Ankara Bala'da muhteşem bir karizmanın(!) bir “memur” tarafından çizilmesi!
Ankara Bala'da bir süredir gündeme gelen iddialar ve karşılıklı açıklamalar, eğitim camiasında dikkatleri bu ilçemize yöneltti. Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-Bir-Sen arasında karşılıklı açıklamalar birbirini izledi.
Ankara Bala'da bir süredir gündeme gelen iddialar ve karşılıklı açıklamalar, eğitim camiasında dikkatleri bu ilçemize yöneltti. Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-Bir-Sen arasında karşılıklı açıklamalar birbirini izledi.
İddialar, ilçede yapılan bir soruşturma ile ilgili. Yapılan soruşturma sürecinde ve sonuçlandırılmasında sendika baskısı yapıldığı yönünde iddialar söz konusu.
Konu hakkında son açıklama Türk Eğitim-Sen Ankara 3 No'lu Şube Başkanı Ertekin Engin'den geldi.
İşte o açıklamalar:
Şimdilik söyleyeceklerimi iyi tahlil et!
Size değil de size bel bağlayanlara acırım..
Olur olmaz yerlerde pehlivan kesilip atıp tutuyorsunuz, sonra da tutturamayınca inkâr yoluna gidip küçüldükçe küçülüyorsunuz.
Gerçeklerin, bir gün mutlaka açığa çıkmak gibi huyu var.
Ne haltlar yediğinizi Allah biliyor.., Allah’ın bazı kulları da biliyor.
Yer Balâ ASPAVA ..
Masanda 6-7 kişi var ve “Bu Gökhan 15 güne gider gitmezse Yusuf, o da gitmezse Turan gider” diye efelenmek kolaydı değil mi?
Nasılsa masada Gökhan da yok, İlçe Milli Eğitim Müdürü de İl Milli Eğitim Müdürü de.
Tıpkı yetkili sendika olduğunu söylediğinin yalan olduğu gibi (çünkü açıklama yaptığın tarihte istifa edenlerin son kez aidatları kesilmişti ve bir sonraki ay resmen yetkiyi kaybedecek olduğunu biliyordun) buna da yalan diyebilir, yeri göğü inletebilirsin!
Öylesine şımardınız ki, makamı ve pozisyonu ne olursa olsun tüm bürokratları emir eriniz olarak görüyorsunuz. Böylesine muhteşem bir karizmanın(!) bir “memur” tarafından çizilmesi nasıl hazmedilir, değil mi?
Muhterem kardeşim;
Birincisi, “15 günlük” süreyi ortaya koyan da sağa sola tehditler savuran da kendinsin. Sayın Genel Başkanımız Bala Aspava’daki raconunuzu ifşa etmiştir.
İkincisi, bir memurun öğretmenlere ve idarecilere baskı kurabaliceği gibi bir yalana nasıl sarılabiliyorsun? Anlamak mümkün değil! Ne yiyip içiyorsun? Bu kafayı nasıl yapıyorsun? Yıllardır kamusal alanı tahakküm altına almış olanların, teklif ve tehdit stratejisiyle çalışanları esir almayı karakter kabul etmiş olanların tezgah ve dümen işlerinde daha mahir olmasını beklerdik. Böylesi amatör iddialarla kamuoyu önüne çıkmanıza da şaşırmadık değil!
Devletin makamlarını babalarının çiftliği gibi kullananların, kamu yöneticilerini emir erleri gibi görenlerin bir memurun “sendikal baskısı” karşısında ağlak pozlarla mağduru oynamaları ne kadar komik duruyor.
Ayrıca sözkonusu memurun sendikal baskısı olduğuna dair neden bugüne kadar tek bir eğitim çalışanı şikayetçi olmamıştır?
Sendikanızın, bu memurumuzla ilgili “girişimlerinin” nedeni sendikal olmayan çok farklı saikler midir acaba?
Tuhaf bir durum.
Dediğimiz gibi, gerçeklerin bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyu var.
O gün de çok uzak değil..
Üçüncüsü, Türkiye’nin herhangi bir bölgesinde tesadüfen tespit ettiğin 100 eğitim çalışanına “Baskı, vaat ve makam telkinleriyle hangi sendikanın üye yaptığına inanıyorsunuz?” diye sor bakalım; “Siz” den farklı bir cevap veren tek bir kişiyle karşılacak mısın?
Dördüncüsü, eğer yüreğin yetiyorsa haddini aşarak dil uzatmaya çalıştığın Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Sayın Talip GEYLAN ile Genel Başkanınız Sayın Ali YALÇIN beyi bir anketle değerlendir bakalım. Hatta anketi sadece kendi sendikanız üyeleri arasında yap. Bakalım, eğitim çalışanları hangi Genel Başkanı ve sendikayı daha güvenilir bulunuyor.
Yazdığın sözde açıklamada bile (gerçi kendin de yazamamış, güya kurumsal açıklamışsın) sürecin onbeş günde bitmemiş olmasının seni nasıl bitirdiğini de adeta ortaya sermişsin.
Yazık, hem de çok yazık!
Sen günü geceyi saymayı bırak da sahi bu sayın Cumhurbaşkanımıza ve Cumhur İttifakına karşı hasımlıklarını alenen dile getiren o üç kişiyi üye yaparak neye karşı ve nasıl sahip çıktığını da bir anlatsana?
Gerçi onlar da seni kötü kullanmışlar, üzüldüm senin adına.
Seni ve sendikanı kullandıktan sonra da istifa edip başka bir sendikaya geçivermişler değil mi?
Vah vah vah!
Ertekin Engin
Ankara 3 No'lu Şube Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.