Bakan Selçuk'a Destek: Yedirmeyin bu adamı!
Prof. Dr. Mehmet Çelik; 40 yılı aşkın bir eğitimci olarak öncelikle şunu söyleyeyim Cumhuriyet döneminin eğitim alanındaki en ciddi reform paketidir, bu!..
Bu başlığı atayım mı, atmayayım mı diye gün boyu düşündüm, durdum. Sokak ağzı olması, hatta biraz argo çağrışımları içinde barındırması, beni engelliyordu.
Fakat vurucu olması açısından, birilerince nasıl değerlendirilirse, değerlendirilsin düşüncesi ağır bastı ve kullanmaya karar verdim.
Evet, “bu adam” dan maksadım Milli Eğitim Bakanı sayın Prof. Dr. Ziya Selçuk’tur.
Hatta bu yazıyı, Sayın Cumhurbaşkanı’na açık mektup olarak yazmayı düşünüyordum. Ancak Çarşamba günü (22 Mayıs 2019) Eğitim Çalışanlarına verdiği iftar yemeğinde yaptığı konuşma, yüreğime su serpti!..
Tamam, işte bu!.. dedim.
Sayın Bakan’a tam destek verdi ve sonuna kadar arkasında duracağını çok güçlü ifadelerle deklare etti.
Şimdi gelelim konuya:
Sayın Bakan kurduğu ekiple ilk ve orta öğretim için bir reform paketi hazırladı. Rapor’un tamamı henüz açıklanmadan, dışarıya sızan bazı kırıntıları bir kısım medya organları ideolojik gözlüklerle hemen çarpıtıp, işi sulandırmaya, hatta toplumsal infiale sebebiyet versin diye ipe-sapa gelmez yorumlarla servis etmeye çalıştılar. Özellikle sosyal medyada öylesine bir bilgi kirliliği etrafa saçıldı ki, normal vatandaşlar bile mırıldanmaya başladılar. Matematik seçmeli ders olmuş, tarih dersi kaldırılmış safsataları, bu çarpıtmaların en masum örnekleriydi.
40 yılı aşkın bir eğitimci olarak öncelikle şunu söyleyeyim: Cumhuriyet döneminin eğitim alanındaki en ciddi reform paketidir, bu!..
Cumhuriyetin ilanından itibaren, bu güne kadar hiçbir Milli Eğitim Bakanı, böyle bir şeye teşebbüs dahi etmediler, edemediler!..
Gelen tüm Milli Eğitim Bakanları, Bakanlığı sadece yönettiler, okullar yaptılar, yönetmelikler çıkardılar.
Yani Ulaştırma Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ne yaptıysa bunlar da aynı şeyi yaptılar. Ulaştırma Bakanlığının müsteşarı, genel müdürleri ne yapıyorlardıysa Milli Eğitim Bakanlığının üst düzey bürokratları da aynı şeyi yapıyorlardı!.. Okul binaları yaptılar, partili, eş-dostu okullara müdür olarak atadılar, tüzük ve yönetmeliklere madde ekleyip, çıkardılar… Resmi günlerde, açılışlarda demeçler verdiler… Çerçeveleri buydu… Eğitimden anladıkları, buydu!...
İlk defa, bu işi bilen bir adam makama getirildi:
Öncelikle eğitimci ve akademisyen… Yani teorik bilgi sahibi.
İkinci olarak yıllarca Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı yapmış… Yani eğitim bürokrasisi ve müfredat açısından donanımlı…
Üçüncü olarak bir özel okulu zincirinin kurucusu ve yöneticisi.. Yani sahayı da biliyor!.
Kısaca eğitimi, her alanıyla herkesten iyi biliyor!.
Ve şimdi bu adam, bütün bu birikimi getirmiş, taşın altına gövdesini koyarak, bu ülkenin üstüne üstlük en önemli problemini çözmek için kollarını sıvamışken… eğitimin e’sinden habersiz birilerince sabote edilmeye çalışılıyor!.
Velev ki, bu paketin eksik, yanlış, muğlak yerleri olsun!. Bu eksiklikler zaman içinde düzeltilir…
Kimse, yapıcı tenkit numaralarına yatmasın!.
Daha baştan sabote edilmesin!..
Durun biraz, uygulamaya bakalım; eksiklikleri, noksanlıkları, yanlışlıkları bir görelim, ondan sonra düzeltmelere geçeriz!.
Sayın Cumhurbaşkanına, bu duruşundan dolayı millet ve ülkenin geleceği adına teşekkür ederim. Tüm bürokrasi ağının, eğitimcilerin bu projeye tam destek vermeleri geleceğimiz açısından son derece önemlidir.
Burada Sayın Bakana da bir çift sözüm var:
Hiç kimseyi dinleme, kulaklarını sağdan-soldan gelecek cızırtılara kapat!. Bir yerlerden gelecek baskılara da eyvallah etme, gerekirse ceketini al ve kapıyı çarp, git evinde otur!..
Süreci sonuna kadar takip edeceğim ve her şart ve ortamda yanında olacağım, aziz hocam!.
Allah yardımcın olsun!.
Prof. Dr. Mehmet Çelik
GÜNEŞ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.