Sayın Bakan göreve başladığı günden itibaren kariyer ve liyakate önem verdiğini ve döneminde ön planda olacağını söylemektedir.

Sayın Bakana çarpıcı bir örnek gösterelim ve bu örnekler birkaç gün sonra okul müdürü olacaklar. Tüm Türkiye'nin gerçeği bu aslında.

Üstelik çok da yorum yapmayacağız.

İstanbul'da yapılan müdürlük için sözlü sınav sürecini ele alalım. Daha önce yıllarca müdürlük yapıp sistem dışına çıkarılan müdürlerden davayı kazananların Sözlü Sınavdaki durumlarını inceleyelim. İstanbul'da 395 kadronun boş olduğunu hatırlatalım.

Dava kazanıp sözlü sınava giren müdürlerin yöneticilik isterken sıralamaları ne olmuş tabloda görelim. Bu müdürler normal şartlarda Kariyer ve Liyakatin ölçüldüğü, Öğrenim durumu, kıdem, ödül... gibi kriterlerle ölçülen Ek-1'e göre İstanbul'un en üst sıralarındalar. İlk 15-20 kişi arasındalar. Fakat sözlü sınavdan sonraki tabloya bakalım. (Ek-1+Sözlü ye göre belirlenen)

İlk 20 deki bu kişilerden sözlü sınavdan sonra en üst sıraya girebilenin sırası 250.

Bu durumda hiçbiri müdür olamayacak desek yeridir.

Bu insanların bir tanesi de mi başarılı olamadı sözlüden?

Bence biraz insaf, ahlak, hak, hakkaniyet...

Şimdi de Görevlendirilecek puana göre (Ek-1+Sözlü'ye göre) ilk 55-70. Sıralarında olanları inceleyelim.

Ek-1'e göre 400-550. Sıra aralığında olanlar ilk 70'e girmişler. Ve tercih yaparlarsa atanacaklar...

Sayın bakan tablo ortada takdir sizin... Kariyer ve liyakatten kastınız Sözlü Sınav ise diyecek bir şey yok...

Ha bir de bu sözlü sınavda başarı/başarısızlık durumlarının sendikal dağılımını inceletmesinde fayda var sayın bakanın...

Saygılarımla!...

Maksut BALMUK

www.memurlar.net