Ankara-Bala'da Yetkili Eğitim-Bir-Sen! "Üye Sayılarından Haberiniz Yok"
Sürekli Hukuksuzluk ve Mobbing ile Gündeme Gelen Bala İlçesinde yaşananlara dair Eğitim Bir-Sen Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Yüksel Haşlak Tweter Üzerinden Paylaşımlar Yaptı
Sürekli Hukuksuzluk ve Mobbing ile Gündeme Gelen Bala İlçesinde yaşananlara dair Eğitim Bir-Sen Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Yüksel Haşlak Tweter Üzerinden Paylaşımlar Yaptı
Son birkaç yıldır, Ankara şehir merkezinin hemen yanı başında olmasına rağmen Bala ilçesi sürekli hukuksuzluk, soruşturmalar ve son zamanlarda baskı ve mobbing iddiaları ile sarsılıyor. Olayın özü daha çok ilçede bir grup memur eliyle yürütülen baskı ve hukuksuz uygulamalar.
Öyle ki ilçe bir hukuk devletinin parçası değilmiş kanaati oluşturacak uygulamalar ile sarsılıyor. Hadisenin suç kısmında köşeye sıkışanlar; mevzuyu sendikal bir mücadele gibi gösterme gayretiyle özellikle Türkiye’nin en güçlü sivil toplum örgütü Eğitim Bir-Sen üyesi memurlara düşmanca tavır alarak mobbing uygulamaları yapıyorlar.
Hadisenin Eğitim Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Yüksel Haşlak tarafından dilekçe ile şikâyete konu edilmesinden sonra iyice sıkışan bu zatlar olaya sendikal bir mücadele havası verme gayretlerini artırıyorlar. Mesele aslında sadece ilçede yürütülen baskı ve hukuksuz uygulamalar.
Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Ertekin Engin’in olayı tiye alarak yaptığı sosyal medya paylaşımlarına bugün Yüksel Haşlak’tan tweter üzerinden cevap geldi.
Türk Eğitim Sen Şube Başkanı’nın daha üye sayılarından bile haberi olmadığını, Bala ilçesinde Eğitim Bir-Sen ‘in 71 üye Türk Eğitim-Sen’in ise 54 üyesi olduğunu ve yetili sendikanın açık ara ile Eğitim Bir-Sen olduğunu, yetkiyi aldık yalanları ile hem kendi genel başkanlarını yalancı konuma düşürdüklerini hem de daha üye sayılarından haberi olmadan sendikacılık yaptıklarını belirtti.
Kendilerinin basın açıklamalarının internet sitelerinde durduğunu ve hiçbir yerinde Bakan’dan bahsetmediklerini ifade edip “okuduklarını bile anlamıyorlar” dedi.
Sendikacılık adına hiçbir şeyi başarmamış olanların duayen sendikacı pozu kestiğini, kartopu gibi erdiklerini söyledi. Kendilerinden önce ortaya çıkmış pisliklerle sadece kendilerinin mücadele ettiğini, kendileri bunu yaparken sendikacılık taslayan efelerin nerede olduklarını sordu.
Sosyal medya üzerinden dedikodu yapmadıklarını devletin kurumları ve hukuk önünde hesap sorduklarını, adaletin tecellisi için çalıştıklarını ve bundan korkularının olmadığını fakat birilerinin bu hakikatlerin ortaya çıkmasından çok korktukları yazdı. Söyleyecek çok sözleri olduğunu, meydan okumalarına ise aynı lisanı konuşmuyoruz diye cevap yazdı.
Tartışmanın sendikal bir kavga gibi algılanma ikliminden çıkması ve baskı, zulüm, mobbing, hukuksuzluk yapanların suçlarının ifşası ve cezalarının takdiri boyutunda seyretmesi beklentimiz.
Bu bir laf kalabalığı olmasın ve her zeminde suçlu kendine sığınacak bir siper edinmesin kimseyi. Suçlunun önünde duranlar yanlış yerde duruyorlar. Suç er geç ifşa olacaktır. Tartışmayı bu iklimin dışına taşımak ancak suçun örtülmesine hizmet eder.
Bırakınız devletin görevlileri işlerini layıkıyla yapsın. Tüm hakikat sevdalılarının Haktan yana durması icap eder.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.