Bakan Dinçer: "Genelgeyi görmedim"

Bakan Dinçer: "Genelgeyi görmedim"

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından okullara gönderilen "sütlerin önce öğretmenler tarafından içileceği" genelgesiyle ilgili, "Ben genelgeyi henüz görmedim, gerekçesini bilmiyorum" dedi.

Dinçer, MEB Şura Salonu'nda gerçekleştirilen "İlköğretim Öğrencilerine Yönelik Matematik ve Fen Bilimleri - Bu Benim Eserim Proje Çalışması" Ödül Töreni'nde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Dinçer, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın okullara gönderdiği "sütlerin önce öğretmenler tarafından içileceği" genelgesini görmediğini belirterek, "Onu Tarım Bakanlığı'na sormanızı tavsiye ediyorum. Ben genelgeyi henüz görmedim, gerekçesini bilmiyorum" dedi.

"ŞİDDETLE İLGİLİ SAĞLIK BAKANLIĞI, MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI VE İÇİŞLERİ BAKANLIĞI OLARAK BİR ÇALIŞMAYI YÜRÜTÜYORUZ"

Dinçer, öğretmenlere tacizin, şiddetin hiçbir şekilde tasvip edilmeyeceğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Öğrencilerimize, velilerine, okul idarecilerine ve öğretmenlerimize bu şiddeti yine biz hem birlikte kınayarak ve birlikte karşı koyarak ama daha da önemlisi şefkatle, sevgiyle, ısrarla çocuklarımıza bunun yanlış olduğunu öğreterek aşabiliriz. Ben bu açıdan öğretmenlerimizin yılmamasını, biz Bakanlık olarak ve hükümet olarak konuyla ilgili Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı olarak gerekli tedbirlerin alınacağı bir çalışmayı yürüttüğümüzü ama bundan daha önemlisi, bizim öğretmenlerimizin çocuklarımıza şiddetin çözüm olmadığını öğretmeleri gerektiğini ifade etmek istiyorum. Şiddet çözüm değil. Şiddet kınanması gereken ve karşı çıkılması gereken bir şeydir. Aile içi şiddete, kadınlara yönelik şiddete, öğretmenlere yönelik, doktorlara yönelik şiddete hep birlikte, toyekun karşı çıkmalıyız. Sorun burada öğretmene yönelmesi, doktora yönelmesi değil, sorun şiddetle çözüm bulabileceğimize doğru ortaya çıkan bir anlayış. Burada sorun, herkesin adaleti kendisinin sağlamaya dair bir tavır içinde olmasıdır. Bunların önlenmesi gerekir."(ANKA/DEVAM)

"ÇOCUKLARIN HATA YAPMALARINA İZİN VERMEZSEK YENİ ŞEYLER YAPMALARINA YOL AÇAMAYIZ"

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, çocukların hata yapmalarına izin verilmez, eksik bir şeyler yapmalarına göz yumulmazsa yeni şeyler yapmalarının sağlanamayacağını belirterek, "Otoriter yaklaşım tarzı, hem devlet yönetimleri açısından hem de aile yönetimi içerisinde bakıldığında çocuklarımızın potansiyelini sınırlayan en temel yaklaşım tarzlarından biridir" dedi.

Dinçer, "İlköğretim Öğrencilerine Yönelik Matematik ve Fen Bilimleri-Bu Benim Eserim Proje Çalışması" Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, önyargılar nedeniyle ve otoriter bir yaklaşımla çocuklara çok fazla güvenilmediğini söyledi. Otoriter yaklaşım tarzının, hem devlet yönetimleri hem de aile yönetiminde çocukların potansiyelini sınırladığını vurgulayan Dinçer, şöyle konuştu:

"Çocukların hata yapmalarına izin vermezsek, bu tür projelerde yanlış ya da eksik bir şeyler yapmalarına göz yummazsak yeni şeyler yapmalarına asla yol açamayız. Pek çok kaşifin yüzlerce, hatta binlerce deneyden sonra bir noktaya geldiğini düşünürseniz, bunu daha iyi anlamak mümkün. O yüzden çocukların sürekli birtakım şeyleri denemelerine izin vermemiz lazım ve onlara yönelik olarak, işte "Bu matematikten anlamaz, bu fen bilgisine pek yatkın değil' türünden yaklaşım tarzlarının da çocuklarımızın önünü kestiğini fark etmeliyiz. Her insanın kapasitesinin aslında sonsuz olduğunu, sınırsız olduğunu düşünürüm. Hatta insanlara biraz daha fazla, özellikle zihni işlerde biraz daha yüklenilmesinin, onun potansiyelini daha da geliştireceğini öngörürüm; çünkü temelde kolayca ulaşılacak amaçlar, insanları o amacı elde etmeye motive etmez, yönlendirmez. Hiç ulaşılamayacak amaçlar da yine insanların hevesini kırar. Ulaşılabilecek; fakat kaynaklarımızı ve potansiyelimizi biraz zorlayarak varabileceğimiz hedefler insanlarımızın gelişmesine, çocuklarımızın gelişmesine destek olacaktır. Biz hiçbir suretle çocuklarımızın kabiliyetleri hakkında yorumlar yapmamalı ama onların önüne her zaman kendi güçlerini biraz zorlayarak hedefler koymalıyız hem okulda hem de evde."

"84 BİN 234 BAŞVURU GELDİ"

Dinçer, "Bu Benim Eserim Projesi"ne 2005-2006 eğitim-öğretim yılında sadece 30 ilden 5 bin 116 proje gelirken, 2011-2012 yılında 81 ilin tamamının projeye katıldığını ve toplam 84 bin 234 başvuru geldiğini kaydetti. Projelerin isimlerine göz gezdirirken, "Pisagor Denklemine Farklı Bir Bakış" adlı projenin dikkatini çektiğini bildiren Dinçer, şunları söyledi:

"Aslında hepimizin belirli bir duruma, belirli bir soruna karşı farklı bir bakış açısı getirmemizin önemine de işaret ediyordu. Yani aslında dünyayı değiştiren temel yaklaşım tarzının farklı bir bakış olduğuydu. Birden onu fark ettim ben. Mevcut başarıların mevcut çalışma yöntemleri ve mevcut öğelerle, unsurlarla, kaynaklarla ortaya çıktığını kabul ederseniz, farklı başarılar için mutlaka farklı bir bakışa ihtiyaç olduğunu siz de kabul edersiniz. Normalde hayatınıza yeni bir pencere açmak, farklı bir bakış açısı geliştirmek, başkalarının göremediklerini görmeye çalışmak kuşkusuz çok kolay bir iş de değil. Bunun için önce bilgi edinmeye, sağlam bir birikime, çabaya ve tabi biraz da cesarete ihtiyaç var. Hele Pisagor gibi birisine meydan okuyacaksanız ve farklı bir bakış açısıyla değerlendirecekseniz kendinize çok sağlam bir şekilde güvenmeniz ve cesur olmanız gerekiyor. Ama zaten dünyayı değiştiren insanların da bu tip özelliklere sahip insanlar olduğunu hep beraber biliyoruz.

Ben bu 86 bin projeye dahil olan bütün çocuklarımızı, onlara önderlik eden bütün öğretmenlerimizi, onlara destek veren bütün okul idarecilerini ve ebeveynleri tebrik ediyorum."

Sabah

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum