Libya'daki karışıklık sonrası başarılı bir tahliye operasyonu yürüten Türkiye'nin yabancı diplomatları da bulduğu ortaya çıktı. Avustralya'nın talebi üzerine harekete geçen Ankara, diplomatı Türkiye'ye getirdi.

Libya'daki iç karışıklık sonrası gerçekleştirdiği tahliye operasyonu ile büyük övgü toplayan Türkiye'nin yabancı misyonların çalışanlarını da bulduğu ortaya çıktı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Libya'daki kaos nedeniyle İngiltere ve Avustralya gibi ülkeleri de temsil ettiklerini hatırlatarak arka planda kalan bir anekdotu paylaştı. Davutoğlu, "Avustralyalı konsolosluk görevlisinin bulunması için yardım talebinde bulundular. Avustralya Dışişleri Bakanı, 'Konsolosluk elemanımız son askeri uçakla Türkiye'ye ulaştı. Sana çok şey borçluyum' şeklinde mesaj gönderdi" diye konuştu. Tahliye noktasında koordinasyonun çok başarılı gittiğini vurgulayan Davutoğlu, "Bu bir devlet operasyonu ve hiçbir aksama olmadı" dedi.

Dış müdahaleye karşıyız

Türkiye'nin Bingazi Başkonsolosu Ali Davutoğlu'nun kahramanca çalıştığını anlatan Dışişleri Bakanı, "Başkonsolos Davutoğlu, yiyecek bekleyen vatandaşlarımıza yiyecek ulaştırdı. 3 bin kişiyi havaalanından alarak stadyuma götürdü" şeklinde konuştu. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Libya'daki karışıklık yüzünden yapılacak bir dış müdahaleye de karşı olduklarını açıkladı. Böyle bir adımın durumu "kötüleştireceğine" dikkat çeken Davutoğlu, "Biz Libya'daki bütün taraflarla konuşuyoruz. Dış müdahale isteyen tek bir taraf yok. Yani muhalefet 'Gelin, bizi kurtarın' diye bağırmıyor. 'Yapılacak her müdahale benim durumumu kötüleştirir' diyor. Türkiye olarak neyi istemiyoruz Libya'da? Bingazi ve Trablus şeklinde ikiye bölünmesini istemiyoruz. Irak'ta yapılan hataların Libya'da yapılmaması lazım" ifadelerini kullandı.

52 ülkeden tahliye talebi

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türklerin Libya'dan tahliye işlemleri başladığında 20 ülkenin kendi vatandaşlarının da tahliye edilmesi için Ankara'ya başvurduğunu hatırlatarak bu ülke sayısının daha sonra 45, ardından da 52'ye yükseldiğini belirtti. 52 ülkenin toplam 3 bin 340 vatandaşını tahliye ettiklerini ifade etti. Tahliye edilenlerin toplam sayısının da 22 bin 617 olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Havayoluyla 10 bin 319, denizyoluyla 8 bin 416, karayoluyla da 2 bin civarında Tunus ve Libya'ya geçişler oldu" dedi. Uluslararası basının da Türkiye'nin başarısından söz ettiğini hatırlatan Davutoğlu, "Koordinasyon çok başarılı gitti, hiçbir şey aksamadı. Bütün dünya da takdir etti'' dedi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, tahliye olaylarının yoğun olarak yaşandığı günlerde kriz masasına bir günde 13 bin 500 telefonun geldiğini belirtti. Ahmet Davutoğlu, feribotlarla gelenlerin mağdur edilmeden karşılandığını anlattı.

100 yıllık muhasebe doğru olmalı

Bazı olayların yüzüncü yılına yaklaşıldığını dile getiren Davutoğlu, D bu yüz yıllık muhasebenin doğru yapılması gerektiğini ifade etti. Davutoğlu, "Bütün Ortadoğu ile yeniden hesaplaşmamızın başlangıcı olan tarih Birinci Dünya Savaşı'nın başladığı 1914'tür. 2014 ise savaşın 100. yılı. 2012 Balkan Savaşları'nın 100. yılı, 2011 Trablusgarp Savaşı'nın 100. yılı, 2015 Çanakkale Savaşı ve Ermeni olaylarının 100. yılı. Bizim gibi toplumlarda 100 yıl, başka bir toplum için 10 yıl gibi bir şey. Biz 1 ders çı-karamazsak, hatta Napolyon'un Mısır'a çıkışının tarihini ve ondan sonra Mısır'da yaşananları anlayamaz-sak, bugünü anlamamız çok zor" şeklinde konuştu.

Soruşturmaya rağmen direniyor

Libya lideri Muammer Kaddafi, savaş suçu soruşturmasına karşın pes etmiyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı Luis Moreno-Ocampo, Libya'daki şiddetle ilgili resmi soruşturma başlattığını açıkladı. Moreno-Ocampo, "Mevcut bilgilere dayanarak yapılan ön soruşturmanın ardından soruşturma açıl-1 ması gerektiği sonucuna vardığını" kaydetti. Kan banyosu tehdidi Trablus'taki bir çadırda toplanan yüzlerce taraftarına hitap eden Kaddafi ise, Libya'da bir iç sorun bulunmadığını savundu. "Doğuda hiç protesto yok" diyen Kaddafi, El Kaide ve yabancı basını suçladı. 69 yaşındaki lider, Libya'ya bir yabancı müdahalesi olması durumunda ülkenin "kan banyosu" yapacağını söyledi. Kaddafi, "Eğer ABD ya da NATO ülkemize girerse binlerce Libyalı ölmeye hazır. Bütün Libya halkı petrolümüzü tehdit etmeye yönelik her türlü girişime karşı silaha sarılacaktır" dedi.

Karşı saldırı

Konuşmasından önce ise Kaddafi yandaşları, muhaliflere karşı saldırıya geçti. Kaddafi yanlısı kuvvetler dün Brega'yı ele geçirdi. Trablus yakınlarındaki Ganyan ve Sabrata'yı da ele geçirdikleri bildirildi. Muhaliflerin elindeki Misurata'daki saldırıda geri püskürtülen Trablus yanlısı güçler, Sirte yakınlarındaki El Burayka petrol rafinerisini ise kontrolleri altında almayı başardı. Uçaklar ise Ecdebiye kasabasını bombaladı.

Sınırda insanlık dramı

Libya'daki iç karışıklığın yanı sıra ülkenin Tunus sınırı da ayrı bir insanlık krizine sahne oluyor. Kaostan kaçmaya çalışan kalabalığın kilometrelerce uzadığı bildirildi. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Sözcüsü Sybella Wilkes, "Dondurucu soğukta, yağmurda 3-4 gündür gece gündüz açık havadalar. Tam bir kaos. Mısır'a şimdiden 77 bin 320 kişi geçti. Tunus'a da aynı, belki 10 bin kişi daha fazla geçebildi. Yaklaşık 150 bin kişi Libya'dan kaçtı" dedi. BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mo-on da sınırda bekleyen binlerce kişinin acil gıda, su ve barınma yardımına ihtiyacı olduğunu söyledi. AB Komisyonu ise Libya için daha önce 3 milyon euro olarak duyurduğu insani yardım miktarını 10 milyon euroya yükseltti. Bu arada, Libya'nın BM İnsan Hakları Konseyi üyeliği de askıya alındı.

6 bin kişi öldü iddiası

Libya İnsan Hakları Birliği, ülkedeki protesto gösterilerinin bastırılmasına bağlı şiddet olaylarında sadece 3 bini Trablus'ta olmak üzere 6 bin kişi öldüğünü açıkladı. Derneğin sözcüsü, "Tüm ülkedeki kurbanların sayısı 3 bini Trablus, 2 bini Bingazi ve bini de Zaviye veya Zenten gibi diğer kentlerde olmak üzere 6 bin ölü" dedi. Bu bilançonun daha da ağır olabileceğini söyleyen Zeydan, "Bu elde ettiğimiz rakam, ancak daha yüksek olabilir" diye konuştu. Libya hükümeti toplam 300 ölü olduğunu açıklamış, diplomatik çevreler ise bilançonun bin ila 2 bin arasında olabileceğini belirtmişlerdi.

"Nikaragua'ya iltica et baba"

Libya lideri Muammer Kaddafi'ye oğullarının, ülkeyi terk ederek Nikaragua'ya iltica etmesi konusunda baskı yaptıkları iddia edildi. İsrail Ordu Radyosunun, Kaddafi ailesinin Libya dışında bulunan üyelerine dayanarak verdiği habere göre, Kaddafi'nin oğulları, Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega ile görüşüp, Kaddafi'nin Nikaragua'ya iltica etmesi konusunda onay aldı. Ancak, haberde Kaddafi'nin bu öneriyi reddedip iktidardan çekilmeme ve mücadeleyi sürdürmekte ısrarlı olduğu kaydedildi. Nikaragua lideri Daniel Ortega, 2009 yılında Kaddafi Uluslararası İnsan Hakları Ödülü'nü almıştı

haber 365