19.Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi

19.Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi

19.Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi

19. DÜNYA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KONGRESİ (11-15 EYLÜL 2011)

 

19. Dünya İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kongresi 11-15 Eylül tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi. Kongre’ye Türkiye Kamu-Sen adına Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Güzel ve Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi Koordinatörü Ercan Han katıldı.

 

Kongre, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Uluslararası Sosyal Güvenlik Kurumu (ISSA) ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işbirliğiyle gerçekleştirildi. Kongre ve fuar, meslek hastalıkları ve iş kazalarını önlemede yeni fikirlerin ortaya çıkmasını sağlamayı amaçladı.

 

Haliç Kongre Merkezinde gerçekleştirilen kongrede, “Sağlıklı ve Güvenli Bir Gelecek için Küresel Güvenlik Kültürünü Oluşturalım” parolası ile yola çıkan konuşmacılar, meslek hastalıkları ve iş kazalarını önlemede yeni olanakları ve yapılması gerekenleri çeşitli platformlarda tartışma olanağı buldular.

 

19. İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’nde, İş Sağlığı ve Güvenliğine Kapsamlı, Planlı ve Önleyici Yaklaşımlar, İş Sağlığı ve Güvenliğine Sistem Yaklaşımı, İş Sağlığı ve Güvenliğinde Sosyal Diyalog, Ortaklıklar ve Yenilikler ile Küresel Ekonomi ve Değişen İş Dünyasında Ortaya Çıkan Yeni Güçlükler ana temaları çerçevesinde, oturumlar düzenlendi. Genel oturum toplantıları, teknik oturumlar, bölgesel toplantılar, sempozyumlar, çok sayıda oluşturulan konuşmacı köşeleri, poster sunumları, ulusal ve uluslararsı kuruluşların düzenlediği yan etkinlikler ve eğitim kursları, uluslararsı film ve multimedya festivali ile teknik turlar gerçekleştirildi.

 

Kongre süresince, ulusal ve uluslararası düzeyde 597 adet poster sunumu gerçekleşirken, 22 farklı konuşmacı köşesine, ulusal ve uluslararası 102 konuşmacı katılarak, iş sağlığı ve güvenliği alanında çok önemli konulara dikkat çektiler.

 

19. Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi süresince 12 ayrı salonda birbirine paralel 10 teknik oturum, 31 sempozyum, 4 bölgesel toplantı, 2 bölgesel konferans ile 29 adet yan etkinlik ve eğitim kursları da düzenlendi. Bu oturumlarda iş sağlığı ve güvenliği alanında ulaşılmak istenen hedefler ve eylem planları ortaya kondu.

 

14 Eylül 2011 Çarşamba günü sona eren 19. Dünya İş Sağlığı ve Kongresi Kapanış Töreni’nde konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Sıddık Topaloğlu “3 yıl önce başlayan uzun, zahmetli ama aynı derecede de heyecanlı yolculuğumuzun bugün sonuna gelmiş bulunuyoruz. Kongrenin hem ülkemize getirme aşaması hem de gerçekleştirme aşamaları bizim için bir maraton koşusu gibiydi. 5 gün boyunca dünyanın 140 ülkesinden gelen değerli katılımcılarımızla yaptığımız çalışmalar sonucunda, elde edilen bilgileri ve sonuçları sizlerle paylaşmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz” dedi.

 

“2008 yılında Güney Kore’nin başkenti Seul’de başlayan İstanbul maratonu, bu tarihi ve kültürel zenginlikleri ile göz kamaştıran İstanbul’un ününe yakışır şekilde tarihi bir deklarasyonun imzalanması ve rekor bir katılımcı sayısı ile son buldu” diyen Topaloğlu, ”Kongre boyunca 597 poster sunumu, 12 ayrı salonda birbirine paralel 10 teknik oturum, 31 sempozyum, 4 bölgesel toplantı, 2 bölgesel konferans ile 29 adet yan etkinlik ve eğitim kursları ile 22 konuşmacı köşesinde ulusal ve uluslararası 102 konuşmacı yer aldı. Gerçekten İstanbul farkını ortaya koydu ve rekorlara imza attı. Bundan sonraki kongreler, İstanbul öncesi ve sonrası diye anılacak” diye konuştu.

 

Törende, ILO’dan Seiji Machida, ISSA’dan Genel Sekreter Hans-Horst Konkolewsky ile Kore İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı (KOSHA) Başkanı Hun KiBaek de birer konuşma yaptılar. 19. Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi Kapanış Töreni, Alman Sosyal Kaza Sigorta Kurumu Başkanı (DGUV) Hans-Joachim Wolf’un 2014 yılındaki Dünya Kongresinin Almanya’da yapılacağını ilan etmesinin ardından, Uluslararası Film ve Multimedya Film Festivali Ödül Töreni ile son buldu.

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik başkanlığında biraraya gelen 32 ülkenin Çalışma Bakanları Dolmabaçe Sarayı’nda düzenlenen toplantıda, 2008 yılında Güney Kore’nin başkenti Seul’de imzalanan Seul Deklarasyonunu destekleyen ve bir adım öne taşıyan “İstanbul Deklarasyonu”na imza attılar. Deklarasyona imza atan ülkeler, uluslararası platformda iş sağlığı ve güvenliği politikalarının yasa ile teminat altına alınmasına ve bu alanda yenilikçi, sürdürülebilir ve insanca çalışma koşullarının yaşatılmasına önem ve özen gösterecekler.

 

19. Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi, bugüne kadar düzenlenen kongreler içerisinde birçok ilke de imza attı. İlk defa Çalışma Bakanları Zirvesi’ne 32 ülkenin bakanı katılırken, katılımcı sayısında ile bir rekora da imza atılmış oldu. Öte yandan, ILO ve ISSA’nın yanısıra, kongreye katılan işveren örgütleri, işçi örgütleri ile meslek kuruluşları ve dernekler sayısında da bir ilke imza atıldı. Böylelikle, işçi ve işverenle birlikte devletin çeşitli kurumları yanyana gelirken, çeşitli meslek kuruluşları ve dernekler de aynı platformda buluşma olanağı yaşadılar.

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik başkanlığında biraraya gelen 32 ülkenin Çalışma Bakanları ise Dolmabaçe Sarayı’nda düzenlenen toplantıda, 2008 yılında Güney Kore’nin başkenti Seul’de imzalanan Seul Deklarasyonunu destekleyen ve bir adım öne taşıyan ‘İstanbul Deklarasyonu’na imza attı. Deklarasyona imza atan ülkeler, iş sağlığı ve güvenliği politikalarının yasa ile teminat altına alınmasına ve insanca çalışma koşullarının yaşatılmasına özen gösterecekleri bildirdiler.

 

Kongre ile ilgili izlenimler ve iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bazı bilgiler ise kısaca şu şekildedir:

 

Türkiye, iş kazaları ve meslek hastalıklarının en yüksek olduğu ülkelerinden birisi. Resmi kayıtlara göre 2000-2009 döneminde Türkiye’de 784 binden fazla iş kazası olmuş ve bu kazalarda 10 binin üzerinde emekçi yaşamını yitirmiş. Resmi kayıtlara girmeyen iş kazaları ya da meslek hastalıkları (Önlenebilir oldukları halde gerçekleştiği için bunları “iş cinayeti” olarak tanımlamak gerekir) nedeniyle ölen ve sakat kalan çalışanların sayısını tahmin edebilmek ise neredeyse imkânsız.

 

Bu noktada uluslararası düzeyde yapılan bu kongrenin kaygısının işçilerin sağlığı ve güvenliği olmadığı adından bile anlaşılmaktadır. İşçi sağlığı yerine “iş sağlığı” kavramını tercih eden kongre, işçinin değil işin sağlığını yani işletmenin verimliliğini, kârlılığını hedeflemektedir. Zaten Kongre amacını “...Tüm dünyada önleme kültürünün yaygınlaşmasını sağlamak ve iş sağlığı ve güvenliği ile bağlantılı yeni bilgi ve tecrübelerin alışverişine olanak tanımak” biçiminde açıklamaktadır. Yani kongre, iş sağlığı ve iş güvenliğini bir kültür meselesi olarak göstermeye çalışmaktadır.

 

19. Dünya İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kongresi’nin organizasyon komitesinde devleti temsilen Sağlık Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Çalışma Bakanlığına bağlı kurumlar bulunmuşlardır. Bunun yanı sıra işveren kuruluşları, işçi sendikaları ve meslek kuruluşları da Kongre’nin organizasyon komitesinde yer almışlardır.

 

Kongreye katılan işçi sendikalarının özellikle konfederasyon düzeyinde iş kazalarına ve meslek hastalıklarına yönelik tavrının son derece yetersiz ve tutarsız olduğu görülmüştür. İş başında her yıl binlerce çalışanın öldüğü on binlercesinin sakat kaldığı, hastalandığı bir ülkenin sendikaları örgütlü oldukları işyerleri dışında (Örgütlü işyerlerindeki tutumları da tartışmalıdır) yaşananları görmezden gelmişlerdir.

 

Ayrıca Türkiye’den TMMOB ve TTB’nin Kongre organizasyon komitesi içerisinde yer almışlardır.

 

Kongrede elde edilen bilgilere göre, her yıl ülkelerin gayrisafi milli hasılalarının yaklaşık yüzde 1-4’ü arasında değişen maddi kayıplar olduğu tahmin ediliyor. Yıllık maddi kayıpların en az 600 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Her yıl 2.2 milyon çalışan iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor.

 

Başbakan Sayın R.Tayyip Erdoğan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik'in açılışını yaptıkları kongreye 140 ülkeden 5 bin 400 kişi katıldı.

 

Kapanış Töreninde Uluslararası Film ve Multimedya Festivali ödüllerinin sahiplerinden biri TÜPRAŞ oldu.

 

Uluslararası Film ve Multimedya Festivali ödülleri, Türkiye ile beraber Brezilya, Almanya, İsviçre, İsveç, Meksika, Malezya, Norveç ve İngiltere’den katılan filmlere gitti.

 

Kongre ile eş zamanlı açılan Fuara da 116 yerli ve yabancı firma katılırken fuar ziyaretçilerinin sayısı da 20 binlere ulaştı.

 

Başbakan Sayın R.Tayyip Erdoğan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik tarafından açılışı gerçekleştirilen ve dünyanın en önemli kongrelerinden biri olan 19. Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi ve Fuarı, rekor katılımcı ile sona erdi.

 

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Uluslararası Sosyal Güvenlik Kuruluşları Birliği (ISSA) ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işbirliği ile Haliç Kongre Merkezi’nde 11-15 Eylül 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilen kongrede 32 ülke Çalışma Bakanlarının katılımıyla İstanbul Deklarasyonu da imzalandı.

 

İSTANBUL DEKLERASYONU

 

19.Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi açılışından önce 11 Eylül 2011 tarihinde, evsahipliği Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan Güvenlik Kültürü için Çalışma Bakanları Zirvesi vesilesiyle İstanbul’da bir araya gelen katılımcılar, çalışma koşullarında sürekli iyileşmenin çok önemli olduğunu ve işçilerin sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamında çalışma hakkının geliştirilmesinin temel insan hakkı olarak tanınmasını hatırlatarak, ulusal ve uluslararası organizasyonlar ve kuruluşlar arasında sürdürülebilir işbirliğinin güçlendirilmesinin önemini kabul ederek, iş sağlığı ve güvenliğini geliştirmek için ulusal ve uluslararası gayretlerle edinilen ilerlemeyi memnuniyetle karşılayarak, Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili belgelerinin önemini kabul ederek, 18.Dünya İş sağlığı ve Güvenliği Kongresi vesilesiyle 29 Haziran 2008 tarihli İş Sağlığı ve Güvenliği Zirvesinde benimsenen İş Sağlığı ve Güvenliği Seul Deklarasyonu’nun tarihi önemini kabul ederek,

 

Aşağıdakileri deklare ederler:

 

1. İş sağlığı ve güvenliğini yüksek seviyelere çıkarmak Çalışma Bakanlarının ve bütünüyle toplumun sorumluluğudur. Çalışma Bakanları ulusal gündemlerinde önceliğin iş sağlığı ve güvenliğine verilmesini sağlayarak ve süreklilik zemininde güçlü ve sürdürülen ulusal önleyici iş sağlığı ve güvenliği kültürünü oluşturarak bu hedefe ulaşılmasına katkı vermelidirler,

 

2. Sürdürülebilir ulusal bir önleyici iş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşturulması ve geliştirilmesi, devletlerin, işçi ve işverenlerin her seviyede sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlanmasında aktif yer aldığı ve önleme prensibine önceliğin verildiği tanımlanmış haklar, sorumluluklar ve görevlerden oluşan bir sistemle sağlanmalıdır,

 

3. Zirve katılımcıları, imzalarıyla Seul Deklarasyonunun arka planına ve hedeflerine tam ve koşulsuz desteklerini beyan ederler,

 

4. Zirve katılımcıları dünya çapında önleyici iş sağlığı ve güvenliği kültürünü geliştirme

konusunda liderlik etmeyi ve iş sağlığı ve güvenliğine ulusal ve bölgesel gündemlerinde

önemle yer vermeyi taahhüt ederler.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.