Anadolu Lisesi kayıtlarına Bakan el atsın
Sayın Bakan, lütfen bu konuya el atın!
Fen ve anadolu liselerinde kayıtlar cuma günü sona erdi. Ama bu okullara girmek için can atan yüz binlerce öğrenci kapıda beklerken, binlerce kontenjan boş kaldı.
Günlerdir, hatta yıllardır, bu sınav sisteminin saçmalığını anlatan yüzlerce yazı yazdık. Ama nedense bakanlar değişse de MEB’de değişen bir şey olmuyor. Bürokratlar, bildiklerini okumaya devam ediyorlar.
Lafı hiç uzatmadan, sınav sisteminin nasıl bir hezeyan içerisinde olduğunu görmek için aşağıdaki satırları okumak yeter de artar:
“Suçlu ben miyim sistem mi?”
“Cuma saat 17.00 itibariyle SBS, 4. yerleştirme dönemi sona erdi.
4. yerleştirme döneminde yedek sırası anlık değiştiği için çocuğumun istediği okula kayıt sırası, saat 16.15 itibariyle e-okul veli bilgilendirme sistemine düştü. Hemen kayıt hakkını kazandığı okulu aradım.
Gerekli belgelerle saat 17.00’ye kadar okula gidip kayıt yaptırmamız istendi. Ancak ikamet ettiğim yer İzmir.
Çocuğumun 1. yerleştirmede kayıtlı olduğu okul Kırklareli’de.
4. yerleştirme takviminin son 45 dakikasında belli olan ve kayıt hakkı kazandığı belirtilen okul da İstanbul’da.
Bu durumda, 45 dakika içersinde Kırklareli’ne ulaşıp, belgeleri alıp İstanbul’daki okula kayıt yaptırmamız hiçbir imkân dahilinde değildi. Kayıt yaptırmamız için bize sadece 45 dakikalık süre tanındı. Saat 17’de süre bitti.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın internet sayfasında, saat 17.00’ye kadar kayıt yaptırmayanların, bu haklarının sona ereceği yazıyor.
Bu durumda, bu kadar kısa sürede, hiçbir şey yapamadığımız için kayıt hakkımız yanmış mı oldu?
Bu şekilde mağdur olan ve hiçbir şey yapamayıp kayıt hakkını kaybeden binlerce insan var.
Bu mağduriyetimizin yetkililere iletilmesini ve kısa da olsa ek süre tanınmasını, vatandaşların bilgilendirilmesini saygılarımla arz ederim. Mehmet Nur ADLI”
“Kızım ortada kaldı”
“Kızım SBS’de İstanbul Dede Korkut Anadolu Lisesi’ne girmeye hak kazanınca, kaydını yaptırarak yedek yerleştirmeleri dört gözle izlemeye başladık. Cuma saat 16.55 sıralarında bizim yedek sıramız açıklanınca, apar topar okullara koştuk. Ama yetiştirmek ne kelime... Saat 15.30 da sistemin kapandığı için kayıt yaptıramayacağımız bildirildi.
Biraz araştırınca bizim durumumuzda çok kişinin olduğunu anlayarak, mağduriyetimizi en iyi sizin dile getireceğinizi düşünerek mağdur bir öğrenci velisi ve aynı zamanda bir eğitimci olarak bu sorunu dile getiriyorum. Ali Uğur”
Ya kendi çocuğunuz olsaydı!
Ortada bir kayıt skandalı var. Boş kontenjanların doldurulması için hiç çaba harcanmıyor. Üstüne üstlük velilerle adeta dalga geçiliyor.
Bakan Dinçer, bu saçma sapan sistemi kucağında buldu. Eminim ki kendisi de fazlasıyla rahatsız. Muhtemelen de gelecek yıla yönelik ciddi adımlar atılacak. Ama bu arada ne olur, şu boş kontenjanlar da doldurulsun.
Bu durum, bürokratların umurunda olmayabilir. Ama en azından bir baba ve bir veli olarak Bakan Dinçer’i harekete geçirmelidir. Yoksa kendisiyle hiç alakası olmayan bu işgüzarlığın faturası ona çıkartılmaya çalışılacaktır.
İşte bu yüzden, hâlâ zaman varken, bir çözüm yolu üretilmelidir...
Haksız rekabet
Şu anda fen ve anadolu liselerinde kayıtlar sona erdi. Ama kolejlerde devam ediyor. Böyle haksız rekabet mi olur. Birine doluncaya kadar yola devam diyeceksiniz. Ötekine, otur oturduğun yerde diyeceksiniz. Böyle bir anlayış olamaz.
MEB diyor ki: Artık nakil dönemi, puanı tutan istediği okula nakil yaptırsın.
Peki nakiller, kontenjan açığını kapatacak mı? Kesinlikle hayır. Bir okul dolarken diğer okul boşalacak, açık kontenjan sayısı yine yerinde sayacak. Hatta kolejlere kayma nedeniyle daha da artacak...
Puanlar düşer mi?
Önceki bakanlardan birisi, kayıtların devam etmesi halinde puanların düşeceğini iddia etmişti. Şimdi yine öyle düşünenler olabilir. Ama bu kesinlikle doğru değil. Çünkü yedekte bekleyen öğrencilerin puanları ile kayıtlı öğrenciler arasındaki puan farklılığı, bazı okullarda binde bir oranında. Yani virgülden sonraki puanlar yüzünden açıktalar...
Peki, bu saatten sonra ne yapılabilinir?
Eğer çözüm istenirse bin tane yol bulunur. Yeter ki istensin. Ama ilk önce, gelecek yıl bu saçma sapan sınav sisteminden vazgeçileceği açıklansın. Ondan sonra da oturup, önümüzdeki hafta bu açıklar nasıl kapanır, ona yönelik yeni bir kayıt takvimi oluşturulsun. Yoksa yüz binlerce öğrenci ve anne babasının zaten bozuk olan moralleri daha da bozulur ki, bunun da hiç kimseye bir yararı olmaz.
Özetin özeti: MEB bu konuda üç maymunu oynayamaz!..
Abbas GÜÇLÜ-Milliyet
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.