Başbakanlık'tan açıklama: Uçağı Suriye düşürdü

Başbakanlık'tan açıklama: Uçağı Suriye düşürdü

TÜRK Hava Kuvvetleri’ne ait bir savaş uçağının Suriye açıklarında düşmesi sonrası Başbakan Erdoğan, Rio+20 zirvesi dönüşü güvenlik zirvesinin toplanmasına karar verdi.

Özel uçak “ANA” ile 18.50’de Ankara’ya inen Erdoğan ayağının tozuyla zirve öncesi açıklama yaptı. Erdoğan düşen uçakla ilgili "Pilotlarımızla ilgili bir haber yok. Şu anda dört tane hücum botumuz, helikopterlerimiz, Suriye’nin hücum botları aramayı sürdürüyorlar" dedi.

İşte Başbakan’ın konuşmasından satırbaşları:

Güney Amerika’ya yapmış olduğumuz seyahatin ardından sizlerle basın toplantısını yapmanın faydasına gereğine inanıyorum.

Meksika’da G-20 Zirvesi’ne katıldık. Ardından da 20-22 Haziran’da Brezilya’da BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı’na katıldık.

Uçakların görevi Kıbrıs

Türk Hava Kuvvetleri'ne bağlı savaş uçaklarının Kıbrıs ve Akdeniz'de çeşitli görevlerde bulunduğu biliniyor. F-4E Phantom tipi uçakla Akdeniz'e düşen pilotların da Akdeniz'de benzer bir görevde bulunduğu iddia edildi.

Ziyaretimin Meksika bölümünde yanımda Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Maliye Bakanı sayın Mehmet Şimşek benimle birlikteydiler.

Ziyaretlerimiz vesilesiyle gerek ben gerekse bakan arkadaşlarım son derece yararlı verimli ikili görüşmeler yaptık. Özellikle G-20 Zirvesi’nin hemen öncesinde iş zirvesi yani B-20 denilen toplantılarına katıldım. Özellikle iş adamları veya iş dünyasının temsilcileriyle bir araya geldik. Bu çerçevede iş dünyasının önemli sorunlarını bu temsilcilerle görüşme fırsatı oldu. Bizler G-20 çalışmalarının olumlu sonuçlarının olduğuna inanıyoruz. Bu çalışmalar sayesinde küresel ekonomik ve mali krizin menfi etkilerinin azaltılması daha büyük felaketlerin önlenmesi de mümkün oluyor.

 

"YUNANİSTAN'DA HÜKÜMETİN KURULMASI RAHATLATTI"

Hepsi dertli hepsi bu noktada sıkıntılı. Tek burada rahatlatan bir süreç diyeceğim o da Yunanistan seçimi ve neticesinde hükümetin kurulması olayı.

Özellikle AB üyesi ülkelerini rahatlatmış durumda ve Euro’yla ilgili farklı tartışmalar gündeme gelecekti ama hükümetin kurulmuş olması daha rahat karar vermeyi, belki bir umudun ertelenmesi olarak da değerlendirilebilir. Yahut bu ertelenmeyle birlikte yeni bir dönem olur mu olmaz mı bilemem, onu yeni hükümet ortaya koyacaktır.

BİZLER AYNI EKONOMİLERİN PARÇASIYIZ

Şu hususu özellikle vurgulamak isterim. Bizler gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler olarak aynı sistemin parçasıyız. Türkiye 2015 yılındaki zirvenin dönem başkanlığını üsteleneceği için küresel ekonomik istikrarın sağlanması yönündeki çabalara güçlü desteğimizi devam ettireceğiz.

Meksika’daki zirvede tabii ki özel görüşmelerimiz oldu. Rusya Devlet Başkanı ve Çin Devlet Başkanı ile görüşmem oldu. Aynı şekilde Amerika Birleşik Devleti Başkanı Barack Obama ile Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile görüşmem oldu. O görüşmelerde daha çok Ortadoğu konuları yer aldı.

Ardından Brezilya’ya geçtik. Rio+20 toplantısına katıldık. Aslında bu toplantı adeta bir BM toplantısıydı. BM’nin tüm üyelerinin devlet başkanları hükümet başkanları veyahutta en azından bakanlar olarak temsilcilerinin katıldığı gerçekten çok çok yüksek katılımlı diyebileceğim bir toplantıydı ve dünya liderleri olarak onayladığımız sonuç belgesini ciddi bir gelişme olarak görüyorum.

BREZİLYA İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ OLASI İŞBİRLİKLERİ KONUŞULDU

Konferans vesilesiyle özellikle Brezilya Cumhurbaşkanı Roussef ile birlikte bakanlarımla birlikte sabah kahvaltısı yaptık. Bu uzun süreli sabah kahvaltısı aynı zamanda çalışma kahvaltısıydı.

Gerek Brezilya Türkiye ilişkiler, gerek Rio+20 toplantısı gerek Suriye ilgili konuları kendisiyle görüşme fırsatımız oldu. Bakanlarımız Brezilya Türkiye arasında neler yapabiliriz, bunları muhataplarıyla görüşmeler yapıldı. Petrol konusunda bazı görüşmeler, toplu konutla ilgili olarak bazı görüşmeleri çevre ve şehircilik bakanımız yaptı. Bizim toplu konut çalışmalarımızda onlara cazip gelen yanlar oldu.

Bunun dışında Brezilya’da gerek Fas Başbakanı, Sırbistan Cumhurbaşkanı, Nepal Başbakanı ki, aynı oturumda eş başkandık. Bunun yanında farklı ülkelerden Avustralya Başbakanı olmak üzere görüşmelerimiz oldu.

TERÖRLE MÜCADELE DEVAM EDECEK

Sekiz şehidimizin haberini aldık. Şehitlerimizin ailelerine başsağlığı diliyorum. Bu arada yine iki polisimizin, bir sivil vatandaşımızın yaralandığı Diyarbakır olayında da yaralılara Allah’tan şifalar diliyorum.

Özellikle teröre yönelik mücadelemizin, bugüne kadar olan kararlılığımızla devam edeceğini ifade etmek istiyorum.

Yine söylüyorum. Bu işin tek çözüm noktası var, terör örgütünün silah bırakmasıdır. Terör örgütü silah bırakmadığı sürece bizim güvenlik güçlerimizin operasyonları durdurması diye bir şey asla söz konusu olamaz. Siyasi uzantılarının ifade ettiği, silahın bırakılması, operasyonun durdurulması, eğer dürüstse bunlar kendi iradelerini onların üzerinden durdurabiliyorsa, o zaman silahların bırakılması o bırakıldığı andan itibaren zaten güvenlik güçlerimizin operasyon diye bir derdi yoktur. Güvenlik gücü, operasyonu gerekli gördüğü zaman yapar. Dertsiz başını niye derde soksun. Adı üstünde, güvenlik gücü var. Güven sağlamak için var. Yani ülkemizin her karesinde yaşayan tüm insanımıza, huzur için refah için var.

Bu keyfi bir olay değildir. Sadece böyle bir huzurun sağlanmasına yönelik bir görevdir. Yine açık söylüyorum. Silahlar bırakıldığı anda, operasyonlar da kesinlikle bitecektir biter. Bunu da tekrar ifade etmiş olayım.

Başbakan Erdoğan açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı..

Bugün TSK bir açıklama yaptı. Malatya’dan havalanan uçakla irtibatın kesildiğini açıkladı. Uçağı Suriye mi düşürdü? İddialar var. Uçak düştü mü düşürüldü mü?

Genelkurmayımız zaten gerekli açıklamayı yaptı. Uçağın düştüğü noktasında. Düşürüldü diyemiyorum, kesin bilgiler elde olmadıktan sonra bunun söylenmesi mümkün değil. Biraz sonra bir toplantı yapacağız. Hem terörü hem bu konuyu görüşeceğiz.

Bildiğiniz gibi Hatay’ın güneyinde böyle bir bölgede olduğu söyleniyor. Pilotlarımızla ilgili bir haber yok. Şu anda dört tane hücum botumuz, helikopterlerimiz, Suriye’nin hücum botları falan aramayı sürdürüyorlar. Bu arama-tarama neticesinde orada bakalım ne gibi bulgular elde edilecek. Bunu göreceğiz. Bu çalışmalar netice alıncaya kadar orada devam edecek. Detay bilgileri toplantıdan sonra açıklarız.

Suriye’nin özür dilediği konuşuluyor?

Bende böyle kesin bir bilgi yok. Yapacağımız görüşmeden sonra gerçekten özür dilenmiş mi, dilendiyse ne diye dilenmiş, çıktıktan sonra net açıklamayı biz, toplantıdan sonra yapacağımız basın açıklamasıyla bildiririz.

Terörle mücadele noktasında siz yurtdışındayken genelkurmay başkanı bazı açıklamalarda bulundu. Kandil’e girme noktasında üç şart var dedi. Bu konu gündeme gelecek mi? Obama’yla bu konu görüşüldü mü? Sayın Arınç’ın açıklamaları olmuştu. Yeni adımlar atılabilir şeklinde.

 Şimdi size detay vermeyeceğim. Şimdi bu detayları görüşeceğimiz bir toplantıya gideceğim. Ondan sonra çok daha sağlıklı açıklamalar yaparız. Kandil’i de konuşuruz, Türkiye’deki Kandil’i de konuşuruz. Ama şu bir gerçek. İşte şehitlerimiz oldu, ama şehidimizin arkasından, kuvvet komutanlarımız bölgede yerlerini aldılar ve teröristlere karşı orada yapılan operasyonlarla da 31 tane operasyonu, inlerinde yakaladılar ve gereğini yaptılar. Daha önce de söylendiği gibi yapanın yanında bunlar kar kalmayacak. Bedelini muhakkak ödeyecekler. Onun için de ya silahı bırakacaklar, ya silahı bırakacaklar. Başka izahı yok. Kendilerine başka yer bulmuşlarsa dünyada gidebilirler. Zaten Kandil’dekiler başka ülkedeler. Farklı yerlere de gidebilirler. Kuzey Irak’ta bu tablodan rahatsız. Barzani’nin de yaptığı bir açıklama var. Ama biz böyle bir şeye karar verdiğimiz anda, çokta izin alma gibi bir durumumuz söz konusu değil. Bu ülke NATO’nun üyesidir. Ülkemize herhangi bir saldırı olduğu anda gereken cevabı anında verir.

Türkiye’deki Kandil?

Onu sen düşün artık. Adres ara biraz.

Saldırının zamanlaması, daha önceki gezilerinizde de saldırılar yaşanmıştı. Leyla Zana’dan gelen açıklama, muhalefetten gelen uzlaşma çağrıları. Zamanlamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu tür şeylere artık biraz alıştık. Bizim görevimiz alınması gereken tedbirlerdir, atılması gereken adımlardır. Biz tabi devlet yönetiyoruz. Bu tür şeyler olacak diye de bizim hiçbir zaman yurt dışı seyahatlerimiz ertelenemez yada bunlara bağlantılı yürüyemez.

Bu iş artık bitsin. Ülkemin bazı bölümlerinde rahatsızlık artmış durumda. Şehidimiz yeri geliyor bakıyorsunuz Kayseri’den yeri geliyor Rize’den yeri geliyor bakıyorsunuz Edirne’den İzmir’den. Her yerden bir şehit çıkıyor. Oralarda da analar ağlıyor. Ama bakın yeri geliyor Hakkari’de bir Kürt kardeşimizin evladı da aynı şekilde şehit ediliyor. Yani Kürt Kürdü de vuruyor. Böyle bir durumda var. Türk’ü Kürde vurdurmak diye bir durum yok. Yapanlar hedeflerinin ne olduğunun farkında değiller.  Bizler buna müsaade etmeyeceğiz.

Suriye tarafından rehin alındığı iddiası? Uçak, neden Suriye karasularında uçuyordu?

Hayır hayır böyle bir durum yok. Ne oldu da oraya geçti, elimizde kesin bir bilgi yok. Yapacağımız toplantıda bunlar ortaya çıkar.

Hürriyet

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.