Amerikan diplomatlarının yazışmalarını yayımlayan WikiLeaks sitesi, Irak savaşı öncesinde Türkiye ve ABD arasında gerçekleşen pazarlıkların ayrıntılarını ortaya çıkardı. 9 Aralık 2002 tarihli belgede, Amerikalı yetkililerle dönemin Başbakanı Abdullah Gül ve Dışişleri Müsteşarı Uğur Ziyal arasında 3 Ocak’ta yapılan bir toplantıda, Türkiye’ye, savaşa katılmayı kabul etmesi halinde en az 2 milyar dolar önerildiği yazıyor.
Gül ve Ziyal’in, dönemin ABD Savunma Bakanı Yardımcısı Paul Wolfowitz ve eski bir Türkiye Büyükelçisi de olan Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grosmann ile yaptığı görüşmenin ayrıntıları şöyle:
Wolfowitz ABD’nin Irak’a savaş açılması konusunda kesin bir karar almadığını ancak savaş ihtimaline karşı ‘Kuzey Seçeneği’nin hazırlanması için acele edilmesi gerektiğini söyledi.
ABD Savunma Bakanı Yardımcısı Türk tarafının duyduğu endişelerin farkında olduğunu ve Bush’un Türkiye’ye ciddi bir ekonomik yardım paketi sunulması için Kongre’yle birlikte çalışmaya hazır olduğunu söyledi. Buna göre, ABD’yle birlikte savaşa girmesi durumunda Ankara’ya önerilen paket şunları içeriyordu:
-   2 yıl boyunca 2 milyar dolar (ABD hükümetinin yabancı ülkelerin ordularına yaptığı yardımların yanı sıra IMF ve Dünya Bankası’yla ortaklaşa verilecek Ekonomik Yardım Fonları üzerinden verilecekti);
-  Diğer ülkeler tarafından bağışlanacak 1 milyar dolar değerinde petrol;
-  ABD savunma güçlerinden 500 milyon dolarlık teçhizat tedariki.
Wolfowitz, ‘Kuzey Seçeneği’ masadan kalkacaksa ‘Güney Seçeneği’ne odaklanabilmek izin Türkiye’nin hafta bitmeden, en geç 6 Aralık’ta kararını bildirmesini talep etti.
Daha 5 Eylül’de güvenoyu almış olan Gül ise bu noktada, “Hafta sonuna kadar mı?!” diyerek şaşkınlığını gizleyemedi, kendisine bu konuda sadece iki defa brifing verildiğini söyledi. (Türkiye’nin üyelik müzakereleri için AB’den tarih aldığı) Kopenhag zirvesinin yaklaştığının altını çizen Gül “İşbirliği yapacağız, fakat yeni dışişleri bakanı ve savunma bakanı pek az şey bildiği için inceleme yapmak üzere zamana ihtiyacımız var” dedi.

 Milliyet