Ali Yalçın: 30 binin altında alan bir memurun hayatta kalma şansı yok
Habertürk'ten Kemal Öztürk'e konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'dan önemli açıklamalar. "Bugün memurda 30 binin altına alan bir adamın hayatta kalma şansı yok. 30 binin altında olmaması gerekir. Kiraların bu kadar arttığı yerde...."
Habertürk'ten Kemal Öztürk'e konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'dan açıklamalar. Yalçın'ın Öztürk'ün sorularına verdiği yanıtlardan öne çıkan başlıklar şöyle:
6 toplu sözleşme yaptık, 4'ünde uzlaştık, ikisinde uzlaşamadık. Hakem Kurulu karar verdi. 4 milyonu bulan kamu görevlisi, 2 milyon 300 bini aşan memur emeklisi var. Bu kitlenin tamamı toplu sözleşmeden etkileniyor. İşimiz kolay değil, en iyisini yapmak için uğraşıyoruz. Niyet hayır, akıbet hayır. İnşallah hayıra vesile. Toplu sözleşme memurları, memur kapsamı içerisinde memur sözleşmesinin katsayı çarpanları üzerinden kitleyi ilgilendirdiği gibi memur emeklilerini de ilgilendiriyor. Türkiye'de memur sayısı fazla değil. Kamuoyunda 'memur sayısı fazla, devlet şişti' diye bakış açısı var. Bu doğru bilinen bir yanlış. Bu bakış açısı hakkaniyetli ve doğru bir bakış açısı değil. Bazen personel alımı konusunda ısrarlı cümleler kurarız. İdari personel ihtiyacı var deriz. Milli Eğitim'de okullardaki temizlik sorusu TYP üzerinden çözülüyor, işsizlik fonu üzerinden, geçici çözülüyor. Bence memur emeklisi sayısı da fazla değil. Şimdi EYT ile alakalı tartışma var. Memur için değil bu.
"EMEKLİDE BİR AN ÖNCE İYİLEŞTİRME ŞART"
Bugün emeklilerde en düşük maaş 9 bin 800. Bu rakamla nasıl ayakta kalacaksınız? Emeklilerde memurlar özellikle emekli olduklarında maaşları düşüyor. Emeklilerle ilgili bir an önce iyileştirmeye ihtiyaç var. Çalışırken eş, çocuk yardımı alırken emekli olunca onu alamıyor. Çalışırken aldığınız maaşın mutlaka yüzde 75-80'nini alabilmeniz lazım ki, iyi kötü ayakta kalabilesiniz. Bazı ödemeler emekliliğe yansımayacak şekilde verildi. Emekliler bundan dolayı zorlanıyor. İşçilerde sendikalaşma oranı yüzde 17. Memurlarda yüzde 74.54. Örgütlenmezseniz herhangi bir şeyi alma şansınız yok. Türkiye'de memurlar örgütlenmeyi seçerek sesini duyurmanın yolunu keşfetmiştir. Diğer türlü kendi kendimize sızlanmanın, oraya buraya yazmanın bir faydası yok. Bu açıdan örgütlülüğün kıymeti keşfedilmiş durumda. Kamu görevlileri bu konuda bilinçli bir kitle. Kamuda işçi de memur da örgütlenme boyutunda belli bir çıpayı geçmiş durumda. Sendika maaşın binde 5'ini alır. Memur sendikacılığı bu konuda yüzde 74.54'ü yakalamıştır.
"MEMURLARIN 1650 TL ALACAĞI VAR"
Sayın Cumhurbaşkanımızın en düşük memur maaşının 22 bin TL olacak vaadini ifade ettik. '22 bine çıkardık' dendi. En düşük maaş derken hizmetli maaşı ve bekar maaşı ifade edilir. Burada evli, eşi çalışmayan, çocuk yardımı, eş yardımı alan üzerinden hesaplandığı için 22 bin lira olarak ifade ediliyor. 1650 TL memurlar olarak alacağımız var. Önce bu söz yerine getirilmeli. En düşük maaşın 22 bin TL'ye denkleştirmesi konusuyla başlayacağız. Bunu yüzdelik olarak mı, seyyanen mi önce bunu konuşmamız lazım diyeceğiz. Biz şu anki enflasyonist ortamda 1. yıl üçer aylık olsun, memurun kaybı olmasın. Yani dolaylı olarak eşel mobil sistemi bu. Bu açıdan ilk defa 3'er aylık için 1. yılı istiyoruz. 2. yılını ise 6 aylık istiyoruz. İlave olarak 10'ar puan refah payı istedik. Toplamda yüzde 70'lik birinci yıla. Enflasyon yüksek çıktığında, aldığınız rakamlı geçtiğinde alım gücü düşüyor. 2024'te 3'er aylık donemler itibariyle yüzde 70, 6'şar aylık dönemler itibariyle yüzde 40.
"ENFLASYONDA İYİLEŞTİRME YAPMAK ZAM DEĞİL"
Merkez Bankası enflasyona tahmini hedef koymuş. Merkez Bankası'nın hedefleri sadece 2010'da tutturmuş. Ondan sonrası tutmamış. Biz bu Ağustos ayında başlayacağız. 1 ayda sözleşmemizi bitireceğiz. Bu sözleşme 2024'ün 1 Ocak'ında başlayıp 2025'in 31 Aralık'ta bitecek. Bu kadar enflasyonist ortamda, bugünden yarına rakamların değiştiği ortamda bu sözleşmeyi yapalım, geleceği ilişkin tahmin üzerinden tutturalım. Ben de diyorum ki, Merkez Bankası'nın enflasyon hedefi sadece 2010'da tutmuş. Onun haricinde hiçbirisi tutmamış. Bu sistematikte toplu sözleşmelerin elimizi zayıflattığını söylüyoruz. Merkez Bankası'nın tahmin edemediği rakamları bize tahmin et diyorsunuz. Ya eşel mobil sistemi ya da refah payı verilmelidir diyoruz. Enflasyon oranında iyileştirme yapmak asla zam değil; zam onun üzerinde olmalıdır diyoruz.
"EMEKLİDE ÇOCUK VE AİLE YARDIMI DEVAM ETMELİ"
Emekliler boyutuyla verilen rakamın olduğu gibi yansıtılması gerekiyor. Aile ve çocuk yardımı emekli olunca kesiliyor. Onun için emeklilerde aile ve çocuk yardımın devam etmesini bu kez yine masaya getireceğiz. Bu tabloda emeklinin ayakta kalmasının mümkün olmadığını söylüyoruz. Cumhur İttifakı'nın bileşenleri de bunu ifade etti. Bunun gecikmeden bir an önce olması hakkaniyet gereğidir. Emeklilere verilen seyyanen iyileştirmenin yansıtılması gerekir. İleride emekli olacakların zarar görmemesi açısından aldığımız tüm ücretlerin emekli keseneğine yansıması lazımdır. Böylece emekli maaşları yüksek olabilecektir.
"MEMUR MAAŞLARI 30 BİNİN ALTINDA OLMAMASI GEREKİR"
Biz açlık ve yoksulluk sınırını önceden yayınlıyorduk. Burada işi bilimsel ölçeceksek Türkiye genelinde doneler alarak bilimsel sistematikle bunu yaparsınız. TÜİK burada sağlıklı veri kullanacak, herkesle paylaşacak. Bunun üzerinden siz de esinleneceksiniz. TÜİK 2022'den beri veri paylaşımını kesti. Ekonomik ve Sosyal Konsey toplanmalı ve bu veriler konseyde açık hale getirilmelidir. Bugün memurda 30 binin altına alan bir adamın hayatta kalma şansı yok. 30 binin altında olmaması gerekir. Kiraların bu kadar arttığı yerde. Memur nasıl ayakta kalabilecek? Bu ücretlerle bu saatten sonra ev ve araba alma şansı yok. 30 binin altında olmaması gerekir üstünde olması gerekir.
"MEMURLAR İÇİN BAYRAM İKRAMİYESİ İSTİYORUZ"
Burada 6 bin 650 lira kira yardımının devreye giriyor. Ya da lojman yapacaksınız. Bayram ikramiyesi almayan bir memur kaldı. Onun için memurlar bayram ikramiyesi alabilmeli diye uzun süre istiyoruz. Memurlar için bayram ikramiyesini ısrar ve özenle istiyoruz.
"YÜKSEK KİRALAR NEDENİYLE MEMURLAR TAYİN İPTALİ İSTİYOR"
Önceden bir an önce tayin hakkı verilsin diye bakanlıklarla yaptığımız taleplerde bu konuya odaklanırdık. İnsanlar özellikle doğudan batıya, küçük illerden büyük illere geçiş istiyorlardı. Bu tersine döndü. Tayin iptal taleplerinin tümü karşılansın diye talepler başladı. Kişini tayini çıkmış, hevesle büyük şehire geliyor. İstanbul'da ev kiralama değil yanına yanaşmıyor. Dilekçe verip tayinin iptal edilmesini istiyor. Bu talepler bazı yerlerde kabul edildi. Milli Eğitim Bakanlığı'nda önemli oranda kabul edildi. Büyükşehir tazminatı diye uzun süredir kurduğumuz cümle vardı. Sahil şeridinde, turizm beldelerinde oradaki ev ve kira fiyatları ciddi yükseldiğini görüyoruz. Dolayısıyla orada da benzer talepleri var. İstanbul'dan şu an tayin isteyenler az değil. Ankara ve diğer büyükşehirlerde de öyle. Kira büyük sorun. Bu yüzden memurun kira konusunda omuzlanmasını istiyoruz. (Haber Türk)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.