Fatih Üniversitesi'nin Hadımköy Kampüsü'nde düzenlenen 2010-2011 akademik yılı açılış törenine katılan Bakan Çubukçu, konuşmasına Hakkari'de yola döşenen mayın sonucu yaşamını yitiren 9 kişi için başsağlığı dileğinde bulunarak başladı. Bakan Çubukçu,”Yaşanan bu menfur olayı şiddetle kınıyorum ve son olmasını temenni ediyorum” dedi.

Yüksek öğrenim kurumlarının, toplumların kalkınmasında, gelişmesinde ve saygınlığında öncü bir role sahip olduğunu kaydeden Bakan Çubukçu, yüksek öğretim sisteminin, gelişen, küreselleşmiş dünyada, eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve toplum hizmetleriyle Türkiye ekonomisine büyük katkıda bulunduğunu ve uluslararası alanda rekabet edebilecek bilgi toplumu yetiştirmesine imkan sağladığını ifade etti. Bir ülkenin yüksek öğretim düzeyinin, o ülkenin her açıdan kalkınmışlığının temel göstergesi olduğunu da kaydeden Bakan Çubukçu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün Avrupa'da yüksek öğretim, teknolojiyi geliştirecek, rekabeti arttıracak ve ülke kalkınmasının motoru olacak çok önemli bir alan olarak görülmekte ve devletler tarafından özellikle AR-GE faaliyetleri bazında desteklenmektedir. Üniversiteler de yaptıkları araştırmalar, ürettikleri patentler ve yetiştirdikleri öğrencilerle üstlenmiş oldukları görevi layığı ile yerine getirmekte, ülkenin ekonomik kalkınmasına ve toplumun refah seviyesinin arttırılmasına katkılarda bulunmaktadır.” Öncelikli gündem maddelerinden birinin, yükseköğretimin yaygınlığını ve kalitesini geliştirmek olduğunu da ifade eden Bakan Çubukçu, yükseköğretime ve araştırma faaliyetlerine çok büyük yatırımlar yapıldığının altını çizdi.

Bakan Çubukçu, 2001 yılında Türkiye'de toplam 76 üniversiteolduğunu, bugün bu sayının 102 devlet, 52 vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 154'e çıktığını belirtti. Son 3-4 yılda devlet ve vakıf üniversitesi sayısındaki patlamanın, Türkiye'nin gelecek için yaptığı en önemli ve anlamlı yatırımlardan biri olduğunu ifade eden Bakan Çubukçu, 2008 yılı itibariyle Türkiye'de yükseköğretim mezunlarının yüzde 10'dan yüzde 20'ye yükseldiğine dikkati çekti. Bakan Çubukçu, sözlerine şöyle devam etti: “Hızlı bir küresel değişim sürecine giren dünyamızda öne çıkan iki unsurdan biri insan, diğeri bilgidir. İçinde bulunduğumuz yüzyılda ekonominin en önemli girdileri, 'bilgi' ve 'bilgili insan' kapasitesidir. Dolayısıyla teknoloji ve bilgi üreten, teknolojiyi geliştiren ve kullanan, insan gücünü yetiştirme görevini üstlenen üniversitelerin, bu görevlerini en etkin şekilde yapmaları gerekmektedir. Rekabet ve küreselleşme ortamında üniversitelerde öğretilen bilginin kalitesi ve ekonomiye katkısı gittikçe belirleyici bir rol oynamaktadır. Küreselleşme sürecinde, bilgi toplumunun standartlarını yakalamak istiyorsak, sürecin ihtiyaçlarına cevap verebilen, araştırmacı kimliğe sahip, yeni değerlere açık olarak her türlü bilgiyle donatılmış ve bu yolla küresel gelişmeleri iyi algılayabilen bireyleri yetiştirmek zorundayız.”

Fatih Üniversitesi'nin bu sürece çok değerli katkıları olduğunu ve bir dünya üniversitesi olma yolunda hızlı adımlarla ilerlediğini; değişime, yeniliğe ve dünyaya açık, nitelikli gençler yetiştirme misyonunu başarıyla yerine getirdiğini söyleyen Bakan Çubukçu, gençlere şu tavsiyelerde bulundu: “Bu üniversitenin çatısı altındaki siz gençlerimizin de ileride ülkemizin gelişmesi ve kalkınmasında çok önemli roller üstleneceğinize büyük bir inanç duymaktayım. Sizlerden bilgi toplumları ile yarışabilen ve onların önüne geçebilen daha ileri ve gelişmiş Türkiye'yi yaratmanızı bekliyoruz.”

Açılış töreninde,  uluslararası bilimsel yayınlar için 2009-2010 öğretim yılında en yüksek yayın performansı gösteren öğretim üyeleri ile ulusal ve uluslararası kaynaklardan proje alan öğretim üyelerinin plaketlerini Bakan Çubukçu verdi.