Apartmanın ikinci katında yatalak eşi ile birlikte oturan Yunus K., bugün öğle saatlerinde bakıcısı T.Y. ile tartışmaya başladı. Tartışmanın ardından silah sesi duyuldu. Olay yerine çağırılan polis, yaşlı adamı elinde tüfekle buldu. Bakıcısını sırtından vurduğu belirlenen Yunus K. .Polis Merkezi'ne götürülürken, T.Y. ise ambulans ile Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Polis merkezinde ifadesi alınan Yunus K. fenalaşınca ambulans ile T.Y.'nin kaldırıldığı hastaneye götürüldü. Polis silahlı yaralama ile ilgili soruşturma başlattı.

DAİRENİN TAPUSUNU VERDİ

Komşuları, Yunus K.'nin daha önce de T.Y. ile sorunlar yaşadığını, hatta konunun bir televizyon programına bile taşındığını söyledi. Yargıya da taşınan olay, iddiaya göre şöyle gelişti:

Yunus K., yatalak eşi ve kendisine ölünceye kadar bakması için T.Y. ile anlaştı ve kendisi öldükten sonra üzerine tapulu iki apartman dairesinden birinin T.Y.'ye verilmesini noter huzurunda taahhüt etti. Aradan 1 ay bile geçmeden Yunus K.'nin oğlu Musa ve torunu Serkan K., hem genç kızı, hem de Yunus K.'yi dövdükleri iddiasıyla tutuklandı. Oğlundan ve torunundan şikâyetçi olan Yunus K., bu olaydan sonra tapuya gidip vaat ettiği daireyi T.Y.'nin üzerine geçirdi.

4 VİAGRA BİRDEN İÇTİ

Ancak genç kız çok geçmeden Yunus K.'nin kendisine cinsel tacizde bulunduğunu ileri sürerek evi terk etti. Bunun üzerine Yunus K., T. Y.'nin kendisini tehdit ederek evinin tapusunu üzerine geçirttiği iddiasıyla dava açtı; genç kız da bu iddiaya karşı itiraz davası açtı.

Bu arada Musa K. ve oğlu Serkan K. hakkında da 'yağmaya teşebbüs' suçundan dava açıldı. İlk ifadesini değiştiren Yunus K., oğlu ve torunundan şikâyetçi olmadığını, T.Y.'nin kendisine yalan söylettirdiğini iddia edince tutuklular tahliye edildi.

Sözleşme gereği Yunus K. ve eşine ölünceye kadar bakması gerektiğini, ancak tacizlerden bıktığını söyleyen T.Y., “Bana gençliğinde yaşadığı cinsel ilişkileri anlatıyor, benimle de aynısını yapmak istediğini söylüyordu. Bir ara, benimle aynı yatakta yatmak istediğini söyledi. İlk başta kabul etmedim ama ısrarları karşısında 'Nasılsa bu dedenin bana zarar verecek hali yok' dedim ve izin verdim. Saçımı okşayıp öpmeye kalkıştığında tepki gösteriyordum, ama yanımda uyumasına da izin veriyordum. Bir gün Viagra alıp geldi. Hapları içmesi halinde ölebileceğini anlattım. Yarım saat arayla 4 hapı içti. Kıpkırmızı oldu, ancak ereksiyon olamadığını söyledi” dedi.

Yunus K. ise “Bir süre sonra koca bulup evlenmesi gerektiğini anlattım. O da 'Sen erkek değil misin? Beni idare edersin' dedi. Benim 13 yıldır erkekliğim yok, fakat beni baştan çıkarmaya çalıştı. Evi verince benimle aynı yatağı paylaşmaya başladı. 4 ay birlikte yattık. Her gün 'Sen ölmüşsün' diye söylenirdi. Çocuğum gibi gördüğüm için sevip okşuyordum. Birlikte olabilmek için bana hap da içirdi. Oğlum ve torunum tutuklandıktan sonra da beni tehdit etti. Korktuğum için dairenin tapusunu verdim. Fakat satıştan sonra yatağı ayırdı. Sonra da bizi terk etti” dedi.

hürriyet