İhraç kararnamelerinde bugüne kadar 60 bini aşkın kamu personelinin ismi yer almıştır.

İhraç kararnamelerinde isimleri yer alanların büyük çoğunluğunun bir şekilde FETÖ kurumlarıyla irtibatı bulunmaktadır. Ya derneklerine, sendikalarına üye olmuştur, ya finans kurumlarına para yatırmıştır, ya okullarına çocuklarını göndermiştir ya da Bylock adlı şifreli programları kullanmıştır.

Ancak bir de abi veya abla konumunda olup da, örgüt üyelerini sendikaya üye yapıp, bankalarına para yatırmaya çağırırken kendini FETÖ kurumlarına bulaştırmayanlar da bulunmaktadır. Bunların bir kısmı Bylock adlı şifreli yazışma programını da kullanmamıştır.

Bu kişilerin bir kısmı, illerde yapılan değerlendirmelerde, oluşan ortak kanaate binaen bakanlıklara bildirilmiş ve ihraç edilmiştir. Bir kısmı ise bazı milletvekillerinin siyasi baskısı nedeniyle ihraç edilmemiştir. En çok sorun burada yaşanmamaktadır. Taşrada herkes birbirini tanımaktadır. FETÖ'nün en alt katmanındaki bir kişiyi, finans kurumuna para yatırdı diye ihraç kararı alırken, o ilde abi veya abla konumunda olan bazı kişilerin siyasi baskılar nedeniyle ihraç edilememesi vicdanları yaralamaktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her ne kadar Valilerimize, "size siyasi baskıda bulunanları bize bildirin" demişse de, uygulamada bu riski alabilecek bürokrat bulunmamaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önerdiği yol ile mesafe alınamamaktadır. Bu nedenle, taşrada vicdanlarda adaletsizlik yaratan ayrımcılığı sonlandıracak başka bir yol bulunmalıdır. Devlet Denetleme Kurulu üyelerinin illeri gezerek durum tespiti yapmaları daha yerinde bir uygulama olabilir. Ama her ne olursa olsun yöntemi değiştirmek gerekmektedir.

Diğer taraftan, herhangi bir siyasi baskı olmamasına rağmen, sendikada, dernekte, finans kurumlarında ve Bylockta bir irtibatı henüz tespit edilemeyenler de bulunmaktadır. Bu kişiler, şuan için arkalarında FETÖ'yle ilgili bir irtibat bırakmadıkları için hala kamu görevine devam ediyor olabilir. Fakat bu durum, bu kişilerle ilgili bir işlem yapılmayacağı anlamına gelmemektedir. Olağanüstü hal süreci devam etmekte ve Savcılıklar da bu süreç içinde ifade alma işlemlerini sürmektedir. Süreç için de bu kişilerin de tespit edileceğini düşünüyoruz. Bu konuda sadece Devlet mekanizması yavaş hareket etmektedir.

www.memurlar.net