş olabilir. Bu ülkede bakanlık yapmış, başbakanlık yapmış bir kardeşiniz olarak Saadet Partililerden özür diliyorum. Saadet Partilileri ayrıştırmak, ayrı bir yere koymak gibi bir görevimiz olamaz. Seçimler gelir geçmez biz her zaman birbirimizin yüzüne bakacağız” ifadelerini kullandı.

TEMEL KARAMOLLAOĞLU’NU TAKDİR EDEN BİR İNSANIM

Saadet Partisi Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’na yöneltilen yakışıksız ifadelerle ilişkili olarak da görüşlerini paylaşan Yıldırım, “Temel Karamollaoğlu’nu takdir eden bir insanım. Temel bey bilgisiyle, tecrübesiyle bu ülkeye çok büyük hizmetleri olmuş, ülkenin gelişmesine katkı sağlayacak işler yapmıştır. Temel beye bunun dışında başka bir sıfat asla yakıştıramam. Yöneticiler düzeyinde kırıcı ve yanlış anlaşılmaya müsait şeyler söylenmiş olabilir. Bunlar için de tekrardan özür diliyorum.” ifadelerini kullandı.

GÖNÜL İSTERDİ Kİ TÜM ADAYLAR YAYINA KATILABİLSİN

Yıldırım, Saadet Partisi adayı Necdet Gökçınar ve Vatan Partisi’nin de adayı olmasına rağmen İstanbul seçimlerinde 2 adayla ortak televizyon yayını yapılmasının demokratik olup olmadığına yönelik soruya; “ Gönül arzu ederdi ki bütün adaylar programda yer alsınlar ama bu mümkün olmadı. Bunu biz konuştuk kendi aramızda fakat bizim tek başımıza verebileceğimiz bir karar değildi. Diğer adayları daha az önemli diye nitelemek istemiyorum fakat İstanbul kamuoyu ittifakın iki adayı üzerinde toplanmış gözüküyor. O yüzden bir kamuoyu beklentisi olarak iki aday olarak bir araya geldik. Herkes programı izledi. Nihayetinde seçmen kararını verecek. Ümit ederim İstanbullular geleceklerini belirleyecek en isabetli adayı tercih ederler.” cevabını verdi.

ŞAHSEN ANKET YAPTIRMIYORUM

Seçim anketlerine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Yıldırım, “Ben şahsen anket yaptırmıyorum ama partimiz düzenli anketler ve saha araştırmaları yapıyor. Ben hep söylerim en doğru anket sandıktan çıkan ankettir. Anketler son zamanlarda yönlendirmeye yönelik sonuçlar da doğuruyor. Anketlerimiz yapılıyor. Sonuçlarda bir sıkıntı yok. Elimize ulaşan rakamlarda sonuçların neredeyse birbirine yakın olduğunu görüyoruz.” dedi.

31 MART SEÇİMLERİNİN YENİLENMESİNİ İSTEMEDİK

31 Mart seçim sonuçlarına ilişkin de konuşan Yıldırım, “31 Mart’ta biz seçim kaybetmedik, rakibimiz de kazanmadı. 31 Mart seçimi sonuçlanmadı. Seçime hile karıştı. Oy kaydırmaları yapıldı. Bizim oylarımız başka adaylara yazıldı. 6 ilçede oyların kısmen ya da tamamen yeniden sayılmasıyla aradaki oy farkı 13.729’a düştü. Sandıkların geriye kalan yüzde 90’ı sayılsaydı seçmenin kafasındaki sorular da cevap bulmuş olacaktı. Biz hiçbir zaman seçimin yenilenmesini istemedik. Baştan beri CHP’ye oyların tamamının sayılmasını teklif ettik. Ama CHP olarak kabul etmediler. Bize oy verenlerin oylarını korumak zorundaydık. YSK’ya başvurumuzu yaptık, gerekçeler incelendiğinde haklı olduğumuz ortaya çıktı. YSK da seçimleri yenileme kararı verdi. Seçim tekrarı sonuçlanmayan bir seçimin yenilenmesinden ibarettir” değerlendirmesinde bulundu.

Milli Gazete