Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, zorlu bir mücadele sonucu elde dilen kazanımları geri almaya ve tarihin çöp sepetine atılanları geri getirmeye yönelik söylemlerde bulunanlar olduğunu belirterek, “Demokrasiyi korku tüneline sokmak isteyenlere, egemen güçlerin ülkemizde kirli tezgâhlar kurmasına müsaade etmeyeceğiz. Paralel tezgâhlar, kumpaslar planlayanlar bilsinler ki, bize ne güçleri yeter ne de dişleri bizi keser. 7 Haziran seçimi demokrasinin vesayeti ayaklar altına alacağı günler olacaktır. Bu anlamda teşkilatımız üzerine düşen sorumluluğu hassasiyetle yerine getirecektir” dedi.

Konya, Gaziantep, Şanlıurfa, Osmaniye, Adana, Mersin teşkilatları ve üyelerle bir araya gelen, Karaman teşkilatımızın bahar şenliğinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Ali Yalçın, Osmaniye Şubesi’nin Korkut Ata Üniversitesi Konferans Salonu’nda düzenlediği konferansa da katılarak, “Yeniden büyük Türkiye’de sivil toplumun rolü” konulu bir konuşma yaptı.

Seçim öncesi algı operasyonu oluşturulmaya çalışıldığını ifade eden Yalçın, “Twitter müfterisi Fuat Avni, Memur-Sen’e bağlı sendikaların üyelerinin de içerisinde bulunduğu bir liste yayınlayarak bir iftira kampanyası üzerinden bir tezgâh ortaya koydu, bir algı yönetimi yapmaya çalıştı. Yayınladığı 25 kişilik listenin içerisinde 15 kişinin sandık görevi yok. Listeler ayaküstü hazırlanmış, bir algı yönetimi yapılmaya çalışılıyor ama gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. Gerçek ortaya çıkmış, mahkeme de müfteriye ‘dur’ demiştir” şeklinde konuştu.

Ne gücünüz yeter bize ne de dişiniz geçer

Seçim sonrası bir tartışma başlayacağını, bu tartışmanın merkezine Memur-Sen’in konulmak istendiğini kaydeden Yalçın, şunları söyledi: “Algı operasyonu var, suç birilerinin üzerine yıkılarak, şimdiden zemin hazırlanmaya çalışılıyor. Bunu deşifre ettik. Bu konuda Memur-Sen ailesi olarak, olayın gerçek yüzünü ortaya koyarak Yüksek Seçim Kurulu’na açıklama yapması çağrısında bulunduk. Çünkü bir algı operasyonu var. Seçim sonrası bir tartışma başlayacak. O tartışmanın merkezine Memur-Sen’i oturtacaklar. Bunun sebebi açık, kuyruk acıları var. Bu ülkede 7 kez darbe girişimi olduğunda, darbe kıran görevi yapan, ‘kral çıplak’ diyen Memur-Sen ailesidir. Buradan açık ve net konuşuyorum: Bütün paralellere söylüyorum, ne gücünüz yeter bize ne de dişiniz geçer.”

17-25 Aralık küresel darbe girişimine de değinen Yalçın, şöyle devam etti: “Milletin size açtığı krediyi, gönlü ve musluğu yanlış değerlendiriyor, heba ediyorsunuz. Hizmeti hezimete, cemaat kelimesini cerahate dönüştürmeyin diye çağrıda bulunduğumuzda, Taksim Gezi Parkı olaylarında mesele ağaç değil, burada mesele dershane değil diye sesimizi yükselttiğimizde bizi anlamadılar. Geldiğimiz noktada görüyoruz ki, kralın çıplak olduğu, bizi küresel operasyonlara, egemen güçlere bağlamaya çalıştıkları ama suçüstü oldukları ortaya çıkmıştır. Onun için altı samimiyetle ibadet, ortası hararetle ticaret, üstü cesaretle ihanet içerisinde olan yapıya karşı bizim söyleyeceğimiz şudur: Türkiye bu ortamları her zaman yaşadı. Üniversitelerde insan özgürlüğünün ayaklar altına alındığı, öğrencilerin özgürlüklerinin turnikelere sıkıştırıldığı dönemlerde sesini yükselten, kamu vicdanını temsil eden insanlara karşı her şeye tekbir diyenlerin bugün herkesi tehdit eder hale gelmiş olmasına hakikaten şaşıyoruz.”

Son yıllarda, milletin mağduriyetlerinin giderilmesine yönelik önemli adımların atıldığını dile getiren Genel Başkan Ali Yalçın, “İmtiyazlı kesimler, mağdurların haklarının iadesini kendileri açısından bir hak kaybı olarak algılayıp gürültü çıkarmaktadırlar. Bunlar arasında her dönemin cemaati olarak adlandırabileceğimiz, milli iradeye kumpas kuran yapı da bulunmaktadır. Bürokraside, siyasette, ticarette her dönemde kendilerine pay ayrılmasına alışmış olan cemaat görünümlü yapı, başkalarına hayat hakkı tanımayacak boyutta pervasızlaşınca tasfiye olmuş ve en çok gürültüyü bu yapının mensupları çıkarmaya başlamış, dün hasım olarak gördükleriyle bugün kol kola girmiştir” diye konuştu.

Ülkemizi geriye götürmek isteyenlere karşı koyduk

“Korkuların kuşatmasını kırarak milyonlara yürüyen teşkilatımızın liderlerine ve üyelerimize selam olsun” diyen Yalçın, şöyle konuştu:

“1992 yılında yola çıkarken, ‘bu sizin işiniz değil, birkaç kişiyle nereye varacaksınız’ diyenlere, ‘bütün baharlar bir çiçekle başlar’ diyerek, tohumlardan filizleri, filizlerden fidanları, fidanlardan çınarları devşirdiğimiz günlere kavuştuk elhamdulillah.  Zirveden yeni ufuklara yürüyen bir teşkilat olarak, ‘kararlı adımlarla güvenli yarınlara’ dedik; çöp sepetlerini karıştırmaya çalışarak ülkemizi geçmişin kirlerine sürüklemek isteyenlere dirençle karşı koyduk. Emek ve ekmek adına oluşan emek örgütleri, bu ülkede postmodern darbelere payanda olmuş, alın teriyle geçinen insanları taşeron olarak sokağa dökmüşlerdir. O günler sizin sayenizde artık son bulmuştur. On yılda yedi defa darbe girişimi yapan harami odaklar, ırgat olarak gördükleri emekçileri vardiya değiştirir gibi kullanmaktan, ülkeye kötülüklerin dik alasını yapmaktan çekinmemişlerdir. 28 Şubat sürecinde bu kirli oyunların önüne geçmek için mücadele yürüttük ancak başarılı olamadık, Türkiye kaybetti. Bugün bu kirli tezgâhların önüne geçmek için 850 bini aşkın üyemizle, Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olarak, demokrasiyi korku tüneline sokmak isteyenlere, egemen güçlerin ülkemizde kirli tezgâhlar kurmasına müsaade etmeyeceğiz. 7 Haziran seçimi demokrasinin vesayeti ayaklar altına alacağı günler olacaktır. Bu anlamda teşkilatımız üzerine düşen sorumluluğu hassasiyetle yerine getirecektir.”

İnşa edici mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz

Yeniden eski Türkiye’ye dönülmemesi için, milletin güçlü olması ve milleti çeşitli başlıklarla bir araya getiren, örgütleyen, birey olmaktan örgütlü bir güç olmaya dönüştüren sivil toplum kuruluşlarının güçlü olması gerektiğini vurgulayan Yalçın, “Milletimiz, yutulmayacak büyüklükte olursa, Türkiye’de hiç kimse milli iradeyi ayaklar altına almaya cesaret edemez. Bunun yolu, sivil oluşumlarda bir araya gelmek, birlikte nitelikli bir büyüklüğe erişmektir. Türkiye’nin nitelikli, etkin, yol açıcı lokomotifi olan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen’in mücadelesinin, çalışmalarının ve elde ettiği kazanımların kamu görevlileri nezdinde kabul görmesi, yoğun bir teveccühe mazhar olarak büyümesi artarak devam etmektedir. Milletin safında yer alan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen’in giderek daha da güçlenmesi birilerini fena halde rahatsız etmektedir. Biz inşa edici mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Toplantılarda Genel Başkan Ali Yalçın’a, Genel Başkan yardımcıları Ramazan Çakırcı, Mithat Sevin ve Atilla Olçum eşlik etti.

Darp edilen okul müdürüne ziyaret

Bu arada, Ali Yalçın, darp edilen Nurdağı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü üyemiz Fuat Akagündüz’ü ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini iletti. Yalçın, Eğitim-Bir-Sen İlçe Temsilcisi Mustafa Tankız ile de bir görüşme yaptı.