'Ankesör ve büfe'den çıkan FETÖ
Gün geçmiyor ki medyaya yansıyan haberlerde TSK içinde halen en kritik yerlerde görev yapan kripto FETÖ'cülere yönelik operasyon haberleri olmasın. TSK içindeki bu kripto unsurları ortaya koyan soruşturmanın adı "ankesör ve büfe"
FETÖ'nün TSK içindeki kriptoları, ankesör ve büfe soruşturmalarında teker teker ortaya çıktı. Hürriyet'ten Toygun Atilla; bugüne kadar TSK karargahındaki o kritik FETÖ'cüleri araştırdı.
Gün geçmiyor ki medyaya yansıyan haberlerde TSK içinde halen en kritik yerlerde görev yapan kripto FETÖ'cülere yönelik operasyon haberleri olmasın. Bunların en sonuncuları ise geçen haftalarda İzmir'de yakalanan Ege Ordu Komutanı'nın emir subayı ve Genelkurmay İstihbarat Başkanı'nın emir astsubayıydı. TSK içindeki bu kripto unsurları ortaya koyan soruşturmanın adı ise "ankesör ve büfe" adı verilen soruşturmaydı.
BAŞLANGIÇ TEKİRDAĞ
Bu operasyonların başlangıç noktası ise Tekirdağ'dı. 2017'de gözaltına alınan bir şüpheli, FETÖ'nün asklerden sorumlu mahrem imamlarının, TSK içindeki askerlerle irtibat kurmak, talimat vermek için ankesörlü telefonları veya büfeleri kullandığını söyledi. İşte bu ifade, TSK içine sızmış örgüt mensupları için başlatılan operasyonların miladı oldu. Güvenlik güçleri, örgütün gizli haberleşme yöntemlerinden birine daha ulaşmış oldu. FETÖ, sivil unsurları ile ByLock üzerinden görüşmeyi yapmayı tercih ederken, TSK içindeki unsurları ile ankesörlü ve büfelerden arama yöntemi ile haberleşmeyi tercih ediyordu.
KARARGAHI YAKALANDI
TSK'nın kalbi ise Ankara'ydı. Karargahları başkentte konuşluydu. Ankara Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde sırf büfe ve ankesör soruşturmaları için ayrı ekipler kuruldu. MİT'de bu birimlere destek veriyordu. Titizlikle yapılan çalışmalar sonunda örgütün mahrem imamları ile ankesörlü telefonlar ve büfeler üzerinden haberleşen ve bugüne kadar FETÖ bağlantıları ortaya konulamamış isimler tespit edildi. Sadece tespitler onlarla sınırlı değildi. 15 Temmuz darbe girişimin içinde aktif olarak yer alan ve yargılanan önemli isimlerin de ankesör ve büfelerden haberleştiği ortaya çıktı.
GENERAL DE VAR YÜZBAŞI DA
* Tuğgeneral Semih Terzi: Birinci Özel Kuvvetler Komutanı'ydı. 15 Temmuz'daki darbe girişimin önemli isimlerinden. Darbe girişimi gecesi Gölbaşı'ndaki Özel Kuvvetler Karargahını ele geçirmeye çalıştı. Dönemin Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı'nın emriyle astsubay Ömer Halis Demir tarafından vurularak öldürüldü.
* Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş: Hava Kuvvetleri İstihbarat Daire Başkanı'ydı. 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Marmaris'te suikast yapmayı planlayan grubun başındaki isimdi. Çıkarıldığı mahkemelerde "darbeci" olduğunu kabul ederken FETÖ mensubu olduğunu reddetti. Ankesör ve büfe soruşturmaları sonunda ortaya çıktı ki, örgütün mahrem imamları ile gizli haberleşme sağlayanlardan biriydi.
* Tuğgeneral Adem Haydar: 15 Temmuz darbe girişiminden sonra toplanan ilk YAŞ'ta generalliğe terfi etti. Balyoz ve Ergenekon davalarının savcısı Ali Haydar'ın kardeşiydi. 2017'de kendi isteği ile emekli oldu. Ankesörlü telefonlar ile örgüt imamları ile irtibat kurduğu tespit edildi. İtirafçı oldu.
* Yüzbaşı Burak Akın: Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler'in koruma subayıydı. Darbe girişimi sırasında darbeciler tarafından bacağından vuruldu. Sonrasında kendisi itirafçı oldu ve örgüt mensubu olduğu olduğunu açıkladı. Yapılan çalışmalarda onun da ankesör ve büfelerden örgüt imamları ile görüştüğü ortaya çıktı.
* Albay Fevzi Başköy: Darbe girişiminden sonra bile görevdeydi. Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı görevini sürdürürken 2018'de gözaltına alındı, tutuklandı.
* Yarbay Haluk İncegül: Nevşehir Garnizon Komutanı olarak görev yapıyordu. Darbe girişiminden sonra bile örgüt mensubu olduğu tespit edilememişti. Ankesör soruşturmaları sonunda 2018'de örgüt bağı belirlendi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.