Ali Yalçın'dan Almanya'nın yasakçı tutumuna tepki
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Almanya’nın tepki çeken yasak kararlarını eleştirerek, “Biz demokratik hak ve özgürlükleri geliştiriyoruz. Onlarsa eski alışkanlıklarına geri dönüyorlar. İşte tam da budur çöküş” dedi.
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Almanya’nın tepki çeken yasak kararlarını eleştirerek, “Biz demokratik hak ve özgürlükleri geliştiriyoruz. Onlarsa eski alışkanlıklarına geri dönüyorlar. İşte tam da budur çöküş” dedi.
“Memur-Sen’e Davet, Tercih Evet” buluşması Konya’da gerçekleştirildi. Programda konuşan Ali Yalçın, Mayıs ayının Memur-Sen’e bağlı sendikalar açısından yeni rekorların kayıt ve imza altına alınacak olması nedeniyle son derece önemli olduğunu ifade ederek, “Mayıs ayında, sendikaların ve konfederasyonların üye sayılarının tespiti yapılacak. Ağustos ayında ise 2018 ve 2019 yıllarında kamu görevlilerinin yararlanacağı haklarının belirleneceği 4. Dönem Toplu Sözleşme süreci başlayacak. İşte tam da bu noktada, yeni rekor eşiğimiz, Büyük Memur-Sen ailemiz için üye sayısı hedefimiz en az 1 milyon 111 bin 111 olacak. Bütün kamu görevlilerini, toplu sözleşme masasını, emeğin hakkı verildiğinde uzlaşma, alın terine haksızlık edildiğinde restleşme zemini olarak kullanma becerisini ispatlamış Memur-Sen’e davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
Tercihimiz ‘Evet’
16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referanduma değinen Yalçın, “İstikrarsız dönemlerin en büyük mağdurlarından biri de kamu görevlileridir. Bir gecede artan faizleri hatırlayın. Enflasyon canavarı bizleri ne hale getirmişti bir düşünün? Onun için istikrar, istikbal ve istiklal diyoruz. Onun için Memur-Sen’e davet, tercihimiz evet diyoruz” ifadelerini kullandı.
Çıkarlarına dokunduğu zaman özgürlükleri rafa kaldırıyorlar
Konuşmasında Almanya’nın tepki çeken yasak kararlarını eleştiren Yalçın, “İki bakanımızın konuşmasına izin vermeyen Almanya, bugün Avrupa demokrasinin ve hürriyetinin ne olduğunu bize açık seçik gösteriyor. Her fırsatta Türkiye’deki demokrasiye dil uzatan, özgürlük ve insan hakları ihlallerinden bahseden bir kıtanın motor gücünün içler acısı durumuna şahit oluyoruz bu günlerde. Mülteci korkusuyla her fırsatta ülkemize gelen Şansölye’nin ülkesi Almanya. Demek ki neymiş? Avrupa kendine demokratmış. Demek ki neymiş? Kendi çıkarına dokunduğu zaman demokrasi ve özgürlükler rafa kalkıyormuş. Aslında bütün bunlar batmakta olan bir kıtanın görüntülerinden ibarettir. Demokrasi, insan hakları ve özgürlükler asırlarca diğer toplumları sömürmek için kullandıkları kavramlardan ibaret olduğunu her zeminde söylemiştik. Her fırsatta terörü kollayan bir ülkeden bahsediyoruz. Terörü konvansiyonel bir silah gibi kullanan bu ülkeler, bugün yaptıklarıyla, bir bir itirafta bulunuyorlar. Almanya’nın PKK, DHKP-C, FETÖ ve Türkiye düşmanı bilumum örgütlere hamiliğini biliyoruz. Bütün bu terör örgütlerinin sığınağı ne hikmetse Almanya” diye konuştu.
“Şimdiye kadar Almanya’ya sığınan 182 teröristin iadesi istenmiş, ne yazık ki, bunların sadece 3’ü iade edilmiştir. 179 terörist hâlâ Almanya’nın koruması altındadır. FETÖ’cü Savcı Zekeriya Öz, Celal Kara, Almanya’yı güvenli görüp sığındılar. 40 üniformalı terörist de Almanya’ya sığındı” diyen Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bu teröristlerin iadesini isterken, Almanya diretiyor. Başka bir rakam daha vereyim. Bugün FETÖ’nün Almanya’da 24 okul, 300 dernek ve 150 dershanesi var. Türkiye’nin terörle mücadelesine nasıl baktığını da iyi biliyoruz. Almanya, Türkiye’nin DAEŞ’le mücadelesinde de ikircikli tutumunu sürdürüyor. İstihbarat paylaşımı dahi yapmadı. İşte gerçek yüzleri budur. Boşuna değil Jurnalci Can Dündar’ı bağırlarına basmaları. MİT TIR’ları olayını biliyorsunuz. Türkiye DAEŞ’e silah yardımı yapıyor diye jurnalcilik yapan Can Dündar’a vatandaşlık veren bir ülkeden bahsediyoruz. Can Dündar, Hans olmakla ödüllendirildi. Türkiye, DAEŞ’i bitirirken, bunlar üç maymunu oynamaya devam ettiler.”
Biz yükseliyoruz, onlar ise çöküyor
Gerilimin yeni olmadığını vurgulayan Ali Yalçın, “Ermeni meselesi hakkında aldıkları skandal karar da ortada. 2 Haziran 2016’da Federal Meclis’te Ermeni iddialarını içeren bir karar tasarısını kabul ettiler. Birçok olayı burada art arda sıralayıp canınızı sıkmak istemem. Ama bir hatırlatma daha yapmama izin verin. Terörle mücadele’de 90’lı yılları bir hatırlayın. PKK dört bir koldan sardırıyor ve Almanya, PKK ile mücadeleye yönelik silahların iç güvenlik sebebi ile kullanılamayacağını belirterek Türkiye’ye silah sevkiyatını durdurmuştu. Oyun yeni değil! Geçen yüzyıldan biz bu oyunu biliyoruz. Kendi ülkesini jurnalleyen aydın müsveddelerinin nasıl korunup kollandığını da biliyoruz. Ama bu sefer çöküşte olan onlar. Korkunun ecele faydası yok. Allah’ın izniyle biz yükseliyoruz. Fakat onların bilmesi gereken bir şey var. Biz demokratik hak ve özgürlükleri geliştiriyoruz. Onlarsa eski alışkanlıklarına geri dönüyorlar. İşte tam da budur çöküş” açıklamasında bulundu.
Hakikat ortaya çıktıkça rahatsız oluyorlar
Yaşananların tarihi arka planlarına da konuşmasında yer veren Yalçın, şunları söyledi: “Bir zamanlar, hasta adam diye yaftaladıkları bir devletin mirasçılarının muhteşem dönüşüne şahit oluyor bütün dünya. Onların bir zamanlar, mesela 18. yüzyıla kadar korkuyla kodladıkları bir milletin tekrar dönüşüne şahit oluyorlar. Prangaları kırdıkça çıldırıyorlar. Küresel vesayete karşı, mazlum milletlerin bize bakışını gördükçe kendilerinden geçiyorlar. Çünkü biliyorlar ki, tarihin dönüşü hiçbir şeye benzemez. Tarih döndü mü, acı verir. Hakikat ortaya çıkar. Kaderin cilvesine bakın ki, asırlarca sömürgecilikle müreffeh bir hayat süren bir kıta, kendi sorunlarıyla uğraşıyor. Oyunları da gittikçe küçülüyor, mide bulandırıyor. Onlar için en acısı da kendileri çökerken, Türkiye yükseliyor. Onun için sistem değişirse, Avrupa’nın Türkiye ile rekabet edebilme kabiliyetinin kalmayacağını onlar da biliyor.”
Yanbaz: Ülkemize borcumuz var
Büro Memur-Sen Genel Başkanı Vecdi Yanbaz, sendikal mücadelenin kavgadan ibaret olmadığını; bu işin barış içinde, sevgiyle ve kardeşçe yapılabileceğini gösterdiklerini dile getirerek, “Şimdi bize düşen bu kardeşlikten başkalarını da haberdar etmek ve bu iyilikten, bu güzellikten başkalarının da nasiplenmesini sağlamaktır. Bu hedefe ulaşmak sadece sayıca bir büyüklüğe erişmemizi sağlamayacak. Aynı zamanda memurların emeğinin korunması noktasında sesimizin yükselmesine, mücadelemizin büyümesine ve siyaset üzerindeki yapıcı rolümüzü daha etkili hale getirmemize vesile olacaktır. Bu yüzden önemli bir süreçten geçiyoruz. Tüm gücümüzü ortaya koyarak bu birliği büyütmemiz gerekiyor. Bizim bu ülkeye ve coğrafyaya borcumuz var. Bu borcu ödemek için çalışıyoruz ve çalışacağız” dedi.
Etyemez: Memur-Sen kadim olanla yeni olanı birleştirmek için yola çıkmıştır
Konya Milletvekili Halil Etyemez, Memur-Sen’in kadim olanla yeni olanı birleştirmek için yola çıktığını kaydederek, “Biz biliyoruz ki, Memur-Sen, kendi medeniyet kodlarını referans alarak yeniden medeniyetini inşa etme tasavvurunu gerçekleştirmek için yola çıkmıştır” şeklinde konuştu.
Batılı ülkelerin Türkiye karşıtı tavrını da eleştiren Etyemez, şunları dile getirdi: “Yıllarca demokrasimizin gelişmesi için bize nasihat verdiler ama şimdi bu millet kendi demokrasisini inşa etmek istediğinde önünü tıkamak istiyorlar. Bu ülkede şimdiye kadar yapılan anayasalar milletin anayasası değildir. Çoğu darbelerin ürünüdür. Şimdi millet kendi anayasasını yapmaya çalışıyor. Mücadelemiz bu yüzden önemlidir ve zorludur.”
Karlıer: Bu anayasa sivil toplumun meselesidir
Eğitim-Bir-Sen Konya 1 No’lu Şube Başkanı ve Memur-Sen İl Temsilcisi Nazif Karlıer ise, Memur-Sen’in daha güçlü olmasının önemine vurgu yaparak, “Biz 15 Temmuz’un nöbetçisi, 16 Nisan’ın evetçisiyiz. Çünkü biz bu ülkede bir daha antidemokratik süreçler yaşansın istemiyoruz. Biz anayasanın bir sivil toplum meselesi olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden önümüzdeki referandum için tüm gücümüzü ortaya koyduk. Yeni anayasadan sonra toplu sözleşme döneminde memurlarımızın alın teri için mücadele edeceğiz. İşte bu yüzden 1 milyon 111 bin 111 hedefimizi yakalamak için çalışmalıyız” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.