Bakan Dinçer, Fatih Üniversitesi Akademik Yılı Açılış Törenine Katıldı

Bakan Dinçer, Fatih Üniversitesi Akademik Yılı Açılış Törenine Katıldı

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ''Türkiye gibi genç nüfusu yüksek, talep ve beklentilerin büyük olduğu bir alanda özel üniversitelerin kurulmasına imkan veren hukuki düzenlemeyi gerçekleştirerek yüksek öğretimi daha da güçlendirmeyi düşünüyoruz'' dedi.

Fatih Üniversitesinin akademik yılı açılış töreninde konuşan Bakan Dinçer, öğrencilere başarılı bir eğitim ve öğretim yılı diledi. Törende bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Bakan Dinçer, bir üniversite çatısı altında bulunmanın, öğrencilerle aynı havayı solumanın özlem duyduğu akademik hayatını ve üniversite yıllarını hatırlattığını itiraf etmek istediğini belirtti. ''Hiçbir mekan, makam, mevki ve kurum, üniversite hayatı kadar insanı zenginleştirmiyor'' diyen Bakan Dinçer, şöyle devam etti: ''Düşünce evi olan üniversite ikliminin en önemli özelliği farklı fikirlerin bir arada birlikte yaşaması, farklılıklara tahammülün kurumsallaşmasıdır. Özgürlüğün ve hür düşüncenin serpilip geliştiği en değerli zeminlerden biri olan üniversite hem toplumla birlikte, hem de toplumun bir adım önünde olmalıdır. Üniversitenin asli fonksiyonu öncelikle kendi çevresinden başlayarak tüm toplumun entelektüel bilincini evrensel düzeye yükseltmektir. Bu amaçla bilgi üretmek, tahlil etmek, yorumlamak, zenginleştirmek, eleştirmek ve toplumla paylaşmak durumundadır. Üniversitenin tali fonksiyonu ise genel anlamda toplumun, daha dar anlamda piyasanın ihtiyacını karşılayacak eğitim ve öğretim yapmak, meslek edindirmektir.''

YÜKSEKÖĞRETİMDE BÜYÜK ATILIMLAR GERÇEKLEŞTİRDİK

Bakan Dinçer, yükseköğretimin eğitim basamakları içerisindeki önemli yeri doğrultusunda atılan büyük adımlarla büyük atılımlar gerçekleştirdiklerini anlatarak, şunları kaydetti: ''Üniversitelerimiz yurt sathında yaygınlaştırıldı. Yükseköğretim ve ar-ge bütçelerinde muazzam artışlar sağlandı. Hükümet olarak bu hızlı gelişmeye kalitenin de eşlik etmesi, üniversite öğrencilerinin daha iyi koşullarda eğitim alması, üniversitelerimizin bir cazibe merkezi haline gelmesi için yoğun çaba sarf ediyoruz. Vakıf üniversitelerinin kurulmasını desteklememiz böyle bir anlayışın ürünü olmuştur. Hükümet olarak Türkiye gibi genç nüfusu yüksek, talep ve beklentilerin büyük olduğu bir alanda özel üniversitelerin kurulmasına imkân veren hukuki düzenlemeyi gerçekleştirerek yükseköğretimi daha da güçlendirmeyi düşünüyoruz. Her kesimin ortak çabasıyla insan kaynakları bakımından eksiği olmayan, üniversitelerimizin çeşitliliğine ve kendilerini geliştirmelerine kolaylık sağlayan bu değerli bilim yuvalarını sadece kendi gençlerimiz için değil, bölge ve dünya ülkeleri için cazibe merkezi haline getirecek reformları ve uygulamaları hızla hayata geçireceğimize inancımız tamdır.''

ÜNİVERSİTELER TOPLUMLAR İÇİN VAZGEÇİLMEZ ÖNEME SAHİP

Teknoloji ve onun kaynağı olan bilimin üretildiği üniversitelerin aynı zamanda ekonomik büyüme, toplumsal refah, dünya pazarlarında rekabet üstünlüğü, topluma vizyon çizmede ve ülkenin sorunlarını çözümünde öncü ve yol gösterici rolü ile toplumlar için vazgeçilmez öneme sahip kurumlar olduğunu vurgulayan Bakan Dinçer, ''Yüzyıllar içinde belki her şey değişmiş, birçok kurum işlevini kaybedip ortadan kalkmışken geçmişten günümüze gelen belli başlı kurumların biri de üniversite olmuştur. Aslında bu alanda binlerce yıllık muazzam bir birikime sahibiz. Bilime, bilim adamlarına, sanatçıya, düşünüre bu topraklarda her zaman büyük değer verilmiş, bilginler ve aydınlar cihanın ışığı ve insanlığın rehberi olarak görülmüştür'' diye konuştu.

Bakan Dinçer, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethettikten sonra pozitif bilimleri canlandırmak için ilk yaptığı şeyin âlimleri, sanatçıları kente davet etmek olduğunu aktararak, İstanbul'un bir ilim ve kültür merkezi haline getirilmesi için Fatih Sultan Mehmet'in bu yaklaşımının bu anlamda verilebilecek sayısız örneklerden biri olduğunu ifade etti. Günümüzde de ülkelerin global üniversite yaklaşımı ile dünyanın her yerinden öğrenci ve bilim insanı çekmeyi tercih ettiğini belirten Bakan Dinçer, ''Burada amaç, sadece ekonomik çıkar değil, aynı zamanda dünyayı yakından tanımak ve dünyanın da kendilerini kültürel olarak tanımasına imkan sağlamaktır'' dedi. Bakan Dinçer, uygularlıkların farklı kültürlere, özgür düşünceye ve bilime imkan verdiği oranda büyüyüp geliştiğine dikkati çekerek, Fatih Üniversitesinin de yeniliğe, özgür ve eleştirel düşünceye, dünyadaki gelişmelere ve yaklaşımlara açık misyonuyla bir dünya üniversitesi olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini söyledi. Üniversitelerin yükseköğretime yaptıkları katkı yanında topluma ve insanlığa faydalı olacak nitelikte gençler yetiştirme gayretlerini takdirle karşıladıklarını ifade eden Bakan Dinçer, ''Her bir üniversitemizin bu yoldaki gayretlerinin ülkemizin zihin haritasına, düşünce ve ruh dünyasına, siyasetine, ekonomisine, üretimine, rekabetine, kalitesine yansıyacağını vurgulamak istiyorum'' dedi.

HER YIL 1000 ÖĞRENCİ PROJESİ

Bakan Dinçer, günümüzde birçok alanda olduğu gibi yükseköğretimde de küreselleşen bir yapının oluştuğuna işaret ederek, Türkiye'nin 2001 yılında katıldığı Bologna sürecinin bu sürecin yansımalarından biri olduğunu aktardı. Bu sürecin temel yapı taşlarından biri olan ''Hareketlilik Projesi'' kapsamında Erasmus ve Farabi programları ile çalışmaların yapıldığını, bunun yanında Türkiye'nin her alanda yetişmiş insan gücünü karşılamak ve yeni kurulan üniversitelerin öğretim ihtiyacını karşılamak üzere 2006 yılında ''Her yıl 1000 Öğrenci Projesi''nin başlatıldığını anlattı. Bakan Dinçer, YÖK ile TÜBİTAK işbirliği ile gelecek 20 yıl içerisinde Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu alanlar tespit edildiğini ve 6 ana dalda 300'ü aşkın alt branşta ihtiyaçların tanımlamasının da yapıldığını dile getirerek, bu alanlara başvuru şartları sağlayan öğrencilerin dünyanın sayılı ülkelerinin en prestijli üniversitelerinde okumaya gönderildiğini söyledi. Her ile bir üniversite kurarak işlerinin bitmeyeceğini bildiklerini ifade eden Bakan Dinçer, ''Yükseköğretime dönük olarak birçok alanda eş zamanlı iyileştirmelere, güçlendirmelere gidiyoruz. Başta yükseköğretime olan talebin karşılanması üzere kalitenin ve rekabetin de sağlanması için vakıf üniversitelerinin kurulmasını destekledik ve bunun sıkı bir şekilde takipçisi olduk'' diye konuştu.

ÜNİVERSİTE SAYISINDAKİ ARTIŞ

Bakan Dinçer, 2002 yılında üniversite sayısının 23'ü vakıf olmak üzere 76 olduğunu, 2003-2011 yılları arasında 50'si devlet 39'u vakıf olmak üzere 89 yeni üniversitenin kurulmasıyla toplam üniversite sayısının 103'ü devlet, 62'si vakıf olmak üzere 165'e yükseldiğini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Tüm vakıf üniversitelerinde bulunan öğrenci sayısına baktığımızda vakıf üniversitelerinde okuyan öğrencilerin yüzde 72'si İstanbul'da bulunuyor. İstanbul 12-22 yaş nüfusu gözönüne alındığında üniversite öğrenci sayısının çağ nüfusuna oranının yüzde 46,6 olduğu bir ilimizdir. Bu da bize İstanbul'un daha fazla üniversiteye ihtiyacı olduğunu gösteren bir veri ortaya koyuyor. Geçtiğimiz günlerde basına da yansıyan ve tarihi yarımadayı bir eğitim ve kültür havzasına, bir üniversite şehrine dönüştürme projesinin hayata geçirilmesini heyecanla bekliyorum.''

Herkese eşit muamele ve eğitim hakkı ilkesi ile yola çıkarak gençlerin kaliteli bir yükseköğretime duyduğu ihtiyaca yanıt verecek politika ve uygulamalarla yollarına devam ettiklerini vurgulayan Bakan Dinçer, beşeri sermayeye yapılan yatırımı bütün yatırımlardan önemli ve öncelikli gördüklerini kaydetti. Bakan Dinçer, öğrencilere de şöyle seslendi: ''Her biriniz dünya vatandaşı olacak şekilde, en iyi şekilde yetişiniz. Öğrenme ve merak duygusunu her zaman canlı tutunuz. Her biriniz tek tek bu ülkenin en önemli değeri ve zenginliği olduğunu fark ediniz. Ülkemizi üniversiteler yoluyla evrensel bilim, teknoloji ve sanat birikimine de ciddi katkılarda bulunabilecek önemli bir ülke haline getirmeliyiz.''

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.