Ali Yalçın'dan Eğitim Çalışanlarının İş Huzuru Vurgusu
Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Uşak Şubesi’nin düzenlediği toplantıda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yalçın, Türkiye’nin uluslararası güçlerin hedefinde olduğunu, zor bir süreçten geçildiğini, ülkenin ekonomik ve siyasal oyunlarla önünün...
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, eğitim çalışanlarının mali, sosyal, özlük haklarının ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini belirterek, “Yarınımızın bugünden daha iyi olması için emek harcayan, iyi ve başarılı gençler yetiştirmek için özveride bulunan, gecesini gündüzüne katarak çalışan eğitimcilerin sorunlarının bir an evvel çözüme kavuşturulması, huzurlu bir iş ortamının sağlanması, hayat standartlarının yükseltilmesi olmazsa olmazdır. Sendika olarak, eğitim çalışanlarının daha iyi çalışma şartlarına erişmesi, işinin başına sorunlarından arınmış bir şekilde gitmesi için ter akıtıyor, sorunların çözümü, mali, sosyal ve özlük haklarının iyileştirilmesi için mücadele veriyoruz” dedi.
Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Uşak Şubesi’nin düzenlediği toplantıda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yalçın, Türkiye’nin uluslararası güçlerin hedefinde olduğunu, zor bir süreçten geçildiğini, ülkenin ekonomik ve siyasal oyunlarla önünün kesilmeye çalışıldığını söyledi.
Örgütlü mücadelenin önemine değinen Yalçın, sendika olarak sadece üyelerinin, kamu görevlilerinin menfaatlerini düşünen bir zihniyete sahip olmadıklarını, ülkenin çıkarlarını her şeyin üstünde tuttuklarını ifade ederek, “Ülkemizi dize getirme operasyonları, adı sivil ama beyni üniformalı yapılar marifetiyle ülkede operasyon yapma hamleleri, geçmişte olduğu gibi, bundan sonra da olacaktır. Çünkü bu ülke kıymetli bir ülkedir. Yeniden büyük Türkiye sözü, yeni bir dünya idealini ve umudunu ifade ediyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin, hangi coğrafyasına inerseniz inin, mazlum ve mağdurların ‘siz ayağa kalkarsanız, ayakta kalırsanız bizim de size tutunma, sizinle ayakta kalma şansımız olacak yoksa bu hâlimizle ayakta kalma şansımız yok’ dediği bir noktada bu ülkede yaşayanların bir şeyi bilmesi gerekiyor. Türkiye, sadece Türkiye’den ibaret değildir. Yaptığımız işlerde, attığımız adımlarda, kurduğumuz cümlelerde umuda atılan hamleleri çoğaltan yeniden büyük Türkiye ve adil bir dünya idealine hizmet eden adımları sıklaştırdığımızda dünyada bir iklim değişikliğine, bir ortam değişikliğine geçilebileceğinin mümkün olacağı görülecektir. Çünkü cesaret bulaşıcıdır” şeklinde konuştu.
Bölgesinde ve dünyada güçlenen Türkiye’de emperyalistlerin taşeron terör örgütleri eliyle kaos oluşturmak istediğini dile getiren Yalçın, şöyle devam etti: “15 Temmuz’da bütün güçleriyle bu ülkeyi ele geçirmeyi amaçladılar. Biz o gece ‘alanlara çıkın’ çağrısı yapan ilk sivil toplum kuruluşu olduk. Çünkü örgütlü bir güce sahibiz. Üyelerimiz şehadete yürümek için meydanlara çıktılar. Yüz binlerce üyemiz bu ülkeyi hainlere karşı savundu. Milletimizle birlikte hainlere geçit vermedik.”
Elimizi taşın altına koyuyoruz
Eğitimdeki sorunların çözümü için ellerini taşın altına koyduklarını, öğretmenlerin toplumdaki saygınlığının artırılması gerektiğini kaydeden Yalçın, “Öğretmenlerimiz, eğitim çalışanlarımız fedakârca çalışmaktadır. Eğitim çalışanlarının mali, sosyal, özlük haklarının ve çalışma şartlarının geliştirilmesi, iyileştirilmesi gereklidir” ifadelerini kullandı.
Daha nitelikli bir eğitim için sendika olarak üzerlerine düşeni en iyi şekilde yaptıklarının altını çizen Ali Yalçın, “Bizler bir yandan ücret ve özlük hakları mücadelesini en iyi şekilde verirken, diğer taraftan Türkiye’nin geleceğinin şekillenmesinde sorumluluk alıyor, paydaşlık görevimizi bihakkın yerine getiriyoruz. Öncü, önderlik, temsil yeteneğimizi, mücadele azmimizi hep çoğaltıyoruz. Kendimizi başkalarının ihtiyaçlarını, hayallerini, değerlerini gerçekleştirirken bulacağımızı bilerek misyon ve vizyonumuzdan ödün vermedik, vermiyoruz. Örgütlenmeden gelen gücümüzü kullanmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Dünyanın en kıymetli işlerinden birini yapıyoruz
Eğitimcilerin dünyanın en kıymetli işlerinden birini yaptığını vurgulayan Yalçın, şunları söyledi:
“Bizler eğitimciyiz, dünyanın en önemli işlerinden birini yapıyoruz. Dokunduğumuzda insanın hayatını şekillendiriyor, hayatını değiştiriyoruz. Umut bu ülkede yükselecekse yeni bir Türkiye, yeni bir dünya gerçekleşecekse buna giden yol bu salondan, bu kimliklerden, eğitimcilerden geçiyor. Bunu yapacak olan biziz, hiç sağa sola bakmaya gerek yok. Küçük tartışmaların, sığ yaklaşımların içerisinde boğulmak bu teşkilata asla yakışmaz. Bu teşkilat, bir Akif İnan kapasitesinin yola çıkardığı entelektüel bir çabanın, sabaha kadar süren sancının, ‘Yedi Güzel Adam’ diye kodlanan kıymetlerin sahaya sürdüğü ve bizzat içerisinde ter döküp ömrünü bu uğurda harcadığı bir teşkilattır. Dolayısıyla maya sağlamdır. Yeter ki işimizi ciddiye alalım, birliğimizi ve beraberliğimizi güçlendirerek, yan yana durup heybeti ve bereketi kuvvetlendirelim. Bunu sağlarsak işimiz kolay. Bu işin tılsımı örgütlü olmaktan geçer. Örgütlüyseniz bereketi büyüttünüz demektir. Dört tane biri alt alta koyup toplarsanız sade dört olur ama bu rakamları yan yana koyar, bir hedef belirlerseniz 1111 bereketi ortaya çıkar.”
Sendikal duruşumuz iyilikleri önermenin, kötülükleri önlemenin iz düşümüdür
“Biz sendikacılığı ağabeylerimizin, ahrete irtihal eden değerlerimizin kodladığı boyutuyla gören ve bu bilinçle hareket eden bir kitleyiz” diyen Yalçın, “Bizim sendikal duruşumuz iyilikleri önermenin, kötülükleri önlemenin iz düşümüdür. Bu hareketin kodlarını bilmeden bu hareketin attığı adımları okumak ya da yaptıklarını anlamak mümkün değildir. Bizi diğerleriyle karşılaştıranlar, yaptığımız işleri onlarla kıyaslayanlar şunu bilmelidir ki, biz onlara benzemiyoruz. Sendikacılığın kavga zemininden çıkarılıp rekabet zemininde yapılması gerektiğini; esnafın camı, kaldırımın taşı, milletin arabasıyla sorunu olan kirli ve vandalist yaklaşımlar içermemesi gerektiğini bilerek, yeni bir sayfa açmak için yola çıktık” değerlendirmesinde bulundu.
Birçok sorunu çözüme kavuşturan sendikayız
Son toplu sözleşmede 258 kazanımın altına imza attıklarını ifade eden Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı: “Diyorlar ki bunların bir kısmı geçen dönemde elde edilen kazanımlar. Toplu sözleşme demek iki yıllık demektir. Geçen sözleşmede aldığınızı bu sözleşmede alamazsanız çöpe gider. Orada aldığınız her şey yeni alınmış gibidir. Çünkü bir kısmı önceki kazanımların korunması, bir kısmı ise yeni kazanımdır. Dokuz yıl masaya oturanlar elleri hep boş döndüler. Şimdi 258 kazanıma gölge düşürmek için çaba harcıyorlar. 258 kazanım alsalar emin olun sizi alanda bir dakika konuşturmazlar. Biz kamu görevlilerinin özlük haklarında da ciddi iyileştirmeler yapılmasını sağlayan bir sendikayız. Buna rağmen çözüm bekleyen birçok sorununum var. Masaya 76 madde taşıdık. Kamu, büyük ve bürokrasi durmadan sorun üretiyor. Onun için sadece toplu sözleşme masasıyla bunun aşılamayacağını biliyoruz. Bu nedenle, KPDK toplantısında, bir komisyon kurulmasını ve yılda dört defa toplantı yaparak maddeleri çalışıp toplantıya hazır hâle getirmesini istedik. Ne yaptığımızı biliyoruz, hangi işi hangi noktaya taşıdığımızın farkındayız. Bu ülkede umudu artırdığımızın bilincindeyiz. Bir sorun çözülecekse, bilin ki bizim marifetimizle çözülecek, çünkü yetkili biziz ve imza atma yetkisi bizdedir.”
Eğitim-Bir-Sen Uşak Şube Başkanı Bilal Kara da bir konuşma yaparak, sendikal faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Genel Başkan Ali Yalçın, Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Can Cankesen ve Memur-Sen Uşak İl Temsilcisi Mehmet Karaçallık ile birlikte Vali Salim Demir’i makamında ziyaret etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.