Bakan Avcı İle Tamam Mı, Devam Mı?
Akşam gazetesi yazarı Turgay Polat, bugün ki köşe yazısında bu konuya değinmiş. Her ne kadar Sayın Nabi Avcı'yı övücü cümleler kullansa da, satır aralarında MEB'in gerekli performansı Ak Parti hükümetleri boyunca genel olarak hiç bir zaman gösteremediği g
Seçimler bitti ve halkımız AK Parti’ye bir dönem daha evet dedi. Ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz.
Seçim bitti, şimdi yeni hükümet ve bakanların kim olacağı tartışılmaya başlandı. Bu bakanlıklar arasında belki de en önemlisi Milli Eğitim Bakanının kim olacağı yönünde.
Akşam gazetesi yazarı Turgay Polat, bugün ki köşe yazısında bu konuya değinmiş. Her ne kadar Sayın Nabi Avcı'yı övücü cümleler kullansa da, satır aralarında MEB'in gerekli performansı Ak Parti hükümetleri boyunca genel olarak hiç bir zaman gösteremediği gerçeğini de yansıtmış bizce.
İşte o yazı...
Bu seçimin sonucuna bakarken benim gördüğüm kuşkusuz eğitim başlığı ve Milli Eğitim Bakanı’nın kim olacağı. Beklentim Sayın Nabi Avcı hocamızın bu göreve devam edeceği yönünde açıkçası bunu destekliyorum. Ama Nabi Bey de yeniden bakan olsa da yeni bir dönem başlayacağı kuşkusuz. On üç yıllık süreçte AK Parti eğitim alanında çok önemli adımlar attı. Bunlardan büyük çoğunluğunu destekleyip alkışladık. Tabii ki eleştirdiğimiz uygulamalar da oldu. Ama bugün yeni bir sayfa açma zamanı bu yüzden yeni bakanımıza bir şeyler yazmak istedim.
Sayın Bakan, eğitim alanında maalesef Ak Parti hükümeti şimdiye kadar altı bakan değiştirdi bu sayı diğer bakanlıkları düşündüğümüzde oldukça yüksek bir sayı, artık kalıcı bir bakan ve politika şart çünkü eğitim kararlarının daha uzun süreçte sonuçları alınabiliyor. Bu yüzden devamlılık önemli.
Eğitim hedeflerimizin yeniden tanımlanması lazım. Çıktılarımız maalesef küresel alanda rekabet edemiyor. Üniversitelerimiz maalesef küresel rekabette yok denecek kadar zayıf durumdalar. Liselerimizde okul terk oranları ve liselerin amacı dışında eğitim yapması yaygınlaşmış durumda. Liselerin görevi üniversite sınavlarına hazırlamak olmadığı halde liseler adeta bir dershane gibi çalışıyor.
Her ne kadar çok fazla desteklenip çalışma yapılsa da okul öncesi eğitimde %50’leri yeni ulaştık bu oldukça düşük bir oran bunu en az %80’lere çıkartmamız gerekiyor.
Tabii en başta şu kararı vererek yeni döneme başlamamız lazım. “Eğitimde artık fiziki mekân ve sayıların yerini içerik ve nitelik almak durumunda” bu sebeple acilen bu konuyu masaya yatırmamız gerekiyor. 15-16 yıl eğitimden geçirdiğimiz gençlerimizin mezuniyet sonrası kazanımları oldukça kötü, bu alanı bir daha değerlendirip çağdaş dünyanın verilerine ulaşmamız gerekiyor. STEM’i gündeme alıp bu konuda okullarımızı hazırlamamız gerekiyor.
Ama en önemlisi Sayın Bakanım gelin bu dönem Türkiye’ye büyük bir iyilik yapın üniversite giriş sistemini değiştirin. Çünkü öğrencilerin yetenek, kişisel özelliklerini, proje ve fikirlerini dikkate almayan bir üniversite giriş sistemi, Türkiye’yi geriye götürüyor. Bakın sınava ve akademik yeterliliğe dayalı model liseleri de üniversiteleri de verimsiz hale getirmiş durumda. Gelin bu sistemi değiştirelim. Öncelikle üniversite sınavının merkezi yerleştirme kısmını kaldıralım, sonra üniversitelere öğrenci seçme yetkisi verelim. Her bölüm ve alan için yeterliliklerine göre seçilsinler. Bu ne mi sağlar; birincisi her yıl sınava tekrar giren 500 bin kişilik grup azalır, ikincisi gençlerimize oturup ezber yapma yerine üretme ve düşünme becerilerine dayalı portfolyo hazırlatarak gelişimlerini sağlamış oluruz, üçüncüsü öğrenci doğru bölüm seçme üniversitede uygun bölüme uygun öğrenci seçme şansı yakalamış olur. Bunu bu ülkede yapamayız diyorsanız; işte size örnek Applybau sistemi 2 yıldır uygulanıyor ve daha şimdiden iki öğrencisini silikon vadisine, beş öğrencisine patent çalışması, sekiz öğrencisi şirketlerin Ar-Ge birimlerine ve en önemlisi bu sistemle giren bütün öğrenciler proje ve inovasyon çalışması yapıyor.
Sayın Bakanım, bu ülkenin geleceği eğitim ve eğitimdeki gençlerdir. Bu gençleri geleceğe –mış gibi hazırlayan öğretmen ve okullara dokunun sizin bakış açınızın sahaya yansıması için gereken düzenlemeyi yapın. Çünkü bu memleketin dünyanın süper gücü olması, bölgesinin lideri olmasının tek yolu eğitilmiş insan gücüdür.
Tekrar memleketimize seçim sonuçlarının hayırlı olmasını diliyorum ve 13 yıldır AK Parti hükümetlerinin ilk öncelik gördüğü eğitimin yine aynı sırada kalmasını diliyorum.
Turgay Polat - aksam.com.tr
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.