Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'ın o açıklamaları:

Daha önce MEB'in Antalya'daki bir toplantısında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerini hedef alan Üstün Dökmen,şimdi de Sakarya'da başörtüsü konusundaki önyargısını ortaya dökmüş.

Önyargılarını,zırvalarını güya bilimsellik maskesiyle yedirmeye kalkmış. Üstün Dökmen, "Nasıl bir pilot sarhoş olmamalı,bir hiristiyan psikolog haç takmamalı ise; Rehberlik Öğretmeni de Başörtülü biri olmaz!”, “Meslek icra edilirken İnşallah, Maşallah,Hayırlısıyla gibi cümleler sarfedilmemelidir!” demiş.

Bu adamın yaptıkları "Küçük Şeyler" değil. İki noktada üzüntümü ifade etmeliyim.

Birincisi:Yıllardır bu adamlar bilim adamı,akademisyen sıfatıyla üniversitelerde ve kamuda zulmün meşruiyetini ürettiler. Zulüm,onların direncine rağmen kararlı mücadelemizle son buldu. Üzgünüm,çünkü hala itibar görüyorlar.

İkincisi: Bu nasıl bir Milli Eğitim hafızası ki,bu adam üst üste bu tür rezillikler yaşatmasına rağmen hiç bir şey yokmuş gibi davetler alıyor. Araştırdım.Mutfakta biri mi var diye. Evet mutfakta biri var ve "Gezici"... Bu yaşananlardan  umarım bu kez bari ders alınır.