Bakan Dinçer, Xanadu Otel'de düzenlediği basın toplantısında, Erzurum'un eğitimle ilgili meselelerini ayrıntısıyla tartıştıklarını belirterek, öncelikle il ve ilçe milli eğitim müdürleriyle valinin de refakatinde, her ilçenin sorunlarını tek tek gözden geçirdiklerini söyledi.

 

Genel hatlarıyla eğitim altyapısının mevcut durumunu ve ideal yapıya ulaşması için neler yapılabileceğine dair çözüm stratejilerini ele aldıklarını vurgulayan Bakan Dinçer, şöyle devam etti:

 

''Daha sonra da ilçe belediye başkanları ve kaymakamlarla birlikte bu çözüm stratejilerini nasıl uygulamaya koyabileceğimize dair görüşmeler yaptık ve temel politikalarımızı değerlendirdik. Yaptığımız çalışmalardan sonra gördüğümüz fotoğraf şu; Erzurum genel hatlarıyla çok önemli ve çok büyük bir altyapı sorunu yaşamıyor. Ancak daha ayrıntılı bakıldığında bazı altyapı eksikliklerinin olduğunu da ifade etmek mümkün. Görebildiğimiz kadarıyla Erzurum'un merkezinde bizim derslik ihtiyacımız var, özellikle ortaöğretimde derslik ihtiyacımız var. Ortaöğretimde derslik ihtiyacını gidermemiz karşılığında ilköğretimdeki ikili eğitimi de çözebileceğimizi gördük.''

 

Erzurum'un ilçelerinde pansiyon sorunu olduğunu dile getiren Bakan Dinçer, ''İlçelerde derslikten daha çok mekanın çok geniş olması, kırsal nüfusun kalabalık olmasından kaynaklanan bir etkiyle, daha çok pansiyon ihtiyacımız var. Bu sebeple bundan sonraki stratejilerimizde öncelikli olarak Erzurum'un merkezinde eğitim kampüsleri yapma konusunda hazırlık yapıyoruz'' diye konuştu.

 

 

Kent merkezinde ortaöğretimle ilgili en az iki veya üç eğitim kampüsü yapacaklarını ifade eden Dinçer, ilçelerde ise yine kamu-özel ortaklığı projesiyle ihtiyaç duyulan pansiyonların, okulların ve tüm dersliklerin yapımını sağlayabilecek ortak bir proje geliştirebilmek için çalıştıklarını vurguladı.

 

Bakan Dinçer, şunları kaydetti:

 

''Eğitimin niteliğiyle ilgili son zamanlarda alınan tedbirlerle önemli gelişmeler kaydedildiğini görüyoruz. Erzurum'daki çocuklarımızın bu eksikliklere rağmen ulusal düzeydeki başarılarında ciddi gelişmeler var. SBS imtihanında kısmı bir iyileşme, LGS ve LYS imtihanlarında ise oldukça iyi bir iyileşme gözüküyor. Bunun daha da geliştirilmesi konusunda ek tedbirler alacağız ve Erzurum'daki çocuklarımızın hem ulusal düzeyde hem de uluslararası düzeyde rekabet gücünü artıracak bilgi ve yetenekleri kazanması için ek tedbirler alacağız.''

 

Hem fırsat eşitliğini artırmak hem de eğitim kalitesini geliştirmek amacıyla tüm Türkiye'de başlattıkları Fatih Projesi'nin bir ayağının Erzurum'a geldiğini belirten Bakan Dinçer, ''Erzurum'daki bütün genel liselerde yani 52 lisemizde akıllı tahtaları yerleştirdik. Önümüzdeki yıldan itibaren de diğer meslek liselerinde ve geri kalan liselerde tamamlayacağız. Sanıyorum bir ay sonra da akıllı tahta yerleştirdiğimiz okullardaki 9. sınıfların tabletlerini Erzurum'da dağıtmaya başlayacağız'' dedi.

 

Bakan Dinçer, Çırçır Mahallesi Araplar Düzü Caddesi üzerinde yapımı tamamlanan Abdurrahmangazi Vakfı Şehit Bahattin Yıldız Eğitim ve Kültür Merkezi'nin açılış törenine katıldı.

 

 Bakan Dinçer, Eğitimin önemine değinenerek, ''Eğer biz dünyada diğer ülkelerle birlikte yarışacak ve rekabet gücü yüksek bir ülke olacaksak, bu bölgede güç sahibi, söz sahibi bir ülke olacaksak bunun en yegane yolunun eğitimden geçtiğini ifade etmek isterim'' dedi.

 

Türkiye'nin güçlü bir ekonomiye sahip olması için eğitimli insanlara ihtiyaç olduğunu ifade eden Bakan Dinçer, şöyle devam etti:

 

''Biz bu ülkedeki terör meselesini çözeceksek, bunun eğitimden geçtiğini bilmeliyiz. Asayiş sorunlarını çözeceksek, yoksulluk meselesini çözeceksek, gelir dağılımındaki adaletsizliği ortadan kaldıracaksak, aslında bunların hepsinin yegane ortak çözüm alanının eğitim olduğunu bilmeliyiz. Bu açıdan bakıldığında, biz sadece okullardaki normal eğitimlerle, resmi ve şekillendirilmiş eğitimlerle değil, toplumun her alanında toplumun her kesiminin toplumun her yaştaki insanına sunduğu bir eğitimi yapmak zorundayız. Yani hayat boyu öğrenebileceğimiz bir altyapıyı bu toplumun içerisine koymak zorundayız.''

 

-''Eğitim artık arz odaklıdan çıkıp, talep odaklı oldu''-

 

Bakan Dinçer, ''Artık eğitim arz odaklı olmaktan çıktı, talep odaklı olmaya başladı. Türkiye'de yerleşik alışkanlıklarımız ve geleneklerimizle, devletin otoriter yapısı içerisinde devlet merkezli, arz merkezli bir eğitim sistemi yapıyorduk bugüne kadar. Bunda geldiğimiz nokta belli. Uluslararası alandaki yerimiz belli'' dedi.

 

Bakan Dinçer, şunları kaydetti:

 

''Dünyadaki gelişmelere paralel olarak, ona benzer bir şekilde talep odaklı bir eğitim kurguluyoruz. Eğitim sistemini demokratikleştiriyoruz ve esnekleştiriyoruz. Ama daha da önemlisi artık tek tip adam yaratacak, herkesin aynı şeyi düşündüğü aynı şeyi yapmaya çalıştığı bir yapı içerisinde, çocuklarımıza eğitim vermeyeceğiz. Her bir çocuğun ayrı ve özel olduğunu düşünüyoruz. Her birinin farklı yeteneklere, potansiyele sahip olduğunu düşünüyoruz ve meseleye bu yönden yaklaşıyoruz.''

 

-En çok tercih edilen dersler-

 

Bakan Dinçer, eğitim sistemindeki yaptıkları düzenlemeyle Türkiye ile dünya arasındaki mesafeyi kapatmaya çalıştıklarını belirterek, şöyle devam etti:

 

''Bu sene ilk defa olmasına rağmen ve yeni başlamış olmamıza rağmen çocuklarımızın seçim yaptığı derslere baktığımızda bu mesajları açık ve net verdiklerini görüyorsunuz. Biz 21 tane seçimlik ders koyduk. Orada çocuklar en çok matematik ve uygulamaları derslerini seçtiler. İkinci olarak en çok seçilen ders yabancı dil dersleri oldu. Üçüncü ve en çok seçtikleri, hatta yaklaşık 450 bin çocuğumuz seçti, Kuranı Kerim dersiydi.''

 

Konuşmaların ardından Bakan Dinçer, Abdurrahmangazi Vakfı Şehit Bahattin Yıldız Eğitim ve Kültür Merkezi'nin yapımına katkı sağlayan iş adamlarına plaket verdi.

 

meb.gov.tr