Bakanlar Kurulu'nda neler görüşüldü?

Bakanlar Kurulu'nda neler görüşüldü?

Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ele alınan konularla ilgili basın toplantısı düzenledi.

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasını içeren yasal düzenlemenin, ''TBMM'den yeterli çoğunlukla'' geçtiğini belirterek, ''Dolayısıyla bundan sonra Sayın Cumhurbaşkanı onaylar ya da onaylamaz o kendi takdirleridir. Anayasa Mahkemesine gider ya da gitmez, o da bu işi Anayasa Mahkemesi'ne götürecek makamların kendi takdirleridir'' dedi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu'na ilişkin açıklamalarının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı. ''Askerlerin sivil yargıda yargılanmasını öngören bir düzenleme var. Bu konuda Genelkurmayın, askerlerin bilgisi var mı? Anayasa'ya aykırı olduğu iddia ediliyor. Bu düzenlemenin Anayasa'ya aykırılığı var mı?'' sorusuna Çiçek, şu yanıtı verdi:

''Hükümetler, Anayasaya aykırılığın değerlendirildiği kurullar, makamlar değil. Hükümet bir tasarı hazırlarken, hiç şüphesiz hazırladığı tasarının Anayasa uygunluğunu dikkate alarak hazırlar. Ama buna rağmen eğer muhalefet ya da Anayasa Mahkemesine konuyu götürmeye yetkili yargı makamı, Hükümet tarafından Anayasa'ya uygun olduğu kanaatiyle Meclis'e sevk edilen tasarı kanunlaşırken, bunu Anayasa Mahkemesine götürebilir. Uygunluk denetimini yapacak olan makam, Anayasa Mahkemesidir. Dolayısıyla gündemdeki yasayla ilgili olarak televizyonlardaki tartışmaları izliyoruz. Herkes kişisel kanaat serdedebilir, Anayasaya uygun olduğunu söyleyenler de var, aykırı olabileceği iddiasında olanlar da var. Hiç şüphesiz eğer konu Anayasa Mahkemesinin önüne gidecekse ki Anamuhalefet Partisi konuyu oraya götüreceğini ifade ediyor... Dolayısıyla bu konunun ne ölçüde hukuken doğru olup olmayacağını karar verecek olan Anayasa Mahkemesi'dir. Birinci konu budur.

İkincisi tabiatıyla bir tasarı veya teklifin kanunlaşıncaya kadar muhtelif evrelerden geçiyor. Bahse konu tasarı, vaki olan önergelerle birlikte artık TBMM'deki hazırlık devresi bitmiştir.

Yani TBMM Tarafından şu an yapılabilecek herhangi bir şey yoktur. Artık Cumhurbaşkanı'ın onayına sunulmuştur. Meseleyi, Anayasa, İçtüzük ve usul açısından takip etmekte fayda vardır. Bu tartışmalar teorik olarak yapılabilir ama 'pratikte yapılabilecek ne vardır' diye baktığımızda bu tasarı, TBMM'den geçmiştir. Yeterli çoğunlukla geçmiştir, hatta tartışılan madde açısından bakarsanız, herkesin mutabakatıyla geçmiştir. tutanaklara baktığımızda aksine bir durum söz konusu değildir. Dolayısıyla bundan sonra Sayın Cumhurbaşkanı onaylar ya da onaylamaz o kendi takdirleridir. Anayasa Mahkemesine gider ya da gitmez, o da bu işi Anayasa Mahkemesine götürecek makamların kendi takdirleridir.''

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, bürokrasinin azaltılması ve işlemlerin basitleştirilmesi başlığı altında 170 yönetmelikte değişiklik yapıldığını belirterek, 420 belgenin işlemden kaldırıldığını, 215 hizmette de noter onayına gerek olmayacağını söyledi.

Cemil Çiçek, Başbakanlık Merkez Bina'da yapılan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, TBMM'nin tatile girmesi nedeniyle 23. dönemde yapılan çalışmaları hükümet açısından değerlendirdiklerini belirtti. Çiçek, bu yasama yılında 480 adet kanun teklifi bulunduğunu, bunlardan 19'unun yasalaştığını anlattı.

Bu yasalarla birlikte 233 adet kanun tasarısı ve teklifinin 23. dönemde yasalaşarak yürürlüğe girdiğini vurgulayan Çiçek, ''Ayrıca yine bu dönemde 416 araştırma önergesi verilmiş 58'i kabul edilmiş, 8 tanesi için komisyonlar kurulmuş, 5 tanesinin genel görüşmesi yapılmış, halen çalışmakta olan bir tek komisyon var. Merhum Yazıcıoğlu'nun kazasıyla, bunun araştırmasıyla ilgili'' dedi.

Bu dönemde 8 bin 587 yazılı soru önergesi verildiğini, hükümetin bunların 4 bin 441'ini cevaplandırdığını anlatan Çiçek, sözlü olarak verilen bin 475 sorudan 779'una hükümet adına cevap verildiğini ifade etti.

Çiçek, ''Bu istatistikleri, bu rakamlara baktığımızda 23. dönemde çok önemli yasal düzenlemelerde bulunulmuş ve denetim faaliyetleri de sürdürülmüştür. Verimli bir dönem geçirdiğimiz kanaatini taşıyoruz. Bu sebeple, bu neticenin hasıl olmasında teker teker emeği geçen tüm milletvekillerimize ve tüm parti gruplarına hükümet adına teşekkür etmek istiyoruz'' diye konuştu.

-AB'YE KATILIM SÜRECİ-

Çiçek, bugün yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında da AB katılım süreciyle ilgili çalışmaların ele alındığını ifade ederek, her zaman olduğu gibi Bakanlar Kurulunda Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın konuyla ilgili yapılan çalışmalar konusunda kapsamlı bilgi sunduğunu söyledi.

Çek Cumhuriyeti'nin AB Dönem Başkanlığının yarın akşam itibarıyla sona erdiğini anımsatan Çiçek, 1 Temmuzdan itibaren İsveç'in dönem başkanlığının başlayacağına dikkati çekti.

Çek Cumhuriyeti'nin dönem başkanlığında ''Vergilendirme Faslı''nın açılması bakımından yarın ilgili kuruluşlardan ve bakanlıklardan temsilcilerin Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış ile birlikte Brüksel'e gideceklerini bildiren Çiçek, şöyle devam etti:

''Çek dönem başkanlığında vergilendirme faslı da açılmış olacaktır. Önümüzdeki 6 aylık dönemde İsveç'in dönem başkanlığında hazırlıkları bugünden büyük ölçüde tamamlanmış bulunan Sosyal Politika ve İstihdam başlığının, Rekabet başlığının, Çevre Faslı'nın, Eğitim ve Kültür başlığının açılması yönünde yoğun bir çaba sürdürülmektedir. Böylece 2009 sonuna kadar inanıyoruz ki bu alanda önemli bir mesafeyi kat etmiş olacağız. Önemli olan burada kaç tane faslın açıldığı bir dereceye kadar önemlidir. Ancak bundan çok daha önemlisi bu fasılların açılmasına gerekçe teşkil eden bir kısım düzenlemelerin, reformların yapılmış evvela Türkiye'nin ihtiyacıdır. Böyle bir müzakere süreci daha olmasaydı Türkiye, bu açılımları yapmak, bu yapısal reformları gerçekleştirmek ve yasal düzenlemeleri kaliteli bir devlet hizmeti, demokratik standartların yükseltilmesi bakımından vatandaşımızın huzur ve refahı açısından bu düzenlemelerin yapılması gerekiyordu. Esasen belli bir süreden beri çıkardığımız yasalar bu maksat için çıkarılmaktadır. Ama bunun bir başka yönü de bunların AB ile de ilgili olmasıdır. Dolayısıyla, fasıllardan daha çok o düzenlemelerin içeriğinin Türkiye, Türk halkı açısından arz ettiği önemdir. Bu konudaki kararlılığımız sürüyor.''

Özellikle haziran ayında AB'ye ilişkin düzenlemeler açısından çok önemli değişikler yapıldığına dikkati çeken Çiçek, başta gümrük mevzuatının temelden, köklü bir şekilde değiştirildiğini ifade etti.

Vatandaşlık Kanunu'nun da bu anlamda kayda değer olduğunu vurgulayan Çiçek, bu kanunun hem Türkiye'nin işlerinin daha iyi sürdürülebilmesi hem de AB ile ilgili olduğuna işaret etti.

-BÜROKRASİNİN AZALTILMASI-

Çiçek, toplantıda ele aldıkları önemli bir diğer konunun da bürokrasinin azaltılması ve işlemlerin basitleştirilmesi olduğunu söyledi. Çiçek, şöyle konuştu:

''Vatandaşlarımızın her zaman şikayeti, özellikle iş kesiminin şikayeti... Bir kısım hizmetlerin yapılmasında ya da devletten bir kısım hizmetlerin alınmasında karşılaştıkları, kırtasiyecilik, bürokrasi hakikaten her zaman değerlendirme konusu olmuştur, şikayet konusu olmuştur. Hatta bunlar bir kısım komedilere bile mevzu teşkil edecek boyutlarda olmuştur, geçmişti.''

Başbakanlık bünyesinde Müsteşar Efkan Ala başkanlığında yapılan çalışmaya ilişkin yönetmeliğin Bakanlar Kurulunda imzalandığını belirten Çiçek, şunları söyledi:

''Bürokrasinin azaltılması ve işlemlerin basitleştirilmesi başlığı altında 170 yönetmelikte değişiklik yapılarak yayıma hazır hale getirilmiştir. O 170 yönetmelik aslında vatandaşın güncel hayatta sıkça yaptığı işlemlerle ilgilidir. 72 hizmette yetki devri yapılmaktadır. Yani bir o makamdan, bir bu makamdan, birden fazla makamdan işlemin tekemmülü için izin almak, onay almak yerine bunu basitleştirmek ve yetki devri suretiyle bu işi daha basit hale getirmeye çalışıyoruz.

46 yetki merkezden taşraya devredilmektedir. Örnek vermek gerekirse, mesire yerlerinin belirlenmesiyle ilgili bir işlem. Bunu Orman Genel Müdürlüğü yapıyordu, ta Ankara'ya kadar bu işlemler geliyordu, şimdi bölge müdürlükleri bu kararı verebilecektir. Doğal su tesisi ve işletme izni almak için Bakanlığa kadar geliyordu, bu işlemler. Valilikte bu iş bitirilecektir. 26 yetki valilik ve bölge müdürlüğünden alt kademelere devredilmektedir. Koruyucu ailenin seçimi, burada valiye kadar işlem geliyordu, şimdi sosyal hizmet il müdürlüğü bu kararı verebilecektir. Bakıma muhtaç özürlülere yönelik özel bakım merkezleri açılış izni verilmesi valinin onayına kadar geliyordu, şimdi bu doğrudan doğruya ilgili müdürlük bünyesinde karara bağlanacaktır.''

Vatandaşlardan bir kısım yerlere müracaatlarda bir kağıdın tüm sayfasını dolduracak kadar sabıka kaydından, nüfus cüzdanı suretine kadar bazı belgelerin istendiğini anımsatan Çiçek, ''Bu yapılan düzenlemeyle 420 değişik belge işlemden kaldırılmaktadır. Mesela, huzur evlerine kabul edilecek yaşlıların düzenlemesi gereken nüfus cüzdanı örneği, ikametgah belgesi, gelir durumunu gösterir belge gibi belgeler tamamen kaldırılıyor. Sadece kimlik numarası istenecek, geri kalan işlemleri idare kendisi tamamlayacaktır. Dolayısıyla başvurulan kurum kendisi tamamlamış olacak. Özellikle yaşlılarımız bakımından, acil işlemler bakımından zaman kaybına sebebiyet veren bir çok işlem de ortadan kaldırılıyor'' diye konuştu.

Birçok yere müracaatta mutlak suretle noter onayının istendiğine dikkati çeken Çiçek, 215 hizmette noter onayının kaldırıldığını bildirdi.

Sabıka kayıtlarının kurumlarca incelendiğini de anımsatan Çiçek, şöyle devam etti:

''Bunun devlet açısından ne anlama geldiğini ifade için şunu söyleyeyim, vatandaştan yılda 15 milyon adet sabıka kaydı isteniyor. Dolayısıyla bu kadar çok vatandaş sabıka kaydı için adli sicil bürolarının veya savcılıkların önünde kuyruk oluyor, zaman kaybediyor. Halbuki bunlar artık internet üzerinden kolaylıkla alınabilecek, sadece kimlik numarasıyla bu işleri çözme imkanına kavuşulabilecektir.

Dolayısıyla bugün üzerinde durduğumuz, gerçekten bürokrasinin azaltılması, işlemlerin basitleştirilmesi, vatandaşın bu alanlarda daha iyi, daha zahmetsiz hizmet almasına imkan veren bir düzenlemeyi bu vesileyle karara bağlamış oluyoruz.''

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, TBMM'nin de tatile girmesi nedeniyle Bakanlar Kurulu toplantısının 15 günde bir yapılacağını belirterek, yaz aylarında yapılacak hükümet ve siyasi parti çalışmaları bulunduğunu, bu manada da genel bir değerlendirme yaptıklarını kaydetti.

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Taraf gazetesinde yayımlanan belgeyle ilgili yaşanan tartışmaları değerlendirirken, ''Keşke yargının sonucunu bekleyecek kadar hepimizin sabrı olsa diye düşünüyorum. Bu konuda ilave bir şey söylemeye de şu safhada gerek görmüyorum'' dedi.

Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ''İrticayla Mücadele Eylem Planı belgesiyle ilgili tartışmalar sürüyor. Hükümet ile Genelkurmay arasında bir değerlendirme farkı var mıdır?'' sorusuna Çiçek, şu yanıtı verdi:

''Evvela şunu söyleyeyim, Türkiye'nin en başarılı olduğu konu, bir konuyu çok uzunca sürece tartışması ve belli bir noktada, nokta koymayı bilememesidir. Tartışırız, tartışırız... Bu ülkede 50 yıldır tartıştığımız konular var. Sanki dün gündeme gelmiş gibi yine tartışmaya devam ediyoruz. Konuya eğer hukuk açısından bakacaksak olursak, hukuki süreç devam ediyor ve müteaddit defalar ister bu kürsüden, ister başka vesilelerle ifade etmiş olmamıza rağmen, hukuki sürecin devam ettiği noktada, hukuki süreci şu veya bu şekilde etkileyecek tartışmaları, hukuken doğru bulmadığımızı hep ifade etmeye çalıştık. Siz soruyorsunuz, biz cevap veriyoruz, başlıyoruz pehlivan tefrikası gibi konuyu günlerce sürdürmeye. bu sorduğunuz konunun konuşulmadık ne yönü kaldı, ben şahsen bilmiyorum.

Kaç gündür konu açık oturumlarda, meydanlarda, gazete sayfalarında tartışılmıştır. 'Kim ne söylüyor ilave' diye baktığımda da yeni bir şey söylendiğini de ben şahsen kani değilim. Onun için ben konunun yeteri kadar konuşulduğunu düşünüyorum. Buna eninde sonunda karar verecek olan yargı makamlarıdır. Bu süreç de devam ediyor. Onunu için 'keşke yargının sonucunu bekleyecek kadar hepimizin sabrı olsa' diye düşünüyorum. Bu konuda ilave bir şey söylemeye de şu safhada gerek görmüyorum.''

-12 EYLÜL ASKERİ MÜDAHALESİ-

Çiçek, ''12 Eylül darbesini yapanlar yargılanması yönünde Hükümetin görüşü nedir? Anayasanın geçici 15. maddesinin kaldırılmasına sıcak bakıyor musunuz? Darbecilerin isimleri okullara veya caddelere, sokaklara verilmişti, bunların kaldırılması gündeme gelebilir mi?''sorusuna ise şu karşılığı verdi:

''Ben konuştuğumuz konuları söyledim. Geçici 15. maddeyle ilgili Bakanlar Kurulu'nda bir görüşme yapmadık. Malum Anayasa değişikliği, Bakanlar Kurulu'nun meselesi değil, siyasi partilerin ve Meclis'in meselesidir. Dolayısıyla bu tip konular Hükümetten ziyade partinin yetkili organlarında konuşulur, karara bağlanır. Bugün yaptığımız toplantı, Bakanlar Kurulu toplantısı olması nedeniyle biz bu manada bir Anayasa değişikliği konusunu görüşmedik. Eğer parti gerek görüyorsa, bu konuyu değerlendirecekse, 'partinin ilgili toplantısında görüşülür' diye düşünüyorum. Bu konuyu görüşmedik.''

Çiçek, bir soru üzerine, toplantıda kamu çalışanlarına yapılacak ücret artışı konusunun gündeme gelmediğini söyledi.
zaman

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.