Ali Yalçın'dan 3600 Ek Gösterge Açıklaması
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, yeni sisteme geçişin eğitimdeki sorunların çözümü için de bir şans olacağını söyledi. 3600 ek göstergenin emektarları memnun edip, gençlere alan açmasını beklediklerini ifade eden Yalçın, okullardaki..
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, yeni sisteme geçişin eğitimdeki sorunların çözümü için de bir şans olacağını söyledi. 3600 ek göstergenin emektarları memnun edip, gençlere alan açmasını beklediklerini ifade eden Yalçın, okullardaki fiziki iyileştirmelerin nitelikli eğitimle taçlandırılması gerektiğini kaydetti.
Akit’e konuşan Genel Başkan Ali Yalçın, son yıllarda eğitimin fiziki ve teknolojik altyapısında da önemli ölçüde gelişmeler yaşandığını belirterek, “ Okullaşma oranı artmış ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, derslik ve şube başına düşen öğrenci sayılarında oldukça olumlu gelişmeler yaşanmıştır. Bütün bu gelişmelere rağmen eğitim sisteminin süreçleri ve çıktıları ile ilgili önemli sorunlar bulunmaktadır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birçok konuda olduğu gibi eğitim konusuna doğru ve kalıcı adımlar atılacağı umudu içindeyiz. Çünkü eski Türkiye’nin olumsuzluklarının başında gelen, sorunların tespiti ve çözümü konusundaki çarpık bürokratik teamüllerin, yeni sistemle bertaraf edilmiş olacağını düşünüyoruz. Yönetim sistemindeki bu dinamizm, eğitim sorunlarının çözümünde kendisini hissettirmelidir” dedi.
MEB’in öğretmen istihdam politikası konusunda beklentilerini dile getiren Yalçın şunları söyledi: “Son 15 yılda eğitimi iyileştirmek için yapılan hamlelerden en önemlisi de yeni öğretmen atamalarıdır. Millî Eğitim Bakanlığına bağlı görev yapan mevcut öğretmenlerin yaklaşık üçte ikisi son 15 yılda atanmıştır. Bu sayı, okulların öğretmen ihtiyacını karşılamak için oldukça önemlidir. Ancak bununla beraber 100 bine yakın öğretmen ihtiyacı ve sayısı yüz binlerle ifade edilen öğretmen adayları sorunu da devam etmektedir. Bizler, bu ülkenin geleceğine yapılacak yatırım olarak gördüğümüz öğretmen istihdamı konusunda, açık kalmayacak şekilde kadro tahsis edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ardından dört gözle bekledikleri 3600 ek gösterge nedeniyle emekli olmayan emektar öğretmenlerimizin yüzü güldürülmelidir. İlerlemiş yaşı ve sağlık sorunlarına rağmen 3600 ek gösterge beklentisiyle henüz emekli olmayan öğretmenlerimize bu imkân bir an önce verilmeli, böylece genç öğretmen adaylarımızın atanma imkânı biraz daha arttırılmalıdır.
Eğitim fakültelerinin öğrenci sayıları da öğretmen ihtiyacı projeksiyonlarına göre ayarlanarak önümüzde yıllarda atama bekleyen yüz binlerce gencimizin heba olmasına müsaade edilmemeli, adeta kanayan yaramız olan beşeri sermeye konusundaki plansızlığın bedeli gençlerimize ödetilmemelidir. Yeni Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’a hayırlı olsun diyorum. Sayın Selçuk’un öncelikli olarak eğitim kamuoyunun gündemini meşgul eden sorunlara kulak vermesi ve bu sorunlara eğilmesi gerektiğini düşünüyorum.”
Fiziki iyileştirme, nitelikle taçlandırılmalı
Eğitim sistemini iyileştirmeye yönelik tüm nicel gelişmelere rağmen, eğitimin kalitesinde istenen düzeyde bir ilerleme sağlandığını söylemenin güç olduğunu vurgulayan Yalçın, “PISA ve TIMSS gibi uluslararası karşılaştırmalı çalışmalar ile yükseköğretime geçiş sınavlarının sonuçları incelendiğinde, öğrencilerimizin önemli bir kısmının temel becerileri elde edemeden eğitim sisteminden mezun olduğunu görüyoruz. Öğrencilerin temel bilgi ve becerileri elde etmelerini sağlayacak yeni ve güçlü mekanizmalar geliştirilmeli ve bir an önce yürürlüğe sokulmalıdır. Milli Eğitim yeni Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un bu konuda önemli çalışmalarının olduğunu biliyoruz. Eğitimin altyapısı konusunda önemli bir sorunumuz da bulunmadığına göre bu nicel iyileştirmelerin, eğitimin niteliğine yönelik katma değere dönüşmesi lazım” diye konuştu.
Okullar arasında adeta kast sistemi var
Eğitimin kalitesi ile ilgili önemli sorunlardan birinin de okullar arasındaki kalite farkı olduğunu hatırlatan Ali Yalçın, “Hem ulusal hem de uluslararası öğrenci başarılarını değerlendirme çalışmalarında, Türkiye’de okul türleri ve okullar arasında başarı farkının aşırı yüksek olduğu görülmektedir. Özellikle lise düzeyinde bir yanda çok başarılı öğrenciler, diğer tarafta ise çok başarısız öğrenciler bir aradadır. Daha kaliteli ve eşitlikçi bir eğitim sistemi kurabilmek için öğrenci başarısı açısından okulların daha heterojen bir dağılıma sahip olması gerektiğini düşünüyoruz.”
Eğitimde tek tipten vazgeçilmeli
Eğitim sisteminde son yıllarda sistemin demokratikleşmesi ve çoğulculaştırılması, tek tipçiliğin azaltılması ve belirli anlayışların endokrine edilmesi konusunda olumlu gelişmelerden bahsedilebileceğini ancak, bu gelişmelerin yeterli olduğunu söylemenin güç olduğunu vurgulayan Yalçın şöyle devam etti: “Yeni dönemde daha çoğulcu, demokratikleştirici ve farklılıkları kapsayıcı bir eğitim anlayışına öncelik verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Katı, merkezi ve bireyi ihmal eden bir yaklaşımla çocuklarımızın potansiyelinin ortaya çıkarılmasının mümkün olmadığını görmemiz gerekir. Teknolojide, fen bilimlerinde, sosyal bilimlerde uluslararası başarılar elde etmemizin yolu, eğitim sistemi aracılığıyla inanları tek tipleştirmekten değil, özgürleştirmekten geçtiğini görmemiz gerekir.”
Eğitim çalışanlarının yeni bakandan beklentileri
Eğitim camiasının yeni Milli Eğitim Yeni Bakanı Ziya Selçuk’tan beklentilerini sıralayan Yalçın, “Şüphesiz eğitimin niteliği, eğitim hizmetini veren eğitim emekçilerinin çalışma koşullarından bağımsız düşünülemez. Öğretmen seçim ve istihdam yöntemi konusunda ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Öğretmen atama sürecinde mülakat uygulaması birçok soruna ve memnuniyetsizliğe neden olmaktadır. Mülakat uygulamasının kaldırılması ve bunun yerine KPSS puanı ile atama yapılmasını istiyoruz. Aynı işi yapan öğretmenler arasında farklı özlük haklarının oluşturulmasına kesinlikle karşıyız. Buna ilaveten, öğretmenlerin anayasal haklarını sınırlayan, aile bütünlüğünü bozan, eşleri birbirinden ayıran, çocukları ebeveynlerinden ayıran bu uygulama bir an önce sona erdirilmelidir. Öğretmenlerin dezavantajlı bölgelerde çalışmaları ve daha uzun süre kalmaları isteniyorsa, cebri değil, teşvik edici yöntemler geliştirilmelidir. Öğretmenlik ve yöneticilikte kariyer sisteminin olmayışı gibi statü ve mali haklara yansıması olan düzenlemeler de ivedilikle yapılmalıdır. Yeni dönemde, öğretmen performansının değerlendirilmesi, öğretmene şiddet ve asılsız şikâyet gibi konularda maruz kaldığı haksızlıklara karşı koruyucu düzenlemeler yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.