Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Musa Akkaş, Sivas Şube’nin istişare toplantısına katıldı. Toplantıda Sivas Şube Başkanı Nuri Eryıldız ve Şube Yönetim Kurulu Üyeleri, Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi İlker Çelikkuş, Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikaların şube başkanları ve yöneticileri, okul, kurum ve ilçe temsilcileri katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını Şube Başkanı Nuri Eryılmaz yaptı. Daha sonra kürsüye gelen Genel Sekreter Musa Akkaş, malum sendika kamuda görev yapan yöneticilerini de kullanarak, çalışanları baskı yoluyla üye yaptığını bildirdi. İdarenin veya sendikaların çalışanlara baskı yapmasının kanunlara, insan haklarına ve sendikal harekete aykırı olduğunu belirten Akkaş, korku ve tehditle  12 Nisan tarihinde Sivas’ta yaşandığına şahit olduk. Akkaş, “12 Nisan 2019 Cuma günü Sivas il merkezinde görev yapan aday öğretmenler Sivas milli eğitim müdürlüğünce düzenlenen hazırlayıcı eğitim kursuna alınırlar. Programda olmamasına rağmen, kurs programına Eğitim Bir Sen başkanı ve yönetim kurulu üyeleri davet edilir. Programda Eğitim Bir Sen’in başkanı aday öğretmenlere hitaben konuşarak öğretmenlerin üye olması istenmiştir. Toplantıya katılan Eğitim Bir Sen başkanı ve yönetimi sözleşmeli öğretmenleri esir alırlar. Aday öğretmenlerin her birinin önüne Eğitim Bir Sen e ait üye formlarını dağıtarak üye olmaları yönünde baskı yapmaya başlarlar. Türk Eğitim Sen Sivas Şube Başkanımız Nuri Eryıldız hemen olay yerine intikal ederek yaşanan çirkinlikleri yetkililere iletmiştir. Olayların yaşandığı gün Sivas’ta bulunuyordum. Yaşanan olumsuzluk, şube başkanımız tarafından tarafıma iletildiği an itibari ile Sivas Milli Eğitim müdürüne, Milli Eğitim Bakanlığında ilgili yerlere bakan yardımcılarımız başta olmak üzere herkese iletilmiştir. Aldığımız cevap soruşturmanın başlatılacağı şeklinde olmuştur. Genel Merkez olarak bu olayların önünde, arkasında kim varsa MEB’e suç duyurusunda bulunarak suçluların cezalandırılmasını isteyeceğiz. Olayın takipçisiyiz. Bu noktada Sivas Şube Başkanımıza ve şube yönetimine, Sivas’ta gösterdikleri güzel, başarılı çalışmalarından dolayı da ayrıca  teşekkür ederim.”

Çalışanlar lehine hiçbir çalışma ortaya koymamalarına rağmen gayri ahlaki davranışlarla, şantajla üye yapma yolunu seçenleri kınadığını bildiren Akkaş, “Bu güruhun ahlaktan, hukuktan bahsetmesi ne kadar doğru?” diye sordu.

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen olarak hukuk dışı hiçbir olumsuz davranışın içerisinde bulunmadıklarını bildiren Akkaş,  “Her zaman doğru işler yaptık. İnsanları kandırarak, korkutarak üye yapmadık. ‘Bize üye olursanız sizi şef, yönetici yapacağız; üye olmaz iseniz stajyerliğinizi kaldırmayız, tayininizi yaptırmayız’ diyecek kadar alçalmadık.” diye konuştu.

Akkaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Göreve yeni başlayan öğretmenleri cesaretlendirmek varken, ilk gün itibari ile öğretmenlerin eline üyelik formunu tutuşturuyorlar. Ya üye olacaksın, ya da ‘stajyerliğin kalmaz’ diyorlar. Bunlar alçakça, namussuzca, davranışlardır. Sendikaların görevi kamuda huzuru sağlamak, çalışanların sosyal, özlük haklarını iyileştirmektir. Kimseyi korkutarak, ezerek üye yapamazsınız. Bizim korkak değil; cesaretli, yürekli insanlara ihtiyacımız var.

Türk Eğitim-Sen’in, 2002 yılından bu yana üye sayısını net 100 bin artırdığını belirten Akkaş, “32 üniversite de yetkili sendika olduk. Umuyoruz ki, üye sayımız daha da artacaktır.” dedi.

Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın, ‘Yetkili olamayan sendikalar toplu sözleşme masasına oturmasın, dayanışma aidatı ödesin’ şeklindeki sözlerine tepki gösteren Akkaş, “Bu garabet bir açıklama Türk memur sendikacılık tarihine kara leke olarak kaydedilmiştir” dedi.

Türkiye Kamu-Sen olarak bu tür söylemleri gayri ciddi bulduklarını belirten Akkaş, “Son sürat toplu sözleşmelere hazırlanıyoruz. Milli mücadelenin 100. yılı olması dolayısıyla da 1 Mayıs’ta Samsun’dan sesleneceğiz. Yoksulluğa, yolsuzluğa, sözleşmeli köleliğe hayır demek için Samsun’da olacağız. Türkiye Kamu-Sen toplu sözleşme masasında tabi ki olacaktır. Türkiye Kamu Sen’i engellemeye hiç kimsenin gücü yetmez. Bu aymaz ve utanmazlara yeter deme vakti gelmiştir” diye konuştu.

Türk Eğitim Sen olarak farklı istihdam modellerinin ülkemizde tartışılmasına karşı olduklarını da ifade eden Akkaş, şunları kaydetti: “Bizler tüm çalışanların kadrolu istihdamından yanayız. Şu an kamuda ne kadar sözleşmeli çalışan varsa hepsinin kadroya geçirilmesini istiyoruz. Modern kölelik sistemi olan sözleşmeli öğretmenlikte ciddi mağduriyetler yaşanmaktadır. Bu köleliğin sona erdirilmesi için mücadelemiz devam edecektir.

Kamuda liyakat, kariyer esaslarına göre atamaları önemsiyoruz. MEB’de 2014 yılından bu tarafa büyük hak gaspları yaşandı. Çalışanlar ayrıştırıldı, kamplara bölündü. Sonuçta ehil olmayan yöneticilerle eğitim duvara tosladı. Artık yeni bir bakış açısı ile bu olumsuzlukların düzeltilmesi gerekir.”