Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, davalarının büyük, gayelerinin ulvi olduğunu belirterek, “hiçbir çabayı ve emeği küçük görmeden, samimiyetle, ihlâsla, iyi niyetle yol almanın çok büyük sonuçlar doğuracağı inancından hareketle adımlarımızı sıklaştırdık ve bugün geldiğimiz nokta itibarıyla zirvedeki yerimizi perçinledik. Maarif davası olarak ele aldığımız eğitim alanında medeniyet gayesi olarak ter akıttığımız sendikal mücadelemizde bu kadarla yetinmeyeceğiz. Çok güçlü bir örgüt olmak için daha da büyümemiz gerekmektedir. Soylu davaların ulvi gayeleri için mükemmele giden yol uzundur” dedi.

Eğitim-Bir-Sen Batman Şubesi genişletilmiş il divan toplantısında konuşan Genel Başkan Ali Yalçın, sözlerine, yetkinin alınmasında gecesini gündüzüne katarak canla başla çalışan Şube yöneticilerine, işyeri ve ilçe temsilcilerine teşekkür ederek başladı. Yalçın, “Batman’da geçen yıl 2 bin 413 olan üye sayımızı 3 bin 289’a çıkaran Şube Başkanımız Mehmet Ergin ve yönetimi başta olmak üzere, Kadınlar Komisyonu’na, Genç Memur-Sen’e, ilçe ve işyeri temsilcilerine, Şubemizin eski yöneticilerine, bu uğurda katkı ve desteğini esirgemeyen bütün üyelerimize canı gönülden teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum” şeklinde konuştu.

Çözüm odaklı sendikal faaliyetleriyle güçlenen ve istikrarlı şekilde büyüyen bir sivil toplum kuruluşu olduklarını ifade eden Yalçın, şunları söyledi:

“Kamu görevlilerinin çalışma şartlarını insan onuruna yaraşır hale getirmek, özgürlüklerimize yönelik sınırlamalara son vermek, mali ve sosyal kazanımlarımıza yenilerini eklemek için verdiğimiz mücadele, bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edecektir. Güçlü bir Eğitim-Bir-Sen için gece gündüz demeden ter döken, çetin şartlarda mücadelesini sürdüren bütün teşkilatımıza ve üyelerimize teşekkür ediyorum.”

Türkiye’den beklenen dirilişin itici ve öncü gücüyüz

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen’in mağdur ve mazlumların umudunu süslediğini, bunun farkında olarak yollarına devam etmeleri gerektiğini dile getiren Yalçın, “Gözyaşı ve alın terinin renginin aynı olduğu gerçeğinden hareketle Filistin’e gösterdiği hassasiyeti felaketle yüzleşen Filipinler’e gösteren, mağdurun, mazlumun ve masumun dinini sormayı iman ettiği disiplinlere aykırı bulan bir kitleyiz. Türkiye’den beklenen dirilişin itici ve öncü gücü biziz. Bu ülkenin entelektüel birikimine sahip ve peygamberlik mesleğini yerine getiren kitlenin, eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunun genel yetkili sendikası ve ülkemizin en büyük örgütlü gücüyüz. Bu açıdan Eğitim-Bir-Sen, büyük önem taşımaktadır. Ücret sendikacılığını da içine alan hizmet sendikacılığı yaklaşımıyla ‘sendikacılığı kavga zemininde rekabetten, rekabet zemininde hizmete’ çekerek önemli bir başarıya imza attık” diye konuştu.

Eğitim-Bir-Sen’in, bugüne kadar Türkiye’de milletin özünden çıkan örgütlenmeler içerisinde en büyük, en diri yapısıyla en nitelikli olanı olduğunu kaydeden Yalçın, “Büyük davaların insanlarının küçük meseleleri olmaz. Bizim büyük bir davamız, ulvi bir gayemiz var. Samimiyetle, ihlâsla, iyi niyetle yol almanın çok büyük sonuçlar doğurabileceğinden hareketle adımlarımızı küçümsemeden, değersizleştirmeden gürleştirdik ve bugün geldiğimiz nokta itibarıyla zirvedeki yerimizi perçinledik. Bununla da yetinmeyeceğiz. Çok güçlü bir örgüt olmak için daha da büyümemiz gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Normalleşme ve istikrar devam etmelidir

Konuşmasında çözüm süreci ile genel seçimlere de değinen Ali Yalçın, Türkiye’de kardeşlik iklimini yeniden tesis etmek anlamında çözüm sürecinin son derece önemli olduğunu kaydederek, çözüm sürecinde elini taşın altına koyan sivil toplum kuruluşlarından biri olduklarını, birlik ve beraberliğin kardeşlik hukuku çerçevesinde devam etmesi için üzerlerine düşeni yapmaya devam edeceklerini söyledi.

7 Haziran genel seçimlerinden sonra Türkiye’nin önünde çok önemli iki hususun olduğuna dikkat çeken Yalçın, “Biri, yeni anayasanın yapılabilmesi, diğeri de çözüm sürecinin başarıya ulaştırılabilmesi. O yüzden 7 Haziran seçimleri, bizim gibi Türkiye’de kamu çalışanlarının 850 binini bünyesinde bulunduran Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü ve en büyük konfederasyonu olan bir kuruluş için sadece ve sadece seçimlerden sonra başlayacak olan üçüncü dönem toplu iş sözleşme için muhatabımızı belirleme süreci değildir. 7 Haziran, birçok şeyi ifade ediyor. Türkiye, normalleşmesini ve istikrarını devam ettirmelidir. Bu durum devam ettirilebildiği müddetçe Türkiye, asli misyonuna dönebilecek, kadim medeniyetinin misyonunu omuzlayabilecek. Mazlum ve mağdur coğrafyalara umut olarak yeniden kendi işlevine dönecektir” dedi.

Türkiye’nin, eski alışkanlıklarını geride bırakmaya başladığını, inkar ve asimilasyon politikalarından takdir, taltif ve restorasyon politikalarına geçtiğini kaydeden Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çözüm süreci, geleceğimiz açısından önemlidir. Onursal Başkanımız Ahmet Gündoğdu’nun Akil İnsanlar Heyeti’nde yer alması da, ortaya koyduğumuz tavrın göstergesidir. Çözüm sürecinin, bu ülkenin birliğine, beraberliğine, yeniden asli misyonuna dönüşüne vesile olacağını düşünüyoruz. Çözüm sürecini yeni anayasanın, yeni anayasayı da çözüm sürecinin ön sözü görüyoruz.”

Bazı siyasi partilerin seçim bildirgelerinde ve söylemlerinde eski Türkiye’yi çağrıştıran vaat ve yaklaşımlarda bulunduğunu dile getiren Yalçın, 28 Şubat ve 8 yıllık kesintisiz eğitim gibi Türkiye’yi geriye götüren yaklaşımlara geçit vermeyeceklerini vurguladı.

Yeni kurulacak hükümete çağrı

Türkiye’nin bir daha eski bir Türkiye olmaması temennisinde bulunan Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye, her 10 yılda bir örselendiği darbe dönemlerini, milli iradenin zapturapt altına alınma garabetini bir daha yaşamamalıdır. Türkiye vesayet ikliminden uzaklaşmalı ve demokrasi korku tünelinden çıkarılmalıdır. Eski Türkiye’yi çağrıştıracak, onu andıracak söylemden siyasiler uzak olmalı, Türkiye mutlaka 7 Haziran seçimlerinden sonra güçlü olarak çıkmalıdır. Seçimden sonra yeni kurulacak hükümetinde ilk muhatabı kamu çalışanlarıdır. Yeni kurulacak hükümete çağrımız, toplu sözleşme masasının bütçe disiplinin esareti altına alınmadan, bütçenin sınırlıklarından ve imkânsızlıklarından bahsetmeden, bizim taleplerimizin maliyetinden ziyade mahiyetine önem verilerek masaya gelinmesi, çalışanların çözüm bekleyen sorunlarına olumlu yaklaşılması ve çözümlerle güçlendirilmesidir.”

Ergin: Emek ve destek veren bütün üyelerimize teşekkür ediyorum

Eğitim-Bir-Sen Batman Şube Başkanı Mehmet Ergin, ise, üye sayılarını 3 bin 289’a çıkararak, yetkili olduklarını ifade etti. Ergin, yetkiyi almalarında emeği olan Şube Yönetim Kurulu üyelerine, ilçe ve işyeri temsilcilerine ve bütün üyelere teşekkür etti.

Diyarbakır teşkilatına ziyaret

Genel Başkan Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Diyarbakır Şubesi’ni de ziyaret ederek, istişarelerde bulundu.