FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından pişman olan birçok örgüt üyesi itirafçı oldu ve örgütle mücadeleye katkıda bulundu. İtirafçıların verdiği bilgilerle adeta FETÖ'nün inlerine girildi. Başta yargı, emniyet ve TSK olmak üzere devlet kurumlarındaki yapılanmayı anlatan itirafçılar ya tahliye edildi ya da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın "Devletin şefkat kapısı açık, örgütle mücadeleye yardımcı olun" çağrısı yaptı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak da FETÖ üyeliğinden tutuklananlar için önemli bir açıklama yaptı. KARAR'a konuşan Başsavcı Kodalak, "15 Temmuz kanlı darbe girişimine katılanlar TCK'nın 309. maddesinde düzenlenen 'Anayasa'yı ihlal' suçundan yargılanacak. Bu sanıklar itirafçı olsalar dahi tahliye edilmeyecek; ancak TCK'nın 314/2. maddesinden örgüt üyeliğinden tutuklanan şüpheliler FETÖ'yle ilgili etkili bilgiler paylaşmaları halinde tahliye ediliyorlar, edilecekler" dedi.

İNSİYATİF KULLANIYORUZ

FETÖ'yle ilgili verdikleri bilgilerle örgütün çözülmesinde etkili olanlar hakkında kanun gereği değil ama inisiyatif alınarak tahliye kararları verildiğini belirten Kodalak, itirafçılara yönelik kanun gereği de ceza indirimi başta olmak üzere farklı uygulamalar olduğunu ifade etti.

HUKUKTAN TAVİZ YOK

Kodalak şöyle konuştu: Soruşturmalarda hukuktan asla taviz vermiyoruz. FETÖ'nün yaptığı soruşturmalar gibi hukuk dışı, insani değerleri hiçe sayan uygulamalar asla söz konusu olmayacaktır. Devletin şefkatli eli öyle ya da böyle örgüte katılmış olup da pişmanlık duyanlara uzanmış durumdadır. Bu eli tutsunlar ve devletine, milletine, inancına ihanet eden bu örgütün çökertilmesinde katkı versinler.

YA ETKİN PİŞMANLIK YA DA TANIKLIK

İtirafçılık, kanunlarda 'etkin pişmanlık' ve 'gizli tanık' sistemi olarak düzenleniyor. Eski Ankara Başsavcı Vekili Abdullah Ayhan Şan, FETÖ üyesi olmak suçundan haklarında işlem yapılanların itirafçı olmak istemeleri halinde yararlanabileceği kanuni düzenlemeleri şöyle açıkladı: Etkin pişmanlık, örgüt üyesinin pişman olduğunu beyan ederek itiraflarda bulunmasını gerektiriyor. Ancak bu itiraflar hem kendi suçu hem de örgütle ilgili bilgilerini anlatmasını kapsıyor. Gizli tanıklık ise çok daha farklı. İtiraf edeceği bilgilerin örgütle ilgili ciddi bilgiler olması, örgütün çözülmesine önemli katkı sağlaması gerekiyor. Bu durumda gizli tanık olan kişi gerçek ismiyle yargılanmaya devam ediyor, ancak tahliye edildiği için gıyabi tutuklu olarak görünüyor. Diğer yandan gizli tanığın kimliği, adresi, isterse yüzü değiştirilebiliyor. Devletin koruması altına giriyor.

KİMLİĞİ DE YÜZÜ DE DEĞİŞTİRİLİYOR

Tanık Koruma Kanunu'na göre eğer FETÖ üyesi 'etkin pişmanlık'tan yararlanıp itirafçı olursa verdiği bilgelerin önemine göre 'gizli tanık' olabiliyor. Kanunda gizli tanıkların faydalandığı koruma programında alınan bazı tedbirler şöyle:

Kimlik ve adres bilgilerinin kayda alınarak gizli tutulması ve kendisine yapılacak tebligatlara ilişkin ayrı bir adres tespit edilmesi.

Duruşmada ses veya görüntüsünün değiştirilerek özel ortamda dinlenmesi.

Fiziki koruma sağlanması.

Nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, pasaport, evlilik cüzdanı, diploma ve her türlü ruhsat gibi resmi belgelerin değiştirilmesi ve düzenlenmesi.

Geçici olarak geçimini sağlama amacıyla maddi yardımda bulunulması.

Fizyolojik görünümün estetik cerrahi yoluyla veya estetik cerrahi gerektirmeksizin değiştirilmesi, uygun kimlik bilgilerinin düzenlenmesi.

FETÖ'YÜ ANLAT İHRAÇTAN KURTUL

İtirafçı hakim ve savcılara göreve dönüş yolu... Açıklama Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Mehmet Yılmaz'dan geldi. Haklarında FETÖ'den işlem yapılan hakim-savcıları itirafçı olmaya çağıran Yılmaz, itiraflarından fayda sağladıkları bazı hakim ve savcıları görevde tutmayıp istifa etmelerini sağlayarak, avukatlık yolunu açabileceklerini söyledi. Yılmaz, şunları kaydetti:

İtirafları çok daha yararlı, çok daha önemli olan hakim-savcıların meslekte tutulmalarını genel kurulda tartışacağız. Çok yararlı itiraflarda bulunanlar, çok samimi, örgütü çökertmede çok faydalı itiraflarda bulunanları meslekte tutmayı bile tartışacağız ama her şeyden önce onlar için adli açıdan bir cezasızlık hali söz konusu. O nedenle genellikle etkin pişmanlık yasasından faydalanmalarını öneriyoruz.

Gerçekten samimi, örgütü çökertmede çok büyük fayda sağlamış, çok yararlı olduğuna karar verdiklerimizi farklı farklı muameleye tabi tutacağız. Adli yargıda zaten mahkeme kendisi takdir edecek. Biz de disiplin açısından itirafta bulunan hakim, savcılar olursa ihraç yoluna gitmeyeceğiz. Onlara gereken her türlü ayrıcalığı tanımayı düşünüyoruz. Yeter ki bize örgütü deşifre konusunda çok yararlı bilgiler versinler.

İtirafçıların, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyenlerin verdiği isimler var. Bu isimlerle elimizde oluşmuş bir liste var. Bu itiraflarda adı geçenlerle ilgili arkadaşlarımız bir çalışma yapıyor. Onlarla ilgili yeni bir çalışmamız olacak. Bin civarında, bini geçebilir.

ALMANYA'YA SIĞINDILAR

Alman hükümeti, Türkiye'den 35 diplomatik pasaport sahibinin, FETÖ'nün darbe girişimi sonrası iltica talebinde bulunduğunu, bu rakama eşler ve çocukların da dahil olduğunu açıkladı. Söz konusu taleplerin eyalet yüksek mahkemeleri ve Federal Başsavcılıkça titizlikle değerlendirmekte olduğu kaydedilen açıklamada, ayrıca başvuruların hükümet tarafından da tek tek inceleneceği vurgulandı.

HİLAL ÖZTÜRK/Karar Gazetesi