Bakan Yılmaz: Eğitimin amacı sınava hazırlamak değildir

Bakan Yılmaz: Eğitimin amacı sınava hazırlamak değildir

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, eğitimin amacının sınava değil, hayata hazırlamak olduğunu belirterek, "O halde evlatlarımızı hayata hazırlamak istiyorsak mutlaka öz güven kazandıracak bir sporla buluşturmamız lazım." dedi.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, eğitimin amacının sınava değil, hayata hazırlamak olduğunu belirterek, "O halde evlatlarımızı hayata hazırlamak istiyorsak mutlaka öz güven kazandıracak bir sporla buluşturmamız lazım." dedi.

Okçular Vakfı ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliği ile gerçekleştirilen "Okçuluk Benim Sporum" projesi ile kapsamında okçuluk eğitimi alan 350 öğretmene düzenlenen törenle sertifikaları verildi.

Beyoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde düzenlenen törende konuşan Yılmaz, projenin okçuluk sporu ve kültürünün yaşatılmasına büyük katkı sunacağına inandığını söyledi.

Milletlerin bekasının kültürlerini ve değerlerini gelecek kuşaklara aktarabilecekleri oranda mümkün olduğunu anlatan Yılmaz, "Okçuluk bizim kültürümüzdür. Hatta bazı Türk boylarının adı okla anılır. Birisine bir görev verildiğinde 'Okçular tepesini unutma.' denir. Yine 'Eğri ok menzile varmaz.' denilerek de insanın hedefinin menzile yüz akı ile varmak ama menzile yüz akı ile varmak ile mutlaka dost doğru olunması gerektiği ifade edilir." diye konuştu.

Eğitimin kültürel mirasın nesilden nesile aktarılması görevini de üstlendiğini dile getiren Yılmaz, toplumların gelişmesinin bir nişanesi olan kültürel mirasın korunması, kayda geçirilmesi, yeni nesillere aktarılmasının ancak ve ancak eğitimle mümkün olduğunu vurguladı.

Bakan Yılmaz, bugüne taşınan değerleri, çocuklara aktarmak, öğretmek istediklerini anlatarak, şunları kaydetti:

"Bu hususta en büyük görev eğitim sisteminin temel unsuru olan öğretmenlerimize düşmektedir. Öğretmenler her mesleğin yetiştiricisi olduğu gibi toplumsal kültür ve değerlerimizin de aktarıcılarıdır. Bu proje ile de ata sporlarından birisi olan ve bugüne taşınan okçuluğu evlatlarımıza sevdirecek, sahip çıkılmasını sağlayacaklardır. Bakanlık olarak kültürümüzün yaşatılıp gelecek kuşaklara aktarılması noktasındaki çalışmaları destekliyoruz. Okçuluk kursu bakanlığımızın hizmet içi eğitim standart programı kapsamına alınmış, öğretmenlerimizden kurs sonunda yapılacak uygulama ve teorik sınavda başarılı olan öğrencileri destekleme ve yetiştirme kursu genelgesi doğrultusunda 'Okçuluk Benim Sporum' adı altında yetiştirme kursları açabileceklerdir. Okçuluk eğitimini başarıyla tamamlayıp teorik ve uygulamalı sınavı geçerek formatör öğretmen olmaya hak kazanan 330 öğretmenimiz ata sporumuz okçuluk eğitimi vereceklerdir. Proje kapsamında belirlenen 117 okulumuzda 24 kişilik takımlar oluşturularak toplam 2808 öğrencimizin okçuluk sporuna kazandırılması hedeflenmektedir."

Okçuluğun yanı sıra diğer spor alanlarında da çocukların yeteneklerini gösterecekleri imkanlar sunmak için çalıştıklarını ifade eden Bakan Yılmaz, 70 spor lisesinde 15 bin öğrencinin eğitim aldığını kaydetti.

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile 2016 yılında imzaladıkları iş birliği protokolüyle 3. sınıftan itibaren bütün öğrencilerin sportif yetenek taramasına başlanacağını bildiren Yılmaz, 2018-2019 eğitim öğretim döneminde tüm Türkiye'de yetenek taramasına başlanacağını ve proje kapsamında yetenekli öğrencilerin branşlara yönlendirileceğini dile getirdi.

"Eğitimin amacı sınava hazırlamak değil, hayata hazırlamaktır"

Bakan Yılmaz, Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi ve İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanvekili Bilal Erdoğan'ın müzik, resim, spor gibi derslerin müfredatta geri planda kalmasıyla ilgili eleştirilerine de hak verdiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Velilerimiz bekliyor ki çocuklarımız sınava girecek. Sınavda hangi sorular çıkacak? Beden eğitiminden, müzikten, resimden çıkmayacak, o halde hangi dersten çıkacaksa ona yoğunlaşalım diye düşünüyorlar. Eğitimin amacı öz güven kazandırmak. Sporun amacı da öz güven kazandırmak. Eğitimin amacı sınava hazırlamak değil, hayata hazırlamaktır. O halde evlatlarımızı hayata hazırlamak istiyorsak mutlaka öz güven kazandıracak bir sporla buluşturmamız lazım. Geçen yıldan önce beden ve müzik dersleri 1 saatti. Talim ve Terbiye Kurulu'nun geçen yıl mayıs ayının sonunda aldığı kararla 9-10-11 ve 12. sınıflarda beden dersinin saatini 2'ye çıkardık. Yine görsel sanatlar ve müzik derslerini de zorunlu olarak 2 saate çıkardık. Yine 2 saatte seçmeli olarak beden ve müzik dersi getirdik. Gönül ister ki eğitimin sabahtan öğlene kadar olan kısmını matematiğe, Türkçeye, fene, öğleden sonraki bölümü de resim, müzik, beden gibi yetenek gibi bölümlere verelim. Ancak bir ders artırdığınızda ilave 3 bin öğretmene ihtiyacınız oluyor. Bir ders saatini de azalttığınızda 3 bin öğretmeni norm fazlasına çıkartmış oluyorsunuz. Bir karar verirken 2-3 sefer düşünüyoruz. Bugün Türkiye'nin eğitimi dünden daha iyi. Hiç şüpheniz olmasın yarın da bugünden daha iyi olacaktır."

İstanbul Valisi Vasip Şahin, spor ve müzikte rol modellerin ülkelerinin kültürleriyle model olduğunu belirterek, "Biz öncelikle kendi kültür değerlerimizi yaşatmamız için sporda, sanatta olabildiğince kendi özümüze dönmek durumundayız. Bu kişinin geçmişindeki başarıları da görüp öz güvenini artırır. Bir başka millete, kültüre öykünüp gıpta etme duygusunu önlemiş oluruz. Tabii ki evrensel olana da açılacağız ama öncelikle kendi medeniyetimiz özümsendikten sonra diğerlerini alacağız." şeklinde konuştu.

"Kuşandıkları yay ve okla beraber aslında milli bir şuuru kuşanıyorlar"

Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Haydar Ali Yıldız, Türkiye'nin sahip olduğu 18 milyon öğrenci ve 25 milyondan fazla gencin birçok ülkenin nüfusundan fazla olduğunu ifade ederek, bu gençleri okçulukla tanıştırmak istediklerini söyledi.

Okçuluk sporunu yaygınlaştırmak için İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yaptıkları protokolle 39 ilçede, 162 okulda okçuluğun öğrencilerle tanıştırılacağını belirten Yıldız, "Onlar yayı ellerine aldıklarında, ok attıklarında aslında bir tarihi yolcuğa çıkmış oluyorlar. Kuşandıkları yay ve okla beraber aslında milli bir şuuru kuşanıyorlar. Peygamber efendimizin sünnetini kuşanıyorlar. Bu anlayışla gençlerimizin bilinçlenmesi, Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle tarihinden, medeniyetinden güç alan inançlı bir gençlik yetiştirmek için vakfımız mesuliyetler üstlendi. Bugünkü protokolle önemli bir aşamaya daha gelmiş olduk. İstanbul'da tüm gençlerimiz bu önemli spor dalıyla tanışmış olacaklar." ifadelerini kullandı.

İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci ise sporun eğitim içerisindeki yerine değinerek, sporun öğrencilerin stres yönetimini, bilişsel gelişimlerinin kendi kontrollerinde ve bilinçlerinde seyretmesini öğrenmelerini, disiplini, sorumluluk almalarını ve sosyalleşmelerini sağlayan çok önemli bir unsur olduğunu anlattı.

Konuşmaların ardından İl Milli Eğitim Müdürü Yelkenci ve Okçular Vakfı Başkanı Yılmaz arasında iş birliği protokolü imzalanırken sertifika almaya hak kazanan öğretmenleri temsilen 15 öğretmene belgeleri protokol üyeleri tarafından verildi.

Törene, Dünya Etnospor Federasyonu Genel Başkanı ve Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, İlim Yayma Cemiyeti Yusuf Tülün, Beyoğlu Kaymakamı Savaş Ünlü, eğitim alan öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

İlgili Haberler
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.