AKŞAM, manşetinden duyurduğu 'Kanserliye Ahiretlik Sorular' araştırmasının sahibine ulaştı. Anketin Türk Onkoloji Grubu adlı meslek örgütü adına grubun üyelerinden Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serdar Turhal tarafından yapıldığı ortaya çıktı.

Araştırmanın Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi gören kanser hastalarıyla sınırlı olmadığını ve aynı anda 13 ayrı ilde başlatıldığını belirten Prof. Dr. Turhal, AKŞAM'ın manşeti ve bazı hastalardan gelen tepkiler üzerine araştırmayı durdurduklarını söyledi.


'DEĞİŞİMİ SAPTAMAK İSTEDİK'
Çalışmanın bilimsel amaçla projelendirildiğini ifade eden Turhal, 'Kanser, diyaliz ve diyabet hastalarının, tanı konulduktan sonra iç dünyasındaki değişimini saptamak istedik. Araştırma kapsamında 200 hastaya ulaşmayı hedefliyorduk' dedi.
Araştırmanın bölüm başkanlığı yaptığı Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi ile bir ilgisinin olmadığını da belirten Prof. Serdar Turhal, benzer çalışmaların yurtdışında da yapıldığını savundu. Turhal, 'Ankette yer alan Alevi-Sünni şıkkını ve 'hastalık tanısı konulduktan sonra inancınız değişti mi?' sorusunu, hastalık ortaya çıkınca dine yönelimde mezhep etkisini ölçmek için koyduk' diye konuştu.
Turhal, 'Araştırmayı tamamen bilimsel amaçla başlattık. Ama anladık ki, hassas bir konuyumuş ve Türkiye henüz böyle bir araştırmaya hazır değilmiş' dedi.
Prof. Dr. Turhal'ın açıklamaları şöyle:


DİABET VE DİYALİZ DE VAR
Üyesi bulunduğum Türk Onkoloji Grubu'nun yıl içindeki toplantılarında, yurtdışında yapılan benzer çalışmaları ele aldık. ABD ve Avrupa'da yaptığımız iki büyük toplantıda onkoloji hemşireliği seviyesinde yapılan çalışmaklara baktık. Bu şekilde yurtdışında yapılan çalışmaların bir yansımasını da Türkiye'de yapmak istedik.


TEPKİYİ BEKLEMİYORDUK
Anket uygulamanın fikir aşaması yaklaşık iki ay önce hazırlandı. Uygulamayı ise bir hafta önce 13 ildeki bazı hastanelerde eşzamanlı başlattık. Bu kapsamda Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Trabzon, Konya, Kayseri, Sivas, Diyarbakır, Erzurum, Zonguldak ve Kastamonu'da yürütmeye çalıştık. Bu illerde 100 kanser hastası ile 100 diyabet ve diyaliz hastasına ulaşmaya çalıştık.


ARAŞTIRMAYI DURDURDUK
Anket uygulaması sırasında isim sormadık, kişisel bilgilere yer vermedik. Buna rağmen bazı hastalar da sorulardan rahatsız olmuş. Toplum bu tür araştırmalara hazır olduğu zaman çalışmaya devam etmek isterim.'

'Kabul etmedik'
Prof. Dr. Serdar Turhal'ın, anketi bölüm başkanlığını yaptığı Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji servisinde de uygulamak istediği öğrenildi. Ancak Prof. Turhal'ın bu girişimine fakülte dekanlığı ve hastane başhekimliği tarafından izin verilmediği belirtildi.
MÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. H. Fevzi Bakıral, şunları söyledi: 'Bu araştırmayı yapanların niyeti kötü olmayabilir. Ancak biz içeriğine baktık ve uygun olmayacağını düşündük. Çünkü anket bir bakıma hastaların özel hayatıyla ilgili sorular içeriyordu.' M.Ü Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi İsmail Cinel de, anketin içeriği konusunda tereddüt yaşadıklarını ve izin vermediklerini kaydetti.

'Haberimiz vardı'
Türk Onkoloji Grubu ise araştırmadan haberdar olduklarını, ancak tüm sorumluluğun Prof. Turhal'da olduğunu bildirdi. Çalışmayı Türk Onkoloji Grubu adını yapıldığını doğrulayan Grubun Genel Sekreteri Prof. Dr. Hakan Akbulut, 'Yapılan çalışmalar araştırmacının kendisini bağlar. Türk Onkoloji Grubu ile doğrudan ilişkisi yok. Araştırmacılar yıllık toplantılarda öneri getirir, biz de destek veririz. Ama tüm sorumluluk araştırmacılarındır' dedi.

Meclis'e taşındı
Tartışmalı anket, Meclis gündemine de taşındı. Olay anketle ilgili önerge veren CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, 'Ülkemizdeki, inanç ve kültürel zenginliği sorgulayan; toplumun birlik ve beraberliğini bozmaya yönelik bu tür anketi yapanlar hakkında hükümetinizce ne tür bir çalışma başlatılmıştır' diye sordu.
Soru önergesinde AKŞAM'ın haberini hatırlatan CHP'li Ayhan, ankette, 'Alevi misiniz, Sünni mi?' gibi soruların yanında hastalara, namaz kılıp kılmadıkları, hacca gidip gitmedikleri ve dua edip etmedikleri sorularının da yöneltildiğine dikkat çekti.

ANAYASAYI HATIRLATTI
Ayhan, 'Kabul edilmelidir ki bu tür örnekler, anayasanın 2. maddesinde yer alan 'demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkesine ve 'herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu'nu öngören anayasanın 10. maddesine aykırıdır' ifadesini kullandı
AKŞAM