ATEŞ KOZALAKLARI BİZİ DE VURUYOR

ATEŞ KOZALAKLARI BİZİ DE VURUYOR

ATEŞ KOZALAKLARI BİZİ DE VURUYOR

AK Partilisin; Farketmez…
CHP’lisin; MHP’lisin;
Hiç önemli değil;
Şu partidensin, bu partidensin;
Şu takımı tutuyorsun veya bu takımı;
Ergenekon davasında, Balyoz’da şuradasın veya orada;
Fark etmez kardeşim. Zerre kadar  fark etmez.
Ateş artık düştüğü yeri değil; hepimizi yakıyor.
Bak, bu yaz Pazarı rehaveti içinde içimize ne düştü.
Sekiz şehit…Sekiz can…Sekiz vatandaşımız…
Sekiz insan…
Bak; o kahvaltı nasıl boğamıza düğümlendi; O çocuklar orada hayatlarını verirken; bu sabah bize nasıl zehir oldu.
Tabii ki olacak…Bir, sadece bir Türkiye varsa; elbette ki olacak.
 

BIRAK KAHVALTIYI, ÖĞLE YEMEĞİNİ
AL HARİTAYI ÖNÜNE VE DERİN DERİN BAK
 

Şimdi…
Al haritayı eline, bas parmağını o ateşin düştüğü yere.
Neresi orası? Hakkari… 8 şehit…
Orayı bırak; Biraz sınıra doğru git.
Neresi orası?
Kimbilir kaç gündür ne olduğunu hala bilmediğimiz bir savaşın sürdüğü Şemdinli...
Orada da durma, biraz ileri git, sınırı geç…
Orası neresi Erbil…
Yani Dışişleri Bakanımızın üç gün önce gidip mesaj verdiği; Oranın da “Mesajı aldığı” yer değil mi…
Belli ki, mesajı almış…
Biz gözümüzü Kandil’e dikmişken; Öteki tarafta Suriye’de başımıza yeni bir çorap örülmüş diye bakarken,  Misak-ı Milli’nin içine ateş düşmüş.
 

“Kanı yerde kalmayacak…”
Duygularımız, hislerimiz söylüyor; Gel gelelim aklımızın istiab haddi dolu; Almıyor artık bu lafları…
“Örgütün anladığı dilden konuşacağız” diyoruz; O kalleş adam “Benim dilim bu gel bununla konuş” diyor.
Biraz ötede Şemdinli’de konuşuyoruz; O içerden gelip arkadan vuruyor.

 

IRAK YANIYOR, SURİYE CAYIR CAYIR,
MERMİ BU TARAFA DA DÜŞÜYOR

 

Gelin şimdi daha büyük bir haritayı açıp, üstünde konuşalım.
Irak yanıyor.
Suriye cayır cayır…
Kim kime dum duma; İsteyen istediği yere bayrağını çekiyor.
Hepsinin niyeti bozuk.
Böyle bir ortamda buradaki adam geri durur mu? Onun da niyeti bozuk.
O da dünyaya mesaj vermek istiyor:  “Orada durum öyle de, burada çok mu farklı…”
Sen istediğin kadar  “Şemdinli’den bir Kamışlı çıkmaz” de…
Sen öyle dersin de, bu böyle devam ederse, üç beş gün sonra alalemin bağlı olmayan dili ne der?
Ne demiştik daha geçen yıl? Sen camdan evde oturuyorsun, başkasının camdan evine taş atma…
Attık…
Orası çatladı…Biz kırılacak diye beklerken, tuz buz oluyor…
Oradan sıçrayan cam parçası burada bizim ayağımıza da batmaz mı sanıyorsun…
Ayıkla şimdi pirincin camını…
 

BU FATURA HEPİMİZİN
ALMAN USULÜ ÖDEMELİYİZ
 

Biliyorum bu acı gün, şuna buna fatura kesme zamanı değil. Kimsenin kimseye fatura kesmeye, burnuna borç senedi dayamaya hakkı yok.
Türkiye’yi buraya yıllar, o yılların siyasetçileri; hepimiz getirdik.
Fatura hepimizin…Hepimizinse Alman usulü ödemeliyiz.
Herkes elini, vicdanını, vatan sevgisini, duygusallığını, akılcılığını üzerimize yıkılan bu kayanın altına koymalı.
Arkadaş; Farkında mısın;
Bölgemiz yanıyor…Ateş topuna dönen kozalaklar bizim gönül ormanlarımıza da sıçrıyor.
Gün, egoizm günü; “Güç bende, ben bitiririm ” günü; “Güç sendeyse sen çöz” günü değil.
Gün çözümün  şerefini de, çözümsüzlüğün enkazını da paylaşma günü.
Hepimiz biliyoruz ki;
Bir Türkiye var…
Ve bir çözüm var…
O çözümü de ancak birlikte bulabiliriz.
 

BÜTÜN FEDAKAR İTFAİYECİLER
HAYDİ YANGINI SÖNDÜRMEYE
 

İktidardakiler; bu muazzam yangına karşı, ülkenin bütün fedakar itfaiyecilerini göreve davet etmeli.
Muhalefettekiler; hiçbir bahane uydurmadan, bu gönül seferberliğine katılmalı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, bir an önce toplanıp; 1 Mart Tezkeresi’nde olduğu gibi; bu yangına karşı uygulanacak milli politikayı belirlemeli.
Hepimiz, Meclisimizin oluşturacağı milli politikanın seferberlik ilanına hazırız.
Yeter ki o politika sırtını, fantezilere değil; gerçeklere; Şahsi duygulara, misyonlara değil, akla, mantığa;
Kişilerin veya partilerin değil; Türkiyeye’nin menfaatine;
Gaddarlığa değil;  İnsanlığa dayansın.

***
 

Son sözüm, şehit kardeşlerimizin ailelerine.
Kanları yerde kalmayacak diyemeyeceğim. Şehidin tabutu başında yalan söyleyemem.
Ama “Onları Unutmayacağız” diyeceğim.
Zaten unutmak istesek bile, hayat bize sık sık hatırlatıyor…

Ertuğrul Özkök

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum