Bilal Erdoğan: 'Bize gerici diyenler mandacıdır'
Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, Türkiye’de muhafazakar ve inançlı kesimi ‘gerici’ diye damgalayan bazı kesimler bulunduğunu, bu kesimlerin ortak özelliğinin ise Türkiye’yi başka ülkelerin mandası haline getirmek..
Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, gençlikteki 15 Temmuz ruhunun Batı tarafından Türkiye’ye biçilen elbisenin yırtıldığı bir süreç olduğunu belirterek, “2053 Türkiyesi, 2071 Türkiyesi göreceksiniz 21. yüzyıla damgasını vuracak. Bütün bunlar bugünün gençliğinin omuzları üzerinde yükselecektir” dedi. Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Ordu Şubesi binasının açılışı TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Altınordu ilçesi Atik İbrahim Paşa Camii (Orta Camii) önünde gerçekleştirilen açılışta bir konuşma yapan Bilal Erdoğan, son 150-200 yıldır Türkiye’ye ‘modernite ve batılılaşma’ adı altında bir kimlik biçildiğini, bunu yaparken de Türkiye’nin kendi teknolojisini, kendi kimlik ve bağımsızlığını geliştirmesine engel olduklarını belirtti. Bilal Erdoğan, “Son 150-200 yıldır bize biçilen medeniyet, modernite, batılılaşma adı altında sadece onların müziklerini dinleme, onların kıyafetlerini giyme, onların harflerini kullanma, onların takvimlerini kullanmaktan ibaretmiş gibi böyle bir kimlik biçildi. Eğer gelişmek ise bu, o zaman niçin kendi uçağımızı yapacağımız zaman Nuri Demirağ’lara engel olundu? Niçin bu ülkede bize ait teknolojiler geliştirileceği zaman engel olundu? Kendi arabamızı üretmek istediğimiz zaman, devrim arabasının hikayesini bilirsiniz, engel olundu. Çünkü bir yandan milletimize gelişeceksiniz, batılılaşacaksınız, modernleşeceksiniz diye bir hap yuttururken öbür yandan bizi kimliksizleştirmeye mahkum ettiler. Ve bu oyunu özellikle gençlerimiz üzerinde oynadılar” diye konuştu.
“15 Temmuz ruhu dünyaya damgasını vuracaktır”
Bir ülkenin bağımsız olmasının sadece ekonomik ve askeri güçle mümkün olmadığını, aksine kendi kimliğini korumasından geçtiğini belirten Bilal Erdoğan, 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı çıkan gençliğin artık uyandığını ve gerçekleri anlamaya başladığını vurguladı. Erdoğan, şöyle konuştu: “Şimdi 150-200 yıllık kimlik erozyonundan sonra kültürsüzleştirme tağutlarından sonra bu millet yeniden ayağa kalkmaya başladı. Bu gençlik yeniden dünyada bir misyonu olduğunu görmeye anlamaya başladı. Ve Türkiye’ye biçilen bu kaderin, kaderimiz olmadığını hep birlikte anlamış olduk. 15 Temmuz işte bütün bu gidişatın dönüm noktası oldu. Neden, çünkü sizler genç kardeşlerimiz sokaklara çıkarak bizi yozlaştırmak isteyen, bizi bağımsızlığımızdan mahrum etmek isteyen, bizi köle kılmak isteyenlere isyan etmiş olduk. Sokaklarda tankların önünde, silahların karşısında durmak suretiyle biz artık kimliğimizle de bağımsız olacağımızı bütün dünyaya haykırmış olduk. Bunu bu milletle yaptık. Allah'ın izniyle bu ruhla yetişen gençlerimiz göreceksiniz çok kısa zamanda sadece bölgesine değil sadece ümmetin gönül coğrafyalarına değil bütün dünyaya damgasını vuracaklardır.”
“Bize gerici diyenler mandacı”
Türkiye’de muhafazakar ve inançlı kesimi ‘gerici’ diye damgalayan bazı kesimler bulunduğunu, bu kesimlerin ortak özelliğinin ise Türkiye’yi başka ülkelerin mandası haline getirmek isteyen kesimler olduğuna dikkat çeken Erdoğan, konuşmasında şu görüşlere yer verdi: “Bize medeniyeti, moderniteyi sadece şekli unsurlar üzerinden dayatmaya çalışanlara bunun gerçek anlamda bilimle, fenle, gelişmeyle, kendi teknolojilerimize sahip olmakla, kendi üretim imkanlarına sahip olmakla mümkün olduğunu göstereceğiz. Onlar bize gerici diyorlar ya, niye gerici diyorlar, güya biz eski zamanlara özeniyoruz diye gerici diyorlar. Biz eski zamanlara özendiğimiz için bu yolda değiliz. Biz geçmişimizi bilmeden geleceğimizi bağımsız bir şekilde kuramayacağımızı bildiğimiz içini gericiyiz. Eğer bunun adı gericilikse. Bize gerici diyenler bu ülkeyi bir manda ülkesi haline getirmek istediler. Kimin mandası? İşte bir zaman İngiliz mandası olsun, bir zaman Amerikan mandası olsun, bir zaman Avrupa mandası olsun. Biz bunu kabul ettik mi? Etmedik, 15 Temmuz’da da bunu ispat ettik. Biz bağımsızlığa aşık bir milletiz. İşte bu bağımsızlığımızı inşallah kimliğimizle, kültür sahasında da yaşatacağız. Bunun için geçmişimizi ecdadımızı çok iyi bileceğiz. Bir milletin hafızasını silmek isteyenler ne yaparlar? Geçmişi ile arasındaki ilişkiyi koparırlar. Biz bu ilişkiyi inşa edeceğiz bir kere. Niçin? Ecdadın dünyaya adalet götürdüğü, zulümlere karşı mücadele ettiği o ruhu 21.yüzyıla, 22. yüzyıla taşıyacağız da onun için. 2053 Türkiyesi, 2071 Türkiyesi göreceksiniz 21. yüzyıla damgasını vuracak. Bütün bunlar işte bu gençlerin omuzları, elleri üzerinde yükselecektir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.