15 Temmuz Kamu Çalışanlarını Vurdu
15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından ülkemizdeki bütün kurum ve kuruluşların terör örgütlerinden arındırılması amacıyla bir takım tedbirler yürürlüğe girdi. Bu doğrultuda 100 binin üzerinde kamu görevlisi açığa alınırken 60 binden fazla kamu çalışanı
15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından ülkemizdeki bütün kurum ve kuruluşların terör örgütlerinden arındırılması amacıyla bir takım tedbirler yürürlüğe girdi. Bu doğrultuda 100 binin üzerinde kamu görevlisi açığa alınırken 60 binden fazla kamu çalışanı meslekten ihraç edildi, bir kısmı ise gözaltına alındı. Birçok kamu görevlisinin FETÖ ile hiçbir bağı olmadığı halde asılsız ihbarlar yoluyla açığa alındığı ya da ihraç edildiği yönünde şikâyetler ortaya çıkarken diğer taraftan kamu kurum ve kuruluşlarında büyük bir huzursuzluk yaşandığı, kamu görevlilerinin yaşanan belirsizlik nedeniyle büyük bir panik içinde olduğu, birçoğunun emekli olmaya hazırlandığı gözlendi.
Anket 7 bin 254 Kamu Görevlisi İle Gerçekleştirildi
15 Temmuz darbe teşebbüsü dolayısıyla alınan tedbirlerden en çok etkilenen kesim hiç şüphesiz kamu görevlileri oldu. Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi, 15 Temmuz sonrası alınan tedbirlerin kamu görevlileri üzerindeki etkisini araştırmak üzere tüm ülke genelinde geniş çaplı bir anket gerçekleştirerek, kamu görevlilerinin gelişmeler hakkındaki düşüncelerini sordu. Konfederasyon Ar-Ge Merkezi’nin 7 bin 254 kamu görevlisi üzerinde gerçekleştirdiği ankette son derece çarpıcı sonuçlara ulaşıldı.
Her 10 Çalışanın 9’unun Mesai Arkadaşı Açığa Alındı Ya Da İhraç Edildi; Memurun İş Yükü Arttı
Ankette kamu görevlilerinin yüzde 89,9’unun bu süreçte en az bir mesai arkadaşının açığa alma ya da ihraç işlemi ile karşı karşıya kaldığı görüldü.
Ankete katılan kamu görevlilerinin yüzde 70,6’sı açığa alma ya da ihraç edilen arkadaşları nedeniyle daha fazla iş yükü ile karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Bu süreçte iş yükünün artmadığını belirtenlerin oranı ise yüzde 29,4 olarak belirlendi.
Memurlar Görevden Alınan Mesai Arkadaşlarının Gerçekten Örgüt Üyesi Olduğunu Düşünmüyor
Ankette ortaya çıkan en dikkat çekici sonuçlardan bir tanesi, kamu görevlilerinin mesai arkadaşlarının gerçekten terör örgütü üyesi olduğuna inanmadıkları şeklinde ortaya çıktı. “Açığa alınan/ihraç edilen mesai arkadaşınızın gerçekten örgüt üyesi olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna “Evet” diyenlerin oran yalnızca yüzde 7,1 olurken, arkadaşlarının gerçekten örgüt üyesi olduğunu düşünmeyenlerin oranı yüzde 92,9 oldu.
Açığa Alma ve İhraçlarda Adalet Yok
Bu sonuçlara paralel olarak kamudaki açığa alma ve ihraç işlemlerinin adil bir şekilde gerçekleştiğine inananların oranı yalnızca yüzde 2,4’te kalırken ankete katılan kamu görevlilerinin 97,9’u yaptırım uygulananlar arasında örgütle hiçbir ilgisi bulunmayan masum kamu görevlilerinin bulunduğuna inandıklarını belirtti.
Memur Örgüt Yapılanmasının Tamamen Yok Edileceğine İnanmıyor
Bununla birlikte kamu görevlilerinin, ihraçlara rağmen kamudaki her türlü yasadışı yapılanmanın bertaraf edileceğine dair inançlarının oldukça düşük olduğu gözlendi. Ankete katılan kamu görevlilerinin yalnızca yüzde 6,1’i bu tedbirlerin kamudaki örgüt yapılanmasını tamamen yok edeceğini düşünürken, yüzde 93,9’unun ise alınan tedbirlere rağmen kamudaki örgüt yapılanmasının tam olarak bertaraf edileceğine inanmadığı ortaya çıktı.
Açığa Alma ve İhraçlar Nedeniyle Hizmet Kalitesinde Düşüşler Oldu
Bütün bu uygulamalar ve kamu görevlileri üzerinde oluşan baskı sonucunda memurların %85,9’u bu süreçte bireysel performanslarının düştüğünü ve hizmet kalitelerinin olumsuz yönde etkilendiğini belirtirken, %86,2’si de görev yaptığı kurumun hizmetlerinde aksamalar olduğunu ifade etti.
Memurlar “Böyle Giderse Sıra Bir Gün Bana Da Gelecek” Endişesi Taşıyor
Kamu görevlilerinin uygulanan açığa alma ve ihraç işlemleri nedeniyle büyük rahatsızlık yaşadıkları ise ankette ortaya çıkan bir başka çarpıcı detay oldu. Buna göre ankete katılan memurların yüzde 92,4’ü bu uygulamalardan olumsuz yönde etkilendiğini belirtirken yüzde 81,6’sı ise “Böyle giderse bir gün sıra bana da gelecek” endişesi taşıdığını ifade etti.
Bu Süreçte Her 3 Memurdan 1’i Tehdit Edildi
Ankete katılan memurların yüzde 35,3’ü bu süreç kullanılarak çeşitli kaynaklardan tehdit aldıklarını belirtti. Tehditle karşılaşmadığını ifade edenlerin oranı ise yüzde 64,7 olarak belirlendi.
Memurların Yarısından Fazlası Süreç Nedeniyle Emekli Olmayı Düşünüyor
Açığa alma, ihraç, tehdit ve baskılara bağlı olarak kamuda büyük bir huzursuzluk yaşandığı, bu yaşananlar nedeniyle memurların %54’ünün işten ayrılmayı veya emekli olmayı düşündüğü ortaya çıktı. Bu süreçte yaşananlar nedeniyle işten ayrılmayı ya da emekli olmayı düşünüyor musunuz? Sorusuna, ankete katılanların yüzde 54’ü “Evet” cevabı verirken “Hayır” diyenlerin oranı yüzde 46’da kaldı.
Memurlar Korku ve Endişe İçinde
Kamuda alınan tedbirler nedeniyle kamu görevlilerinin duyduğu korku ve endişe anketin cevaplanması esnasında da ortaya çıktı. Ankete giren toplam kişi sayısı 60 bin dolaylarında iken, cevaplayan kişi sayısı 7 bin 254 ile sınırlı kaldı. Hal böyle olunca anket sorularının cevaplanma oranı yalnızca yüzde 13,8 oldu. Bir başka ifade ile kendisine soru yöneltilen her 7 kişiden 6’sı çekincelerinden dolayı ankete cevap vermedi. Bununla birlikte anket sorularını cevaplayanların yüzde 73,4’ü de bu anketi doldururken içinden geçilen hassas süreç nedeniyle tereddüt ve tedirginlik yaşadığını ifade etti.
GENEL BAŞKAN İSMAİL KONCUK: OLAĞANÜSTÜ HAL DEĞİL OLAĞAN HALE DÖNMEK ZORUNDAYIZ
Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı ankete ilişkin görüşlerini açıklayan Genel Başkan İsmail Koncuk, “Anket sonuçları bizim tahminlerimizin de ötesinde bir vahameti ortaya koymaktadır” dedi. Koncuk şunları söyledi: “15 Temmuz sonrasında yaşananlardan doğrudan etkilenen kesim olan kamu görevlilerinin içinde bulundukları durumun incelenmesi açısından bu anket son derece önemli ve dikkate alınması gereken sonuçlar içermektedir.
15 Temmuz sonrasında alınan tedbirlerin özellikle kamu görevlileri üzerinde büyük bir baskı oluşturduğu açıktır. Bu anket ise bu baskının yarattığı huzursuzluğun herkesin tahmininin üzerinde olduğunu göstermiştir.
Hiç kimsenin terör örgütleri ile mücadeleye “Hayır” demek gibi bir ihanet içerisinde olamayacağı açıktır. Türkiye’nin son derece zor ve kritik bir dönemeçte olduğu bu günlerde, en çok ihtiyaç duyduğumuz olgu ise adalet ve güvendir. Ne yazık ki, terör örgütü ile mücadele esnasında ve bunun öncesindeki ihanet sürecinde yaşananlar, vatandaşlarımızın adalete olan inancını, mahkemelere olan güvenini kaybetmesine neden olmuştur.
Bizleri terör belasından kurtaracak olan; yetkililerin bir sarraf hassasiyetinde suçlu ile suçsuzu ayırt etmesi ve bu süreçte bir tek masumun bile zarar görmesinin önüne geçmesi zorunluluğudur.
Ankette çıkan sonuçlara göre, her üç memurdan birinin tehdit edildiği, yüzde 54’ünün imkânı olması durumunda işten ayrılmayı düşündüğü, hatta anketi cevaplarken bile büyük bir endişe taşıdığı görülmüştür. Bu durum kabul edilemez ve sürdürülemez bir süreci işaret etmektedir. Terörle mücadele edeyim derken, vatandaşların yüreğine korku ve endişe salmak, bu mücadeleyi sekteye uğratacaktır.
Bu bakımdan, hukuk devleti ilkelerinden çıkmadan, yargısız infaz yoluna başvurmadan, asılsız ihbarları dikkate almadan ve bu işi bir cadı avına dönüştürmeden terörle mücadelemizi yürütmek durumundayız. Yapılan her işlemin kamu vicdanında sorgulandığı bu dönemde, kamu görevlileri anketimize verdikleri cevaplarla kurunun yanında yaşın da yandığını, bazı kendini bilmezlerin süreçten faydalanarak kamu görevlilerini sindirmeye, korkutmaya ve bu karmaşadan rant devşirmeye çalıştığını açık yüreklilikle ortaya koymuşlardır.
OHAL süreci, özellikle kamu görevlileri üzerindeki baskının sürmesine ve kamu hizmetlerinin aksamasına yol açacak nitelikleri içinde barındırmaktadır. Bu nedenle ihtiyacımız olan OHAL değil bir an önce OLAĞAN HAL’e geçerek, terör belasının ülkemizi soktuğu bu gerilimli süreçten çıkmak ve kamu görevlilerini rahatlatacak, onlara güven verecek adımlar atmaktır.”
İŞTE ANKET SORULARI VE ÇARPICI SONUÇLAR
1-Bu süreçte açığa alınan/ihraç edilen mesai arkadaşınız oldu mu?
- Evet %89,9
- Hayır %10,1
2-Cevabınız “Evet” ise, bu durum iş yükünüzü arttırdı mı?
- Evet %70,6
- Hayır %29,4
3-Açığa alınan/ihraç edilen mesai arkadaşınızın gerçekten örgüt üyesi olduğunu düşünüyor musunuz?
- Evet %7,1
- Hayır %92,9
4-Açığa alma/ ihraç etme uygulamalarının kamudaki her türlü yasadışı yapılanmayı bertaraf edeceğine inanıyor musunuz?
- Evet %6,1
- Hayır %93,9
5-Açığa alma/ihraç etme uygulamaları, üzerinizde olumsuz bir etki yarattı mı?
- Evet %92,4
- Hayır %7,6
6-İşyerinizde, “Böyle giderse bir gün sıra bana da gelecek” endişesi taşıyor musunuz?
- Evet %81,6
- Hayır %18,4
7-Bütün açığa alma/ihraç etme uygulamalarının adil bir şekilde gerçekleştiğine inanıyor musunuz?
- Evet %2,4
- Hayır %97,6
8-Açığa alınan/ ihraç edilenler arasında örgütle hiçbir ilgisi olmayan masum kamu görevlilerinin de bulunduğunu düşünüyor musunuz?
- Evet %97,9
- Hayır %2,1
9-Bu süreci kullanarak herhangi bir kaynaktan tehdit/ baskı gördünüz mü?
- Evet %35,3
- Hayır %64,7
10-Yaşananlar bireysel olarak çalışma azminizi, hizmet kalitenizi olumsuz yönde etkiledi mi?
- Evet %85,9
- Hayır %14,1
11-Açığa alma/ihraç etme uygulamaları, sizce görev yaptığınız kurumun hizmetlerinin aksamasına ya da hizmet kalitesinin düşmesine yol açtı mı?
- Evet %86,3
- Hayır %13,7
12-Yaşananlardan etkilenerek işten ayrılmayı ya da emekli olmayı düşündünüz mü?
- Evet %53,9
- Hayır %46,1
13-Bu süreçte, Türkiye Kamu-Sen’in kamu görevlilerine yaklaşımını olumlu buluyor musunuz?
- Evet %90,0
- Hayır %10,0
14-Bu süreçte, diğer konfederasyonların kamu görevlilerine yaklaşımını olumlu buluyor musunuz?
- Evet %11,5
- Hayır %88,5
15-Bu anketi cevaplarken içinden geçilen hassas süreç nedeniyle herhangi bir tereddüt ya da tedirginlik yaşadınız mı?
- Evet %73,4
- Hayır %26,6
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.