Başbakan'ın ve bakanın her açıklaması öğretmen tokat

Başbakan'ın ve bakanın her açıklaması öğretmen tokat

BAŞBAKANIN VE BAKANIN HER AÇIKLAMASI ÖĞRETMENE TOKAT

Hükümet avize dükkânına girmiş fil gibi. Her hareketi toplumun bir kesimini eziyor. Maliye bakanın her açıklaması memura küfür. Milli eğitim bakanın her açıklaması öğretmene tokat. İçişleri bakanının her açıklaması ülkemizde yaşanan kirli savaşta ölenlerin anısına saygısızlık. Başbakanın öğretmenler ile ilgili son açıklaması ise öğretmenin saygınlığına fatihaydı. Ey hükümet titre ve kendine gel. Devletin tüm işlerini şamar oğlanına çevirdiğin bu üç milyon memur ile yürütüyorsunuz. Memurlar bu ülkenin sosyal yardıma muhtaç kesimi değil, üreten ve ürettiğinin karşılığını isteyen kesimdir.

Her memur zammında halkla memurlar karşı karşıya getirilmeye çalışılır. Ezber cümle bir anda hortlatılır; “Eğer memura zam verirsek bu daha fazla vergi demektir, bu vergi de halkın cebinden çıkacak, olmayanı veremeyiz!” sanki memurlar bu halkın işini değil de Yunanistan halkının işini yapıyor!

Hükümet bir yandan ihracat rekorlara kıran, dünya sıralamasında on altıncı büyük ekonomisi olan, istikrarlı bir şekilde büyüyen, lider ülke profili sunarken, diğer yandan söz çalışanın alın terini vermeye gelince Yunanistan sendromuyla çıkıyor karşımıza. On sente muhtaç Türkiye’nin başbakanıyla, on altıncı büyük ekonomiye sahip Türkiye’nin başbakanı aynı telden çalıyor; “bütçe imkanlarımız kısıtlı, olmayanı veremeyiz”.

Öğretmenler sayın başbakanın en sevdiği kesimmiş! Gölge etme başka ihsan istemeyiz. Sevdiğiniz için mi şuan öğretmenler en düşük memur maaşı alıyor. Sevdiğiniz için mi nerde öğretmen düşmanı varsa bulup Milli Eğitim Bakanı yapıyorsunuz? Bir kere öğretmenleri diğer memurlarla kıyaslamak bir cehaletin tezahürü değilse, gözden çıkartmaktan başka bir şey değildir. Evrakla uğraşmakla, kırk tane çocukla uğraşmak aynı şey nasıl olabilir? Bu iki insanın manevi yükü ve yaşadığı stres aynı olabilir mi? Sınıftaki çocukları otur deyince oturan, kalk deyince kalkan kendi grubunuz gibi sanıyorsunuz? Hiç tapu kadastro memurları için eli öpülesi diyen bir başbakan, bir bakan duydunuz mu? Ama eli öpülesi öğretmenlerimiz sözünü siz dahil tüm başbakanlardan ve bakanlardan işittik. Evinizin tapusunu düzenleyen memura yıllar sonra gidip elini öpme gereği hiç duydunuz mu? Ama öğretmeninizin elini öptünüz. Bu farkı yaratan değeri nasıl ve hangi vicdanla bir anda silip atabiliyorsunuz? Öğretmenin haricinde kaç memur eve iş götürür? Öğretmen okuldan çıkar akşam alır eline yazılı okur ya da yarın anlatacağı derse hazırlık yapar. Öğretmenin iki ay tatili varmış? İstatistiklerine bak bakalım kaç öğretmen o tatillerde yurt dışına çıkıp tatil yapabiliyor? Bırakın yurt dışını kaç öğretmen memleketine çoluğunu çocuğunu toplayıp ziyaret için gidebiliyor? O tatillerde öğretmenler ek iş yapıp senin oluşturduğun sefalet durumunu aşmaya çalışıyor.
İktidarın öğretmenlere karşı tavrı net olarak bellidir. Toplu sözleşme sürecide bunu perçinlemiştir. Şuan okullarda yetmiş iki bin öğretmeni ücret karşılığı asgari ücrete çalıştırıyor. Üç yüz bin öğretmen de dışarıda sıra bekliyor. Altı yüz bin de fakültelerde var. Hükümet bunu kullanıyor. Yarattığı işsiz öğretmenler üzerinden, çalışan öğretmenleri vuruyor.

Öğretmenlere verilen değer eğitime verilen değer kadardır. Birilerine rant yaratmak için milyarlarca dolar tutacak akıllı tahta ve tablete gelince para var, eğitimin olmazsa olmazı öğretmene gelince paraya yok, siz inanıyor musunuz bu yalanlarınıza ki bizden inanmamızı bekliyorsunuz?

Sayın Başbakan akıllı tahtalarınız, tabletleriniz öğretmenlerin yerini asla tutamaz! O materyalleriniz öğretmenler olmadan bir hiçtir. Öncelikle yatırımı öğretmenlere yapınız. Eğitimin kalitesi, öğretmenin kalitesiyle eş değer gider bunu da unutmayınız.

ÖZGÜR EĞİTİM-SEN
YÖNETİM KURULU
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum