Ahmet Özer'den Kılıçdaroğlu'na Cevap
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin TBMM grup toplantısında toplum mühendisliğine soyunarak Eğitim-Bir-Sen’in kazanımlarını itibarsızlaştırmaya kalkıştığını ifade etti
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin TBMM grup toplantısında toplum mühendisliğine soyunarak Eğitim-Bir-Sen’in kazanımlarını itibarsızlaştırmaya kalkıştığını ifade ederek, “Konuşmasında, toplu sözleşmeyi ve kazanımlarını, sendikacılığı ve Eğitim-Bir-Sen’i değersizleştirmeye çalışan Kılıçdaroğlu, görünen o ki, ikinci dönem toplu sözleşme metnini ya hiç okumamış ya da okuduğunu anlamamıştır. Kamu görevlileri sendikacılığı konusunda da cehaletini ortaya koyan acziyet içerisinde bir parti lideri” dedi.
Parlamenter rejimlerde ana muhalefet partilerinden beklenenin, iktidara yönelik eleştirilerinde sivil toplum örgütleri ile beraber hareket etmek olduğunu kaydeden Özer, şunları söyledi: “Ana muhalefet partilerinden beklenen, CHP’nin yaptığı gibi, sendikalara, sendikacılığa hakaret etmesi değildir. Eğitim-Bir-Sen’in sadece gücünden değil, varlığından da rahatsız olduğu, gruptaki konuşmasıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bilgi yanlışlarının düzeltilmesi mi, hakaretlerine cevap verilmesi mi Kılıçdaroğlu’nu kendine getirir bilemiyoruz ama kesin bildiğimiz bir şey var ki, o da, ana muhalefet partisinin, genel başkanı sayesinde sendikaların ve sivil toplumun önemini anlayamayan muhalefet partisine dönüştüğüdür. Neredeyse belli aralıklarla Memur-Sen’e, Memur-Sen’e bağlı sendikalara ve ürettikleri toplu sözleşme kazanımlarına hakaret etmeyi siyaset üretmek sanan Kılıçdaroğlu, zahmet edip 2014/2015 toplu sözleşme metnini anlayıncaya kadar okusun. Okuduğunu anlayacağı ümidiyle yaptığımız bu teklife rağmen biz kendisine genel hatlarıyla ikinci dönem toplu sözleşme kazanımlarımızı, özellikle de öğretmenlere sağladığımız ilave kazanımları ekleyerek anlatma merhametini göstereceğiz.
Memur-Sen’in yetkili konfederasyon sıfatı ve 11 hizmet kolunun tamamında Memur-Sen’e bağlı sendikaların yetkili olması durumunu kavrayamayan Kılıçdaroğlu, yetkinin memurların iradesinin ürünü olduğunu da anlayamayacak kadar zihnini gerçeklere kapatmıştır. Kılıçdaroğlu, anlaşılan o ki, öğretmenleri satılacak nesne, sendikaları da emeği/emekçiyi satan örgütler olarak görüyor. Bu onun sorunu. Ancak, biz biliyoruz ki, ne öğretmenlerimiz kendisinin satılmasına izin verecek, göz yumacak kadar iradesizdir ne de Memur-Sen/Eğitim-Bir-Sen, sendikacılığı Kılıçdaroğlu’nun ahbabı olan sendikacılar gibi emeğin/emekçinin patrona/iktidara peşkeş çekilmesi olarak görmek gibi erdemsiz bir duruşun sahibidir. Kılıçdaroğlu, Meclis grup toplantısındaki konuşmasıyla milleti ve memurları tanımadığını bir kez daha farkında olmadan itiraf etmiştir. Burada bir satıcı varsa, o da Kılıçdaroğlu’dur ve satmak istediği yalanları, hakaretleridir. Ne milletimiz ne de eğitim çalışanları, bu tezgâha ve üzerindeki mallara ve de tezgâhtara itibar etmiyor, etmeyecektir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.