Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, vesayetten arınmış, dışa karşı güçlü, içe karşı adaletli bir sistemin peşinde olduklarını ifade ederek, “Aslında böyle bir Türkiye, bugünkü köhne dünya sistemine karşı da bir örnek olacaktır. Adil paylaşımın olduğu bir dünya için model ülke Türkiye olmalıdır. Bizim tek isteğimiz budur. Onun için anayasa değişikliği paketini destekliyoruz. Onun için tercihimiz evet” dedi.

Ali Yalçın, Bolu’da yapılan “Memur-Sen’e Davet, Tercih Evet” buluşmasına katıldı. Programda konuşan Yalçın, Memur-Sen’in tıpkı Köroğlu gibi, emperyalizme karşı mücadele eden bir konfederasyon olduğunu belirterek, “Köroğlu, bizim medeniyetimizin yiğit yüzüdür. Bozuk düzene karşı adaletin temsilcisidir. İşte biz de bugün kapitalizmin oluşturduğu bozuk düzene karşı, adaleti yerine koymak için mücadele veriyoruz. Diğer yanımız ise, mazlumlara umut olmaktır. Yine bu güzel şehrin yiğit insanı İzzet Baysal gibi, mazluma el uzatma sorumluluğumuzu yerine getirmek için kâh Afrika’da kâh Asya’da faaliyetler yürütüyoruz. Bizim medeniyetimiz için bu iki yiğit önemli simgedir. Bolu işte bu yüzden ne kadar gururlansa azdır” şeklinde konuştu.

Bu toprakların yerli değerleri için yollara düştüklerini kaydeden Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Değerlerimiz üzerindeki vesayet kalkıncaya kadar mücadele etmek için söz verdik. Darbeleri tarihe gömmek için çaba gösteriyoruz. Yeni bir sistemle güçlü bir Türkiye’nin önünü açmak için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Vesayetten arınmış, dışa karşı güçlü, içe karşı adaletli bir sistemin peşindeyiz çünkü. Aslında böyle bir Türkiye, bugünkü köhne dünya sistemine karşı da bir örnek olacaktır. Adil paylaşımın olduğu bir dünya için model ülke Türkiye bizim tek isteğimiz. Onun için anayasa değişikliği paketini destekliyoruz. Onun için tercihimiz ‘evet’ diyoruz.”

İdeolojik tutumlardan vazgeçilmelidir

Anayasa değişikliği paketini doğru zeminde tartışmak istediklerinin altını çizen Yalçın, “Fakat ezberlerden, ideolojik tutumlardan bir türlü doğru zemine geçemiyoruz. İşte, Sayın Kılıçdaroğlu’nun radyoda yaptığı konuşma ortada. Malum, CHP referandum için Şilili reklamcı Ferrada’yı davet etmişti. Hatırlıyorsunuz, Ferrada ‘Ben bir haftadır buradayım, ‘Hayır’ oyunun ne önerdiğini anlamış değilim’ demişti. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını duyunca, CHP’nin de neden ‘hayır’ demesi gerektiğini anlamadığını öğrenmiş oldu. Maalesef üzücü bir durum bu. ‘Hayır’ın amiral gemisi CHP lideri anayasa değişikliği paketinin en temel gerekçesini, yeni dönemin sorunu olarak lanse ediyor. Diyor ki, yeni dönemde Cumhurbaşkanı ile başbakan arasında çatışma çıkarsa ne olacak? Allah aşkına olacak iş mi bu. Buradan Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum: Sayın Kılıçdaroğlu, çift başlılığı ortadan kaldırmak için bu paket önümüze geldi. İstikrar ve hızlı karar alma süreci için bu paket halkoyuna sunuldu” diye konuştu.

Sistem değişirse muhalefet de güçlenir

Türkiye’nin vesayetle ve vesayetin oluşturduğu ezberle muamele edilecek bir ülke olmadığını vurgulayan Yalçın, “Biz siyaset arenasında güçlü iktidar-güçlü muhalefet ilişkisinin kurulmasını istiyoruz. Eğer sistem değişirse, muhalefetin de güçlendiğini göreceğiz. Çünkü onun üzerindeki vesayet de kalkacak. Çünkü iktidarın hızına yetişmek için projeler geliştirmek zorunda kalacak. Demokrasimiz de böyle güçlenecek. Temsilde adalet, ancak güçlü iktidar, güçlü muhalefetle sağlanır. Eğer bu denge sağlanırsa, pasta da büyür, pastadan alınacak pay da. Gelir dağılımında adalet için bu denklemin hayata geçirilmesi şarttır” ifadelerini kullandı.

Acının ve gözyaşının rengi olmaz

Geçmiş dönemlerdeki sendikal anlayışa da değinen Ali Yalçın, şunları söyledi: “Sendikacılığı kutuplaştırmanın aracı yapan ve ikilemlere sıkıştıran anlayışı yıktığımız, Akif İnan’ın dediği gibi, ‘Türkümüz dünyayı kardeş bilendir/gökleri insanın ortak tarlası’ şiarıyla hareket ettiğimiz için bugün bu noktalara ulaştık. Bize göre, acının ve gözyaşının rengi olmaz, dini, dili, ırkı olmaz. Bizim ideolojimiz, alnımızın terinin karşılığını almaktır. Biz dünyada sermayenin adil dağılmasını önceliyor ve mücadele alanımızı bu perspektiften yürütüyoruz.”

15 yıllık istikrara değer veriyoruz

“Biz istikrar istiyoruz. İktidarıyla, muhalefetiyle istikrarlı bir yönetimin bu ülkeyi daha da geliştireceğine, uluslararası rekabetini artıracağına inanıyoruz” diyen Yalçın, şöyle devam etti: “Küresel ölçekteki krizlerde nasıl ayakta kaldık. Çok değil, bundan on beş yıl önce, yaşadığı krizlerden dolayı dünyayı göremeyen bir ülke vardı. Bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Fakat birilerinin derdi bağcı. Bir anayasa kitapçığından nasıl kriz çıktığını hatırlayın. Bir gecede ülkeden milyarlarca dolar uçtu, gitti. Kimin cebi boşaldı? Kim bir kat daha fakirleşti? Sermayenin ağababalarının hesapları bir kat daha artarken, bu ülkenin evlatları yüksek faizler altında ezildi. İşte biz bu verilerden dolayı, 15 yıllık istikrara değer veriyoruz. Ve istiyoruz ki, istikrar kurumsal bir zemine taşınsın. Onun için de ‘evet’ diyoruz.”

Konu millet ve memleket meselesidir

Şu ana kadar siyaset konusunda hassasiyetlerini ifade ettiklerini dile getiren Yalçın, anayasa değişikliği referandumunun siyasi partilerin tekelinde olmadığını, bunun bütün sivil toplumu ilgilendiren bir konu olduğunu kaydederek, “Onun için bunu iktidar partisi, muhalefet partisiyle sınırlayarak ‘ya oradansın ya buradansın’ yaklaşımıyla insanları farklı kulvarlara çekme yarışı olarak görenler hata ediyor. Bu konu millet ve memleket meselesidir” dedi.

Yanbaz: Her kurumda varız

Büro Memur-Sen Genel Başkanı Vecdi Yanbaz, heyecanlarını hiç yitirmeden emek ve ekmek mücadelesi verdiklerini belirterek, “Memur-Sen olarak her kurum ve kuruluşta varız. Dünyanın neresinde inleyen bir yürek varsa oraya insanlık taşıyoruz. Anadolu’nun umudunu artırıyor, hayallerini güçlendiriyoruz. Daha özgür ve güçlü bir Türkiye için, ülkemiz ve milletimiz için, daha adil bir dünya için Memur-Sen’i daha da büyütmeliyiz. Bu bilinçle ‘Memur-Sen’e Davet’ seferberliği başlattık. Sendikaların üye sayılarının güncelleneceği Mayıs ayına kadar hedefimiz 1 milyon 111 bin 111 üyeye ulaşmaktır” şeklinde konuştu.

Ercoşkun: 16 Nisan’a giden süreç tarihi bir süreçtir

Milletvekili Ali Ercoşkun, 16 Nisan’da yapılacak referanduma giden sürecin tarihi bir süreç olduğunu ifade ederek, Türkiye olarak mazlumların umudu olmayı sürdüreceklerini, istikrar için, mazlumlar için ‘evet’ diyeceklerini söyledi.

Koçak: Her zaman dik durduk

Eğitim-Bir-Sen Bolu 1 No’lu Şube Başkanı ve Memur-Sen İl Temsilcisi Ahmet Koçak ise, açılışta yaptığı konuşmada, mazlumların yanında olduklarını, ‘Bir kötülük gördüğünde elinle düzelt’ anlayışını benimsediklerini dile getirerek, “İstikrarımız ve istikbalimiz için irademizi milletten yana göstereceğiz” diye konuştu.

Genel Başkan Ali Yalçın, Bolu Valisi Aydın Baruş’u da ziyaret ederek, bir süre görüştü.