Anket: En başarılı bakan kim?

Anket: En başarılı bakan kim?

Bir bakanlık var ki görev alanı itibariyle vatandaşla birebir ilgili olmadığı gibi, o koltukta oturan bakanların da popülist politikalarla halka şirinmek görünmeye ihtiyacı yok. Fakat halk en çok o bakanı seviyor.

Türkiye'de siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel gelişmeleri ve bu gelişmelere dair algıları yılın her çeyreğinde araştırarak kamuoyuyla paylaşan Türkiye'nin önde gelen araştırma kuruluşlarından GENAR, 2009 yılının dördüncü çeyreğine ait raporu yayınladı.

Türkiye genelini yansıtacak demografik özelliklere sahip 17 il ve 55 ilçede gerçekleştirilen araştırma 2095 kişi ile görüşülerek yapılmış.

Araştırma kamuoyu algısı itibariyle üzerinde durulması gereken çok önemi bulgular ortaya koyuyor. 57 sayfalık raporda benim en çok dikkatimi partilerin oy oranlarından daha çok, “2009 yılında en beğendiğiniz bakan kimdir?”  sorusuna verilen cevaplar oldu.

İlk 3 sırada Ahmet Davutoğlu (yüzde 12,8) Ali Babacan (yüzde 12,2) ve Bülent Arınç (yüzde 10,4) cevabı verildiği görülüyordu.

Araştırmanın saha çalışmasının 2 – 11 Ocak 2010 tarihleri arasında yapıldığı düşünülürse, İsraille yaşanan son büyükelçi krizinin öncesine denk geldiği görülmektedir.

Son krizde Türkiye'nin duruşunun sadece Türk halkını değil, ezilen, ya da İsrail'in yüzüne bazı gerçekleri ifade etme konusunda cesaretsiz davranan milletleri de sevindirdiği düşünülürse, Sayın Ahmet Davutoğlunun yıldızının ülkede ve dünyada daha da parlamış olabileceği söylenebilir. Anketin saha çalışması örneğin dün ve bugün yapılsaydı, “One Minute” sonrası AK Parti oylarındaki ani artışta olduğu gibi, bu defa bakanın popülerliği de mevcuttan daha yüksek çıkardı.

Aynı araştırmaya göre, hükümetin ekonomi, dış politika, demokratikleşme, sosyal yardımlar, çetelerle mücadele ve terörle mücadele konularındaki başarı algısı en yüksek düzeyde %52.2'yle sosyal yardımlar alanında görülürken, ardından %48.6'yla dış politika ve %47.9'la çetelerle mücadele geliyor.

Ülkenin dış politikası ile ilgilenen iki bakanın listenin başına oturması ve dış politikadaki gelişmelerin vatandaş tarafından fark edilmesi önemsenmesi gereken bir veridir. Genelde Türkiye'de dışişleri bakanları halkın ilgi alanında olan bakanlar değildir. İstanbul ve Ankara dışında ülkenin diğer vilayetlerinden herhangi birine gittikleri bile pek görülmez.

O kadar ki, hiçbir vatandaş, şu işimi görmeme yardımcı olsa diye torpil isteme ihtiyacı bile duymaz onlardan... Nitekim sizler, partinin Meclis toplantısında Dışişleri Bakanına biri hakkında torpil için pusula yazarken kameralara yakalanmış bir milletvekiline hiç denk geldiniz mi?

2008 yılı Haziran ayında ortak bir dostumuzun çocuğunun sünnet düğününde aynı masada yan yana otururken, henüz dışişleri bakanı değildi. O akşam kendisine; “Sayın Hocam, Başbakan Erdoğan'ın dış politika danışmanı olarak yürüttüğünüz diplomatik çalışmaların, göz önünde olmadığınız için her ne kadar kamuoyu şimdilik farkında değilse de, göreceksiniz bir gün tarih bunları yazacaktır. Sizi yakından takip ediyorum ve Türkiye'nin geleceğini kotaracak adımlar atıyorsunuz” demiştim. “Biz herşeyi Allah rızası ve ülke sevgisi için yapıyoruz. Varsın tarih yazmasın, başkaları farkına varmasın” demişti.

Sayın Ahmet Davutoğlu'nu yürekten tebrik ediyorum. Ezber bozan bakan olarak tarihe geçecektir.

Siyasette Sarıgül etkisi..

GENAR araştırmasında,“ “2009 yılında en beğendiğiniz siyasetçi kimdir?” sorusuna yüzde 27,3 ile Recep Tayyip Erdoğan cevabı verilirken, sırasıyla diğer isimlerin ise yüzde  9,1 ile Devlet Bahçeli, yüzde 8 ile Deniz Baykal ve 7,4 ile Mustafa Sarıgül olduğu görülüyor. Her ne kadar Sarıgül'ün beğenilme oranı 4. sırada gelse de, oranlara dikkat edildiğinde Baykal ve Bahçeli ile arasındaki farkın oldukça az olduğu dikkati çekiyor.

Araştırmadaki veriler baz alınırsa, ufak bir hamle, iyi bir çalışmanın, Sarıgül'ü Erdoğan'dan sonra en popüler ikinci siyasi aktör olmaya aday gösteriyor. Tabi ki bunu zaman gösterecek. CHP'de Genel Başkan adayı olarak Sayın Baykal'ın uykusunu kaçıramayan Sayın Sarıgül'ün, alınan anket sonuçları ile Sayın Baykal'ı epey huzursuz edececeği anlaşılıyor. Sayın Sarıgül'ün sık sık Baykal'a yüklenmesi ise, bir hesaplaşma etkisi yapıyor.

Nitekim“2009 yılında en beğendiğiniz siyasetçi kimdir?” sorusunda Mustafa Sarıgül'ü beğenenlerin yüzde 51.3'ünün CHP'li olması da önemli bir ayrıntıdır. Bu tablo, olası bir seçimde eğer Mustafa Sarıgül bir partinin genel başkanı olarak seçime girerse, en çok oyu CHP'den koparacağına işaret etmektedir. İkinci sırada ise en fazla yüzde 14.4 ile AK Parti'den alacak gibi görünmektedir. Her seçimde yüzer gezer olan oylardan şu ana kadar AK Parti'ye düşen oylardan bir bölümünün Sarıgül'e kayması anlamına geliyor bu.

Olası Sarıgül fırtınasının seçimlerde en çok oyu alacak birinci partiden daha çok, ikinciliğe ve üçüncülüğe çekişen partileri sarsması ve onlardan oy devşirmesi öngörülebilir. Yani bir partinin seçimde birinci olacağına dair güçlü bir algı yoksa, ikinci ve üçüncülükteki sırası da tartışılabilir demek bu...

Bu durum, sol siyasette DSP'nin tamamen tabela partisi haline dönüşmesine ve Ecevit üzerinden siyaset yapma olgusunun artık tamemen sona ermesine neden olacaktır. Kaldı ki, bir sonraki seçimin ardından artık Türkiye'de (Özal, Demirel, Erbakan, Türkeş, Baykal gibi düne ait) isimler referans noktası olarak etkilerini büyük ölçüde yitirmiş olacak ve siyasetin kartları yeniden karılacaktır.

Araştırmanın ayrıntılarını ilgili linklerden okuyabilirsiniz...

Prof. Dr. Osman ÖZSOY – Haber7
           
www.osmanozsoy.com.tr

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.