Ali Yalçın'dan Sözleşmeli Öğretmenlik Açıklaması
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın:''Sözleşmeli öğretmenler için yapılan 3+1 düzenlemesi her nekadar sözleşmeli istihdamdan kaynaklanan problemlerin bir kısmına çözüm üretse de acil çözüm bekleyen sorunların bir çoğuna derman olamamıştır
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi ile birlikte, Millî Eğitim Bakan yardımcıları Mustafa Safran ve Mahmut Özer ile görüşerek, üç yıllık hizmet süresini tamamlayan sözleşmeli öğretmenlere aile bütünlüğü mazeretine bağlı yer değişikliği hakkı verilmesi talebinde bulundu.
Sözleşmeli öğretmenler için yapılan 3+1 düzenlemesinin her ne kadar sözleşmeli istihdamdan kaynaklanan problemlerin bir kısmına çözüm üretse de acil çözüm bekleyen sorunların birçoğuna derman olamadığını kaydeden Ali Yalçın, “Özellikle 3+1 düzenlemesi ile Ağustos ayında çözüme kavuşturulması için yoğun çaba sarf ettiğimiz sözleşmeli öğretmenlerin eş durumu atamasıyla ilgili kesin ve kararlı bir adım atılmalı, artı 1 yılın dolması mazeret olarak ileri sürülmemelidir” dedi.
Belirsizliğin öğretmenleri yorduğunu dile getiren Yalçın, “Bakanlık bütün boyutları ile bildiği bu sorunu görmezlikten gelmemeli, çözümsüzlüğü çözüm olarak görmemeli; Ağustos ayında çözüm üretilmeyen bu sorunu takvime bağlayarak ilk ara tatilde çözüme kavuşturmalıdır” şeklinde konuştu.
Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, sorunun giderilmesi için üzerlerine düşeni yapacaklarını belirterek, “Bu talebinizi ilk fırsatta ilgili birimlerimizle gündeme alacak ve belirsizliğin giderilmesi için üzerimize düşeni yapacağız” ifadelerini kullandı.
Eğitim-Bir-Sen olarak, sözleşmeli öğretmen istihdamından vazgeçilmesi ve tüm sözleşmeli çalışanların kadroya alınmasıyla ilgili bugüne kadar yaptığımız çağrıyı toplu sözleşme masasına da taşıyarak bütün sözleşmeli personelin ve sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi için masadaki mücadelemizi sonuna kadar sürdürdük. Ancak toplu sözleşme görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun da bu sorunu görmemesi, çözüm için bir irade ortaya koyamaması, problemin kronikleşmesine ve sosyal maliyetinin artmasına sebep olmaktadır.
Bakanlık, aile bütünlüğünü ortadan kaldıran bu sorunun çözümü noktasında inisiyatifi ele almalı, kalıcı çözüm için gerekli adımı atmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.