Ali Yalçın'dan İstifalara Tepki: Tehdit ve Şantajlara...
Memur-Sen Genel Merkezi’nde düzenlenen Bem-Bir-Sen Başkanlar Kurulu toplantısına katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, yerel seçimler sonrasında Bem-Bir-Sen üyelerine yönelik baskılara değindi.
Memur-Sen Genel Merkezi’nde düzenlenen Bem-Bir-Sen Başkanlar Kurulu toplantısına katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, yerel seçimler sonrasında Bem-Bir-Sen üyelerine yönelik baskılara değindi.
Yalçın 31 Mart yerel seçimlerinin Bem-Bir-Sen için farklı bir anlam ifade ettiğini belirterek, aynı zamanda bu sürecin bir işveren seçimi manası taşıdığını vurguladı.
Seçim sürecinin ardından farklı bir tabloyla karşılaşıldığını aktaran Yalçın, seçimlerden sonra şekillenen belediye yönetimlerinin seçim boyunca çalışma barışını sağlayacaklarını ifade etmelerine karşın, göreve geldiklerinden bu yana tahammülsüz tavırlar sergilediğine dikkati çekti.
Yalçın, “Daha göreve bile başlamadan, alana bir anda baskının, şiddettin, şantajın sahaya sürülmüş olduğunu görüyoruz. Buna ilişkin yaklaşımımızı ortaya koyduk. Net olarak ifade ediyoruz ki, bu tip şantajlara asla boyun eğmeyiz. Memur-Sen ailesi büyük bir aile ve Türkiye’nin en büyük emek hareketi. Bu haftaya koyduğumuz irade sadece işaret fişeğidir. Sadece mesajın doğru anlaşılmasına ilişkin bir ifadedir. Eğer bu tip tavırlar devam ederse Memur-Sen olarak örgütlü gücümüzü sahaya çekerek bu konuda asla sessiz kalmayacağımızı ve hukukun bütün yollarını kullanarak kimliksiz yapıların ortaya koyduğu baskılara boyun eğmeyeceğimizi bir kez daha beyan ederiz” diye konuştu.
Ortaya konan bu tavrın sendikacılıkla bir alakası olmadığının altını çizen Yalçın, “Bu düpedüz tehdittir, şantajdır, baskı ve yıldırmadır. Buna asla sessiz kalmayız, tüm bileşenlerimizle tepkimizi sonuna kadar ortaya koyarız” şeklinde konuştu.Varlığımıza Saygı Duyulmadığı Yerde Kesinlikle Tevazu Göstermeyiz
Bem-Bir-Sen sendikal tavrının herkesi kucaklayan bir yapıda olduğunu aktaran Yalçın, bu tavrın asla değişmeyeceğini belirterek, “Hiçbir zaman kimseye karşı ön yargımız olamaz. Biz Akif İnan’ın, ’Türkümüz dünyayı kardeş bilendir, gökleri insanın ortak tarlası’ mefkuresiyle bu milletin her türlü ferdinin her görüşüne saygı duymaya devam edeceğiz. Fakat bizim varlığımıza saygı duyulmadığı yerde de kesinlikle tevazu göstermeyeceğiz. Bunun altını bir kez daha çiziyorum” ifadelerini kullandı.Uslu: “İdeolojik Sendikaların Emek ve Ekmek Tehdidine İzin Vermeyeceğiz”
Başkanlar Kurulu öncesinde ise 31 Mart yerel seçimlerinden sonra şekillenen belediye yönetimlerinde, sendikacılık faaliyeti yapanların, Memur-Sen’e üye belediye çalışanlarına yönelik baskıları, gerçekleştirilen bir basın toplantısı ile sert bir dille kınandı.
Konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve ilgili hizmet kolu sendikası Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Levent Uslu konuştu.
Konuşmasına belediye başkanlarını tebrik ederek başlayan Uslu “Bu sonuçları halkın iradesinin bir tecellisi olarak gördüğümüzden, seçilen her belediye başkanını tebrik etmeyi halkın iradesine saygının bir gereği olarak görüyoruz” dedi.
“Sendikacılığı ideolojik bir aygıta dönüştüren, emeğe ve emekçiye saygısı olmayan sendikal zihniyet, 31 Mart seçimlerinin sonuçlarıyla yeniden sahneye çıkmıştır” diyen Uslu, seçimlerin ardından yurt genelinde yönetim değişikliğine uğrayan belediyelerde baskı ve tehdit ile Memur-Sen ve Bem-Bir-Sen üyelerinin istifa ettirilmeye çalışıldığını ifade etti.
Sendikal Bir Kıyım Yaşanıyor
Türkiye genelinde Bem-Bir-Sen üyelerine yönelik baskının arttığını belirten Uslu, “Seçimin sonuçları açıklanır açıklanmaz birçok belediyede üyelerimize baskı yapılmakta, bazı sendikalar üyelerimizi Bem-Bir-Sen’den istifa ederek kendi sendikalarına geçmeye zorlamaktadırlar. Şu ana kadar birçok üyemiz baskı ve tehditle istifa ettirilmiştir. Diğer üyelerimiz üzerindeki istifa baskısı da sürmektedir.” ifadelerini kullandı.
Hukuk Ayaklar Altına Alınıyor
Yaşananların antidemokratik ve hukuka aykırı olduğunu belirten Uslu, Üyelerin sendikal hak ve özgürlüklerine yönelik saldırıların, Anayasa başta olmak üzere, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, ILO Sözleşmelerine ve insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil ettiğini ifade etti.
Tehdit ve şantaja imkân verilmesi durumunda, buna sebep olan ve göz yuman bütün aktörler karşısında bütün yasal hakları kullanmaktan ve demokratik tepkileri ortaya koymaktan geri durmayacaklarını belirten Uslu, “Hiç kimse, her türlü vesayetle mücadele etmeyi ilke edinmiş bir yapı olarak üyelerimizin hür iradesi üzerinde kurulmaya kalkışılan vesayete seyirci kalacağımızı aklından bile geçirmesin. Biz sürecin takipçisiyiz. Tehdit, şantaj ve baskılara bugüne kadar boyun eğmedik, bugün de yarın da boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.