330 bin öğretmen adayının atanması mümkün mü?
Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu ile öğretmen atamalarını konuştuk.
2015 seçimleri geçmiş seçimlere göre farklılık arz ediyor. Geçmiş dönemlerde yaşanan ideolojik siyaset bu dönemde yerini vaat temelli bir siyasete bırakmış durumda..
Seçim vaatlerinde en önemli yer tutan konulardan birisi de öğretmen atamaları.
Öğretmen atamaları konusunu Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu ile görüştük.
İşte Aydoğdu ile yaptığımız röportaj...
ÖĞRETMEN AÇIĞI SAYISI NET OLARAK 117 BİNDİR
Öğretmen açığı konusunda fark farklı rakamlar var. Bu konudaki gerçek sayı nedir? Bu sayı tekli ve çiftli eğitime göre değişiyor mu?
Milli Eğitim Bakanlığında bugün tekli ve ikili eğitime göre, açık olan norm sayısı 116 bin 905'tir. Yani öğretmen ihtiyacımız yaklaşık olarak 117 bindir. Ancak açığımızın yanı sıra bazı branşlarda norm fazlalığımız var. Norm fazlası sayımız ise 30 bin... Yani 330 bin açığımız yok...
330 BİN ADAYIN ATANMASI DEMEK, 213 BİN ATANACAK ADAYIN ÇALIŞMADAN MAAŞ ALMASI DEMEKTİR
Açıkta bekleyen, üniversitelerden mezun olmuş 330 bin öğretmen adayı bulunuyor. 330 bin adayın teknik olarak hepsinin atanması mümkün mü?
Öğretmen atamaları konusu çok fazla istismar edilen bir konu.. Açıkçası, bu konuda, öğretmen adaylarının duygularıyla oynanıyor. Zira 330 bin adayın atanması bazı öğretmenlerin çalışmadan maaş alacağı anlamına gelir. Şöyle bir örnek vereyim. Van'daki A okulunda 2 Türkçe öğretmeni ihtiyacı bulunsun. Siz oraya 10 Türkçe öğretmeni gönderirseniz, 2 Türkçe öğretmeni çalışıp maaş alacak, 8 Türkçe öğretmeni ise çalışmadan maaş alacak. Böyle bir şey mümkün olabilir mi?
Yine size başka bazı örnekler vereyim... Bakın bizim Fizik öğretmeni ihtiyaç sayımız 1.334'tür, açıkta bekleyen sayı ise 7.135'tir. Yine Sosyal Bilgiler alanından olan ihtiyacımız 1.663, açıkta bekleyen mezun sayısı ise 20 bin 544... Tarihten ihtiyacımız 1.208, açıkta bekleyen mezun sayısı ise 14.288'tür. Ayrıca Tarih branşında 1.343 adetlik fazlamız bulunuyor. Şimdi bizim ihtiyacımız bu iken, ihtiyacımızın çok üstünde alım yapmamızın ne derece doğru bir davranış olacağını vicdanlara bırakıyorum.
Bakın öğrenci başına öğretmen sayımız konusunda Avrupa ortalamasını yakalamış durumdayız. Avrupa'da öğrenci başına düşen öğretmen sayısı 24'tür. Bizdeki oranların tablosunu size veriyim, buyrun...
Sayın Aydoğdu'nun verdiği tablo
Bölge | Öğrenci başına Düşen öğretmen sayısı |
Doğu Anadolu Bölgesi | 19 |
Güneydoğu Anadolu Bölgesi | 23 |
Akdeniz | 19 |
Ege | 16 |
İç anadolu | 17 |
Karadeniz | 16 |
Marmara | 22 |
Avrupa Ortalaması | 24 |
ÜSTELİK İLERİDE NÜFUS ARTMAYACAK, AZALACAK... BU NEDENLE OKULLARDAKİ ÖĞRENCİ SAYISI DÜŞECEK
Peki ileride oluşacak, nüfus artışına göre 330 bin adayın atanması mümkün değil mi?
Yine mümkün değil Nezir bey... Şuan biliyorsunuz doğurganlık oranımız düşüyor. Yaptığımız projeksiyonlara göre, 2023 yılındaki okul çağı nüfusunda yüzde 7'lik gibi bir düşüş yaşanacaktır. Toplum olarak gençleşmiyor, yaşlanıyoruz. Bu ise bir çok okulda ihtiyaçların kapanacağı anlamına geliyor. Bu bağlamda, Sayın Cumhurbaşkanımızın doğurganlık konusuna yaptığı vurgular, ülkenin geleceği açısından önemlidir.
Yine başka bir detay vereyim size... Bakın bazı bölgelerde göçten dolayı okullar kapanıyor. Örneğin İç Anadolu'nun kırsalından Büyükşehirlere göç olduğu için öğrenci sayısında ciddi düşüş var. Bunun sonucu olarak da öğretmenlerimiz norm fazlası duruma düşmekte... Bu norm fazlası öğretmenleri başka bir bölgeye kaydırmak mümkün olmuyor. Böylece öğretmenlerin yerini değiştiremiyoruz, bu ise, norm fazlalığını artırıyor. Şuan Van, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Bursa, Antep, Antalya, Adana ve Mersin gibi iller göç aldığı için, ihtiyaçlar daha çok bu illerde oluşuyor.
HİÇ, İŞSİZ ÖĞRETMEN ADAYLARIYLA, EMPATİ YAPIYOR MUSUNUZ?
Sayın Aydoğdu, siz de yaşamışsınızdır, işsizlik, mezun olup iş sahibi olamamak çok kötü bir duygu... Öğretmen adaylarının yaşadıklarıyla ilgili olarak hiç empati yapıyor musunuz?
Empati yapmadığımız an olmuyor. Özellikle bu konu bizi derinden sarsıyor. Çünkü bu arkadaşlarımızla hergün biz görüşüyoruz. Ben size az önce bir cümle kurdum. Öğretmen adaylarının duygularıyla oynanıyor, dedim. Ama bu demek değildirki biz fildişi kulelerinden sorun takip ediyoruz... Bakın biz gelen tüm öğretmen adayı arkadaşlarla görüşüyoruz. Sayın Bakanımızın talimatı doğrultusunda il dışından gelmiş adaylara, eğer görüşme programımız o gün için uygun değilse, o gün kalacak yer bile ayarlıyoruz. Görüştüğümüz öğretmen adayı arkadaşlarımızla ağladığımız çokça saatler de oldu. Ama bunu hiç dillendirmedik.
Biz mezun olup annesinin, babasının umutla atanmasını beklediği öğretmen adaylarıyla, bu ülkenin ihtiyaçları arasında optimal bir denge kurmaya çalışıyoruz. Bu dengeyi kurarken de yalan söylemeden, işsiz insanların duygularıyla oynamadan hareket ediyoruz. Bu arkadaşlar Bakanlığa girdiğinde Müsteşarımızla, bizimle çok rahat görüşebiliyorlar. Saatlerce dertleşebiliyorlar. Gençlerimizin duyguları üzerinden sömürü yapmayı etik bulmuyoruz. Yoksa bu gençler bizim ailemiz, kardeşlerimiz ve biz onlara öyle davranıyoruz.
NÖBET ÜCRETLERİ
Bir diğer konu nöbet ücreti... Bu konudaki çalışmalar ne durumda?
Sayın Bakanın talimatlarıyla bu konuda çalışma yaptık ve nihayete erdirdik. Şimdi ise konuyu Maliye Bakanlığıyla görüşüyoruz. Bu çalışmalar bitince daha net bir açıklama yapabileceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.