Ali Yalçın'dan Vergi Adaletsizliği Tepkisi! Sermayeye Destek, Memura Köstek!
Eğitim-Bir-Sen 14. Bölge Toplantısı Konya, Aksaray, Karaman teşkilatlarının katılımıyla Konya’da Genel Başkan Ali Yalçın’ın açılış konuşmasıyla; 15. Bölge Toplantısı Ankara, Çankırı, Kastamonu, Eskişehir ve Kırıkkale teşkilatlarının katılımıyla Ankara’da
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, matrah artış oranlarının yeniden değerleme oranından daha düşük tutulmasının, yüzde 15 ve yüzde 20’lik vergi dilimlerinin matrahlarının yüzde 27 ve yüzde 35’lik vergi dilimlerine göre daha düşük tutularak dar gelirli memurdan daha fazla vergi alınmasının kabul edilebilir bir şey olmadığını ifade ederek, “Finans ve sermaye kesimine bol keseden destek, kamu görevlilerine ise gelir vergisiyle köstek olan bu yaklaşım terk edilmeli, memurun maaşını küçülten, yükünü büyüten düşük matrah oyununa son verilmeli, vergi dilimi en fazla yüzde 15’te sabitlenmelidir” dedi.
Eğitim-Bir-Sen 14. Bölge Toplantısı Konya, Aksaray, Karaman teşkilatlarının katılımıyla Konya’da Genel Başkan Ali Yalçın’ın açılış konuşmasıyla; 15. Bölge Toplantısı Ankara, Çankırı, Kastamonu, Eskişehir ve Kırıkkale teşkilatlarının katılımıyla Ankara’da Genel Sekreter Latif Selvi’nin açılış konuşmasıyla başladı.
Sendikal çalışmaların, eğitim gündemine ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı, toplu sözleşme sürecinin konuşulduğu, istişarelerin edildiği, eğitim programlarının gerçekleştirildiği toplantılar, Genel Başkan Ali Yalçın’ın Ankara’daki kapanış konuşmasıyla sona erdi.
Şube başkanları, yönetim kurulları, denetleme ve disiplin kurulu üyeleri, ilçe temsilcilik yönetimleri ve kadın komisyonlarının katıldığı toplantılarda konuşan Ali Yalçın, yüksek vergi, düşük matrah uygulamasının, alım gücü iyice düşen kamu görevlilerinin kâbusu hâline geldiğini söyledi.
Vergi dilimi yüzde 15’te sabitlenmelidir
“Devletin, gelir vergisinde hem matrah oyunu hem de ücretlilerin maaşlarından daha fazla gelir vergisi tahsil etme huyu artık değişmelidir” diyerek sözlerini sürdüren Yalçın, “Gelir grubuna göre farklı matrahla ilişkilendirilen kamu görevlilerinde gelir vergisi yüzde 27 ve yüzde 35’lere kadar çıkabiliyor. Matrah artış oranlarının yeniden değerleme oranından daha düşük tutulması, yüzde 15 ve yüzde 20’lik vergi dilimlerinin matrahlarının yüzde 27 ve yüzde 35’lik vergi dilimlerine göre daha düşük tutularak dar gelirli memurdan daha fazla vergi alınması kabul edilebilir bir şey değildir. Finans ve sermaye kesimine bol keseden destek, kamu görevlilerine ise gelir vergisiyle köstek olan bu yaklaşım terk edilmeli, memurun maaşını küçülten, yükünü büyüten düşük matrah oyununa son verilmeli, vergi dilimi en fazla yüzde 15’te sabitlenmelidir. Artık ücretlilerin vergilendirilmesine yönelik kapsamlı bir yasal düzenlemenin zamanı gelmiş de geçmektedir. Çünkü düşük matrah, yüksek vergi dilimi uygulaması böyle devam ederse, ilerleyen zamanda kamu görevlilerinin istisnasız tamamı yılın ikinci ayında yüzde 20’lik, üçüncü ya da dördüncü ayında ise yüzde 27”lik vergi dilimine tabi olacaklar” ifadelerini kullandı.
Vermeden almak devlete yakışmaz
Ücretlilerin geliri artırılamıyorsa giderlerinin azaltılması gerektiğini dile getiren Yalçın, şöyle devam etti: “Vermeden almak devlete yakışmaz. Refahtan pay vermediğin, alım gücünün düşmesine göz yumduğun, kaşıkla verdiğini düşük matrah, yüksek vergi kepçesiyle geri aldığın, toplu sözleşmede hayal kırıklığına uğrattığın kamu görevlisini gel bu vergi azabından, matrah oyunundan kurtar. Vergiyi yüzde 15’e sabitle, matrahı yükselt, memura nefes aldır.”
Yaralar 3600 ek gösterge verilerek sarılmalıdır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 24 Haziran seçimleri öncesinde dile getirilen 3600 ek gösterge vaadinin üzerinden uzun bir zaman geçmesine rağmen henüz hiçbir somut adımın atılmadığını kaydeden Yalçın, “Cumhurbaşkanlığı ikinci 100 Günlük Eylem Planı’nda ve 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nde yer verilen 3600 ek gösterge hakkında, geçen günlerde hükûmet tarafından yapılan açıklamada bir hazırlık çalışmasının olduğu ifade edildi. Biz her zaman söyledik, yine söylüyoruz. Paydaşlarla istişare edilmeden atılan adımların sosyal maliyeti yüksek oluyor. Hem teklifçisi hem de takipçisi olduğumuz 3600 ek göstergenin kapsamı, bütün eğitim çalışanlarını ve bütün kamu görevlilerini içine alacak şekilde genişletilmeli ve başka baharlara kalmadan, daha fazla ertelenmeden, memurun memnuniyetsizliği daha fazla büyümeden bir an önce hayata geçirilmelidir. Söz ortada, eylem ise kayıplardadır. Oysa Türkiye, bu sözü yerine getirebilecek iradeye de güce de büyüklüğe de sahiptir. Hükûmete buradan bir defa daha çağrıda bulunuyorum: Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) Kasım ayında mutlaka toplanmalı, memnuniyet katsayısını büyütecek, toplu sözleşmedeki hayal kırıklığını bir nebze giderecek, sosyal maliyeti düşürecek şekilde 3600 ek gösterge vaadi, kapsamı genişletilerek hayata geçirilmelidir. Matrahlar yükseltilmeli, vergi oranı yüzde 15’e sabitlenmeli, 3600 ek gösterge verilmeli, kayıplar tazmin edilmeli; son iki yıldır darboğaza girmiş olan sosyal adalete, refah paylaşımına, memurun alım gücüne can suyu verilmelidir” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından, Nevzat Öylek, Hüseyin Rahmi Akyüz, Said Ercan, Ahmet Günenç, Murat Dağıtmaç ve Tarkan Zengin birer sunum yaptılar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.