Bakan Özer, 1,5 milyon öğrenciye ücretsiz yemek verildiğini bildirdi
"(BM 77. Genel Kurulu Eğitimin Dönüştürülmesi Zirvesi) 153 milyon ders kitabının, 136 milyon yardımcı kaynağın öğrencilere ulaştırıldığı, 1,5 milyon öğrenciye ücretsiz yemek imkanının verildiği Türkiye, bursla ilgili desteklemeler, pansiyonlar, şartlı eği
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurulu Eğitimin Dönüştürülmesi Zirvesi'nde, 153 milyon ders kitabının, 136 milyon yardımcı kaynağın öğrencilere ulaştırıldığı, 1,5 milyon öğrenciye ücretsiz yemek imkanının verildiği Türkiye'nin, bursla ilgili desteklemeler, pansiyonlar, şartlı eğitim yardımları ve taşıma sistemi de göz önüne alındığında sosyal devlet olarak ön plana çıktığını belirtti.
Bakan Özer, New York'ta katıldığı BM 77. Genel Kurulu "Eğitimin Dönüştürülmesi Zirvesi"ne ilişkin eğitim muhabirlerine değerlendirmelerde bulundu.
Zirvede, öğretmenlerin mesleki girişiminde yeni becerilerin ortaya çıkması, özellikle Kovid-19 salgını sürecindeki öğrenme kayıplarının giderilmesi, öğretmen ve öğrencilere yönelik dijital becerilerin dönüştürülmesi, öğretmen ve eğitim sistemlerinde özellikle çevreye duyarlı eğitimin yeniden dizaynıyla ilgili yeni açılımların ön plana çıktığını anlatan Özer, Türkiye'nin özellikle son 20 yıldaki gelişimini, eğitimin kitleselleşmesi, evrenselleşmesi yönündeki aldığı mesafeleri ve özellikle eğitimde fırsat eşitliğinin güçlendirilmesiyle ilgili atılan adımları paylaşma imkanı bulduklarını ifade etti.
ADVERTISING
Bakan Özer, "Özellikle şunu gördük, Birleşmiş Milletler Zirvesi'nde eğitimin dönüştürülmesiyle ilgili zikredilen konulardan Türkiye'nin adım atmadığı hiçbir konunun olmadığı, öğretmenlerin mesleki gelişiminden eğitimdeki dijital platformların oluşturulmasına, çevreye duyarlı eğitim sisteminin oluşturulmasına kadar ve özellikle eğitimde fırsat eşitliğiyle ilgili her alanda Türkiye'nin aslında Birleşmiş Milletlerde temsil edilen tüm ülkelerin önerilerinden çok daha ileri noktalarda adımlar attığını görmekten büyük mutluluk duyduk." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın zirve kapsamında yaptığı konuşmaya işaret eden Özer, bu kapsamda Erdoğan'ın Türkiye'de eğitimde son 20 yılda atılan adımlar ve özellikle ülkenin en kalıcı sermayesi olan beşeri sermayesinin güçlendirilmesi ve eğitimle buluşmasıyla ilgili ve bu kitleselleşme evresinde eğitimdeki sosyal politikalar, şartlı eğitim yardımından burs yardımlarına kadar ücretsiz kitaplardan yardımcı kaynaklara kadar atılan tüm adımları tüm ülkelerle paylaştığını dile getirdi.
Özer, "Gerçekten Türkiye'de 19 milyon öğrencinin, 1,2 milyon öğretmenin yer almış olduğu bir eğitim sistemini göz önüne aldığımız zaman, ölçeğimize göre gerçekten çoğu ülkeden çok daha ileri seviyede iyileştirmelere adım atan ve geliştirme alanlarını doğru bir şekilde tespit edip o alanlarda çok önemli projeleri uygulamaya sokan bir ülke olarak da orada kendimizi görmekten büyük mutluluk duyduk." değerlendirmesinde bulundu.
- Öğretmenlerin mesleki gelişimi
Zirveye katılan ülkelerin görüşmelerde ağırlıklı olarak Kovid-19 salgınındaki öğrenme kayıplarının ne kadar kritik olduğunu ön plana çıkarttıklarını aktaran Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milli Eğitim Bakanlığı olarak son bir yılda eğitimde yüz yüze eğitimi ön plana çıkartarak, eğitim öğretimini tamamlamanın ne kadar kritik olduğunu ve aynı zamanda öğrencilerin ve öğretmenlerin psikolojik sağlamlıklarını ve öğrencilerin özellikle öğrenme kayıplarını telafi etmeyle ilgili mekanizmaları ve en son olarak da eğitim-öğretim bittikten sonra 4 ana temada yaz okuluyla öğrencilerimizi hiç yalnız bırakmadığımızı orada aktarmaktan da büyük mutluluk duyduk."
Özer, öğretmenlerin mesleki gelişiminin tüm eğitim sistemlerinin en öncelikli durduğu alanlardan bir tanesi olduğunu belirterek, "Son bir yıl içerisinde en önem atfettiğimiz alanlardan birisi öğretmenlerimizin mesleki ve kişisel gelişimi. Bu alanda sadece yüz yüze öğretmenlerimizin mesleki gelişimini, eğitimini desteklemeyle yetinmeyip aynı zamanda dijital platform Öğretmen Bilişim Ağı'nı (ÖBA) oluşturup öğretmenlerimizin her an yanında olmayla ilgili sağlamış olduğumuz iyileştirmeleri görmekten gerçekten büyük mutluluk duyduk." diye konuştu.
- Öğretmen başına mesleki gelişim saati 192 saate ulaştı
2020 yılında öğretmen başına düşen mesleki gelişim ve kişisel gelişim eğitimlerini 44 saat iken 2021'de yapmış oldukları iyileştirmelerle 94 saate çıkarttıkları söyleyen Özer, şu bilgileri verdi:
"2022'de öğretmen başına mesleki gelişim saatini 120 saate ulaştırma hedefini kendimize hedef olarak koymuştuk. Bugün itibarıyla öğretmen başına 192 saatlik eğitimin tamamlandığını açıklamaktan da büyük mutluluk duyuyorum. 2022'de hedef olarak koyduğumuz öğretmen başına düşen eğitim saatini çok çok aşmış ve muhtemelen 2022'nin sonuna kadar 250 saatlik bir eğitimi tüm öğretmenlerimize eriştirmiş bulunacağız."
Eğitimin Dönüştürülmesi Zirvesi'nde zikredilen, öğretmenlerin yeni becerilerle donatılmasıyla ilgili önemli bir açılımın, bu zirveye katılmadan önce çok hızlı bir şekilde yürürlüğe sokmuş bulunduklarına değinen Özer, "Eğitim sistemimizde öğretmenlerimizi ne kadar güçlendirebilirsek eğitim sistemimizin kalitesi o kadar artacak ve özellikle okullar arası başarı farkının azaltılmasına ve eğitimde fırsat eşitliğinin güçlendirilmesine de çok önemli bir adımı atmış olacağız." dedi.
- "Çok güçlü bir pozisyonda bulunuyor"
Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak son 20 yılda eğitimdeki fırsat eşitliğini güçlendirmeyle ilgili atmış oldukları adımların büyük bir kısmının diğer ülkelerde olmadığını görmekten de ayrıca büyük mutluluk duyduklarını belirten Özer, son 20 yılda eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için ücretsiz kitapları ve bu sene de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı gibi yardımcı kaynakları öğrencilere ücretsiz olarak ulaştırdıklarını kaydetti.
Özer, "(BM Eğitimin Dönüştürülmesi Zirvesi'nde) 153 milyon ders kitabının, 136 milyon yardımcı kaynağın öğrencilere ulaştırıldığı, 1,5 milyon öğrenciye ücretsiz yemek imkanının verildiği Türkiye, bursla ilgili desteklemeler, pansiyonlar, şartlı eğitim yardımları ve taşıma sistemi de göz önüne alındığında sosyal devlet olarak ön plana çıktı." diye konuştu.
Beşeri sermayenin niteliğini arttırmayla ilgili bu yatırımların gerçekten devasa bütçeleri kapsadığını vurgulayan Özer, "Bu anlamda da Türkiye, sadece kendi beşeri sermayesini iyileştirme anlamında değil aynı zamanda diğer ülkelere, sosyal devletin eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmeyle ilgili ne kadar büyük bir örneklik teşkil edebileceğini göstermesi anlamında da çok güçlü bir pozisyonda bulunuyor. Bunu tabii Birleşmiş Milletlerde diğer ülkelerle paylaşmış olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz." dedi.
- Öğrencilere bireyselleştirilmiş eğitim içerikli destek sistemi geliyor
Bakan Özer, yakın zamanda kamuoyuyla detaylarını paylaşacakları bir çalışmaya ilişkin de ilk kez açıklama yaptı.
İlk kez öğrenci ve öğretmen destek sistemine ilişkin yeni bir çalışmayı kamuoyuna açıklayacaklarını belirten Özer, şunları kaydetti:
"Daha önce nasıl yardımcı kaynakları öğrencilerimize ulaştırmışsak bu yeni sistemde de öğrenciler kendi kişisel gelişimlerini, bireyselleştirilmiş eğitim kapsamında sürekli izleyebilme imkanına sahip olabilecekler ve eksikliklerini dijital platform içerisinde de giderebilme, farklı ünitelerle destekleyebilme, farklı sorun mekanizmalarıyla destekleyebilme imkanına sahip olacaklar. Aynı zamanda öğretmenlerimiz de öğrencilerin bireyselleştirilmiş eğitim kapsamındaki kişisel gelişimlerini de izleyebilme imkanına sahip olacaklar. Öğretmen ve öğrenciyi destek sisteminde bireyselleştirilmiş eğitim ön plan çıkacak."
Her öğrencinin kazanımlarla ilişkisinin farklı olduğuna işaret eden Özer, "Bu dijital platformla ilk kez herkes, kendi seviyesine göre farklı yardımcı kaynaklarla desteklenebilme imkanına sahip olacak. Öğretmenler de sınıflarında bulunan tüm öğrencilerin gelişimlerini, hangi yardımcı kaynaklardan yararlandıklarını ve orada almış oldukları mesafeleri çok rahat bir şekilde izleyebilme imkanına sahip olacaklar." dedi.
İlk planda bu öğrenci ve öğretmen destek sistemini, destekleme yetiştirme kurslarında kullanmayı amaçladıklarını ifade eden Özer, "Yeni sistem ile destekleme yetiştirme kurslarına katılan öğrencilerin başlangıçtaki ve her aydaki gelişimlerini platform üzerinde izleyebilme, destekleme imkanı olacak." değerlendirmesini yaptı.
Bakan Özer, İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk Sınavı (İOKBS) sonuçlarının açıklanmasına ilişkin ise sınav sonucunda 70 bin öğrencinin sınavı kazanıp burs almaya hak kazandığını kaydererek "Biliyorsunuz aylık burs ücreti de temmuz-aralık dönemi için 663 lira olarak belirlendi." bilgisini verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.