Öncelikle ikinci sorudan başlayalım; Gezi Parkı ya da başka nedenlerle sınava giremeyen öğrencilere 'telafi sınavı' yapılmayacak. Üniversite yetkilileri, Açıköğretim Fakültesi sınavlarının üniversite giriş sınavı ya da kamu personel sınavı gibi düşünülmesi gerektiğini belirterek, 1 milyon 200 bin öğrenciyi bir araya getirip sınav yapmanın ne kadar zor olduğunun bilinmesini istediler. Dolayısıyla her bir mazerette bir sınav yapılmasının mümkün olamayacağını vurgulayan yetkililer, zaten bu eylemler nedeniyle sınava giremeyen öğrenci sayısının da 50'yi bulmadığını bildirdiler.

 

BÜTÜNLEME SINAVI

 

1 milyon 200 bin öğrencili Açıköğretim Fakültesi'nde, geçen yıl başlayan kredili sistem nedeniyle dersler dönemlik hale gelirken; her dönem her dersten bir vize, bir final sınavı uygulamasına geçilmişti. Yeni sistem çerçevesinde 'bütünleme sınavları' da kaldırılmıştı. Öğrencilerin 'Bizi bir yıl fazladan okulda tutmak için bütünlemeyi kaldırdılar. Bütünleme sınavını geri istiyoruz" eleştiri ve taleplerini anımsattığımız üniversite yetkilileri ise, "Dünyada yıllık öğretim sistemi neredeyse kalmadı. Yurtdışında da öğrencilerimize 'kaç kredi aldın' sorusu yöneltilirken, bu gelişmeyi görmezden gelemezdik.

 

Dünyaya uyum sağlamak için kredili sisteme geçtik. Öğrencilerimiz emin olsunlar ki onların aleyhine hiç bir düzenleme yapmadık. Aksine bu sistem geçilemeyen derslerin bir sonraki dönemde verilebilmesini kolaylaştırıyor. Bir üst sınıfa geçmek için bütünleme sınavlarından çok daha büyük fırsat tanıyor" karşılığını verdiler. Bütünleme sınavlarının yeniden konulmasının kredili sistemin bitmesi anlamına geleceğine dikkat çeken yetkililer, bu nedenle bütünleme sınavlarının olmayacağını söylediler.

 

Hürriyet