4. Uluslararası Türk Dünyası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresi Tamamlandı
Türk Eğitim-Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği’nin, Büyük Zafer’in 100.Yılı Anısına düzenlediği 4. Uluslararası Türk Dünyası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresi tamamlandı.
Kongrenin ilk gününde Genel Başkan’ın ve protokol konuşmalarının ardından “Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk” açılış oturumu gerçekleştirilmiş, daha sonra sırasıyla “Mareşal Fevzi Çakmak Oturumu”, “Mirliva İsmet Oturumu”, “Albay Asım Gündüz Oturumu” ve “Nurettin Paşa Oturumu” düzenlenmişti. Kongrenin birinci gününde aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serkan Özel “ Erken Çocuklukta Gelişim ve Örüntü Becerilerinin Ölçülmesi” paneli ile “Eğitim Yönetimi, Öğretmenlik Meslek Kanunu ve Kariyer Basamakları” konulu forum gerçekleştirilmişti.
Kongrenin ikinci gününde ise “Yakup Şevki Paşa Oturumu”, “Fahrettin Paşa Oturumu”, “Mehmet Emin Koral Oturumu” “Kemalettin Sami Gökçen Oturumu”, “Ali Hikmet Ayerdem Oturumu”, “Şükrü Naili Gökberk Oturumu”, “Kazım İnanç Oturumu” yapıldı. “JIPTOD Düşünsel Kovalama Oyunu Uygulama Atölye Çalışması”, “Eğitim Sosyal Bilimlerde Proje Hazırlama Süreçleri Atölye Çalışması”, “JIPTO Sanatı Atölye Çalışması” ile “Türkiye’de Öğretmen Yetiştirme ve İstihdam Politikalarının Değerlendirilmesi” paneli de gerçekleştirildi.
Kongrede “30 Ağustos Kapanış Değerlendirme Oturumu” yapıldı. Burada kapanış konuşması yapan Türk Eğitim-Sen ve UAESEB Genel Başkanı Talip Geylan, “Önümüzdeki yıl Cumhuriyetin 100. Kuruluş yıl dönümünde 4. Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi yapacağız. Ayrıca Cumhuriyetin 100. Yılında eğitim alanında hem geçmiş 100 yılı değerlendireceğiz hem de yeni Türk yüzyılına projeksiyon tutacak çalışmalara imza atacağız” diye konuştu.
Üniversitelerde liyakat sağlanmalıdır.
Üniversitelerin sorunlarına değinen Genel Başkan Geylan, üniversitelerde yönetimlerden kaynaklanan arazlardan dolayı sendikal bilinç ve algının tam anlamıyla yerleşmediğini söyledi. Üniversite yönetimlerinin, sendikaları, yetkilerini paylaşmak zorunda kaldıkları kuma gibi gördüğünü kaydeden Geylan, kimi üniversitelerde anlamsız bir direnç ortaya konulduğunu bildirdi. Bazı üniversitelerde hala disiplin kurullarındaki sendika temsilcilerine yer verilmek istenmediğine vurgu yapan Geylan, keyfi yönetim anlayışını eleştirdi.
Üniversitelerde mevcut rektör atamalarına tepki gösteren Geylan, bir kısım rektörlerin iş başına geldiklerinde sırtlarını dayadıkları yapıların adeta emir eri olduğuna dikkat çekti. Geylan, “Rektörlerin ayrım yapılmaksızın idari ve akademik personelin demokratik oylarıyla atanmasını istiyoruz. Sandıktan çıkan birinci isim rektör olarak atanmalıdır. Liyakat ancak bu şekilde sağlanabilir.” diye konuştu.
İş güvencesi olmayan genç akademisyenlerimiz nasıl bilim üretecek?
Sadece rektör atamalarında değil, akademik kadro tahsisinde yaşanan keyfiyetlere de değinen Geylan, “Doçent ya da profesörlük kadrosu almak için maalesef yönetime yakın olmak gerekiyor. Oysa akademik yeterliliği sağlamış her akademisyen kota ve kontenjan sınırı olmaksızın kadrosuna alınmalıdır” dedi.50/d statüsünde görev yapanların adeta doktorasının bitmemesi için dua ettiğini kaydeden Geylan, “İş güvencesi olmayan ve gelecek kaygısı yaşayan bu genç akademisyenlerimiz nasıl bilim üretecek?” diye sordu.
Bilgi birikimi ve sınav başarısına göre idari personelin görevde yükselmelerinin sağlanması gerekmektedir.
Üniversite idari personelinin sorunlarına da dikkat çeken Geylan, geçmiş yıllarda YÖK’ün merkezi görevde yükselme sınavı yaptığını ve 66 üniversitenin buna dahil olduğunu hatırlatarak, merkezi görevde yükselme sınavının yeniden yapılması ve tüm üniversitelerin buna dahil olması için YÖK’e yazı yazdıklarını söyledi. Geylan, “Artık yönetimin keyfiyetine göre değil, bilgi birikimi ve sınav başarısına göre idari personelin görevde yükselmelerinin sağlanması gerekmektedir” dedi.
İdari personelin eş durumundan tayin hakkına da sahip olmadığını bildiren Geylan, bunun anayasa ihlali olduğuna dikkat çekerek, idari personele eş durumundan tayin hakkı verilmesini istedi.
Gerçek zam, enflasyon farkı üzerinden refah payı uygulamasının hayata geçirilmesi ile mümkün olur.
Ekonomik sorunlara da dikkat çeken Geylan, ocak ayında toplu sözleşmede alınan karar gereği maaşlara yüzde 7 zam artışı yapılacağını ve enflasyon farkı verileceğini hatırlattı. Enflasyon oranında zammın aslında sıfır zam demek olduğunu yineleyen Geylan, “Gerçek zam, enflasyon farkı üzerinden refah payı uygulamasının hayata geçirilmesi ile mümkün olur” dedi.
Üniversite çalışanlarının maaş bordrolarına dikkat çeken Geylan, “Kasım ayında yardımcı hizmetli personel 8 bin 310 TL, ¼ derecedeki memur 10 bin 102 TL, doktor öğretim görevlisi 16 bin 799 TL, doçent 19 bin 300 TL, kıdemli profesör 24 bin 600 TL maaş alıyor. Türk-İş’in kasım ayı araştırmasına göre yoksulluk sınırı 23 bin TL’ye yükseldi. Hal böyle olunca bu maaşların tamamı yoksulluk sınırının altında kalıyor. Yoksulluk sınırına mahkûm ettiğiniz çalışanlarla verim alamazsınız. Dolayısıyla bu noktada yapılması gereken bellidir: 2023 bütçesi TBMM gündemine geliyor. Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen olarak üç taleple gündem oluşturacağız. Bunlardan birincisi kamu çalışanlarına enflasyon farkının dışında refah payı uygulaması getirilmesi, ikincisi geçmiş kayıplarımızın telafi edilmesi için seyyanen zam, üçüncüsü ise aylık verilen enflasyon farkının her ay maaşlara yansıtılmasıdır. Hükümetin ‘memuru enflasyona ezdirmeyeceğiz’ söyleminin havada kalmaması için enflasyon farkının her ay maaşlara yansıtılması gerekir” diye konuştu.
Kongrenin değerlendirme oturumunun ardından “Türk Kültürü ve Büyük Zafer” sergisi katılımcılar ile buluştu.
“Üniversite Temsilcileri Eğitim ve İstişare Toplantısı” yapıldı.
Ayrıca 26 Kasım tarihinde Üniversite Temsilcileri Eğitim ve İstişare Toplantısı da yapıldı. İstişare toplantısı ile 4. Türk Dünyası Uluslararası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresi’nin ortak açılış oturumu 25 Kasım tarihinde yapılmıştı.
Öğleden önceki ilk oturumda “Kurumsal Kimlik Tanıtımı ve Sosyal Medya Kullanımı” konulu bir seminer verildi. Öğleden sonraki oturumda ise Genel Sekreter Haydar Urfalı, Genel Başkan Yardımcıları Selahattin Dolgun ve Orhan Kütük yönetiminde Üniversite Temsilcileri İstişare Toplantısı yapıldı.
Toplantıda Türk Eğitim-Sen’in üniversite çalışanlarına yönelik bilgi verildi, üniversite ve YÖK çalışanları ile akademisyenlerin sorunları ele alındı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.