100 Lira taksitle otomobil

100 Lira taksitle otomobil

Ayda 100 lira taksit olsun Türk malı otomobilimiz dar gelirliyle pazara otursun

Hükümetin ‘Türk malı otomobil’ projesine en çok karşı çıkması beklenen ithal markalardan destek geldi. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı Mustafa Bayraktar, “Doğru stratejiyle Türk malı oto hem iç pazarı büyütür hem de otomobil hayali bile olmayan kişileri otomobil sahibi yapabilir. TOKİ modeli yerli otomobil projesinde uygulanabilir” dedi.HÜKÜMETİN ‘Türk malı otomobil’ projejine ithal markaların çatı örgütü Otomotiv Distribütörleri Derneği’nden (ODD) destek geldi. Yerli otomobile en çok karşı çıkması beklenen ODD’nin Başkanı Mustafa Bayraktar, projeye çok sıcak baktığını belirterek, doğru stratejiyle Türk malı otonun hem iç pazarı büyüteceğini hem de otomobil hayali bile olmayan kişileri otomobil sahibi yapabileceğini söyledi. Bayraktar, yerli oto satışlarının ilk etapta 200 bin adedi bulmasa bile 100 bin adetlik yeni bir pazar yaratabileceğini vurguladı.
Ayda 100 TL taksit imkanı
Frankfurt Otomobil Fuarı’nda görüştüğümüz Bayraktar, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın TOKİ modelini yerli otomobil projesinde uygulatabileceğinin altını çizdi. Bayraktar, “Nasıl Türkiye’de TOKİ’nin (Toplu Konut İdaresi) ucuz konutları sayesinde 100 binlerce kişi ayda 100 TL’lik taksitlerle ev sahibi olduysa, yerli otoda da devletin desteğiyle hiç otomobil sahibi olmayanlar ilk otomobillerini alabilir” dedi. Bayraktar, önerisini şöyle açtı:  “Bugün TOKİ sayesinde çok düşük peşinat ve 15 yılı bulan vadelerle ayda 100 ila 200 liraya yüzbinlerce insan, hiç aklında olmayan evleri aldı. Türkiye’de 1000 kişiye düşen otomobil sayısı dünya ortalamasının çok altında. Bunun sebebi, nüfusun büyük bölümünün otomobil alacak gücü yok. Devlet, bu yüzden hurda araçların vergisini düşük tutarak, bu insanların elindeki otomobilleri almak istemiyor. Aksi takdirde çevreyi kirleten, yüksek yakıt sarfiyatına sahip hurda araçların vergisi yükseltilip, trafikten çekilmesi gerekiyor.”
20 bin TL’nin altında olur
Devletin yerli oto konusunda o aracın yer aldığı segmente destek vermesi halinde otomotiv pazarının büyüyeceğini kaydeden Bayraktar, şu örneği verdi: “Bugün 1.3 litre ve altı motor hacmine sahip araçlara hükümet ÖTV desteği verip, yerli otomobil de bu sınıfta yer alsa o zaman çok rahatlıkla günümüz teknolojileriyle 20 bin TL’nin altında bir aracı piyasaya sürebilirsiniz. TOKİ modelinde olduğu gibi uzun vadeli, düşük faizli krediyle desteklenmesi halinde hem elinde hurda aracı olanlar bu araçları trafikten çıkartıp yeni araç alabilir, hem de yüzbinlerce insan ilk kez otomobil sahibi olabilir. ”
Lojistik avantajı olacak
Bayraktar, bu sayede sadece yerli otomobilin değil, tüm markaların vergisel destekten yararlanabileceğini belirterek, “Ama ithal otomobille yerli otomobil arasında en azından lojistik maliyeti olacağı için yerlinin avantajı daha fazla olacaktır. Ayrıca devlet hem çevreyi kirleten araçlardan kurtulacak hem de akaryakıt sarfiyatını düşürecek” dedi.

Hafif ticari örneği var

TÜRKİYE’de benzer durumun  hafif ticari araçlarda yaşandığını hatırlatan Mustafa Bayraktar, hafif ticari araçlara uygulanan yüzde 10’luk ÖTV’den tüm markaların    yararlandığını ama yerli modellerin avantajının ve pazar payının daha yüksek olduğunu belirtti.

DİĞER OTOYAŞAM HABERLERİ

Başka bir markayı satın almak yerine pahalı da olsa Türk malı oto üreteceğiz

SON dönemde Türkiye’de bir taraftan ‘yerli oto’ üretimi tartışılırken, diğer taraftan yerli otoya bu kadar emek harcamak yerine Saab gibi dünyada tanınan ve yerleşik bir markayı satın almanın daha doğru olacağı dile getiliyor. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, hem Türk malı otomobil üretimi hem de Saab gibi yerleşik bir markayı satın alma fikrini değerlendirdi. Babacan’ın açıklamaları hükümetin ‘Türk malı otomobil’ üretimi konusunda ne kadar istekli olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Ucuz ve kolay tanıtım
Türk malı otomobil yerine tüm dünyada eski ve yerleşik bir markayı almanın kesinlikle daha ucuza mal olabileceğini belirten Babacan, “Ucuzluğunun dışında ayrıca böyle bir markanın uluslararası tanıtımı içinde çok uğraşılmayacağı düşüncesi doğrudur. Ancak biz tüm bunlara rağmen yepyeni bir Türk markası yaratmak istiyoruz” dedi. Babacan bunun nedenlerini ise şöyle sıraladı:
Süpriz riskleri getirir
“Eski ve yerleşik bir marka hem ucuz hem de tanıtımı kolay olacaktır ancak bir çok zorluğu da beraberinde getirecektir. Böyle eski bir marka satın almak görünen aynı zamanda göremeyeceğiniz süpriz riskleri, sorumlulukları, sorun ve taahhütleri beraberinde getirebilir. Yani sendikal sorunları, o ülkenin yasal problemleri karşınıza gelebilir. Bunlar yaşanıyor ve büyük sıkıntıları beraberinde getiriyor. O nedenle belki biraz pahalı olabilir ama herseye yeniden ve sıfırdan başlamanın en doğrusu olduğunu düşünüyoruz. Biz bir Türk markası yaratmak istiyoruz. Yoksa dünyada Saab gibi bir çok marka var.”

İflası kabul edilmedi

İSVEÇLİ Saab, 2009 yılı sonunda General Motors (GM) tarafından uzun uğraşlar sonunda Hollandalı Skyper firmasına 74 milyon dolar nakit, 326 milyon değerinde imtiyazlı GM hissesi karşılığında satılmıştı. Saab’ı alan şirketin ismi daha sonra Swedish Automobile olarak değişmiş, şirket bünyesindeki Skyper firmasını elinden çıkartmıştı. Ancak bu dönem içinde mali krizden kurtulamayan şirket iflas başvurusunda bulunarak zaman kazanmaya çalışmış ancak bu başvuru da kabul edilmemişti. Saab, geçtiğimiz yıl yanlızca 30 bin araç satışı kaydederken, yüzde 53’lük hissesi için yaklaşık 250 milyon Euro isteniyordu.

‘Sonu geldi’ denilen Defender’ın yenisini yine Otokar mı üretecek

HİNTLİ Tata’nın bünyesine giren İngiliz Land Rover’ın 1940’lı yıllardan günümüze kadar bazı değişimlerle üretmeye devam ettiği efsanevi ‘Defender’ modelinin tarihe karışması beklenirken, Frankfurt fuarında yeniden ortaya çıktı. Ağırlıklı olarak askeri amaçlı olarak Otokar tarafından Türkiye’de üretilen Defender’ın ‘DC 100’ adı verilen iki yeni konsepti fuarda dünyaya tanıtıldı. Böylece Land Rover’ın gerek güvenlik standartları gerek motorların çevre normlarına uygun olmaması nedeniyle üretimine son vermesi beklenen ‘Defender’ modelini kolay kolay gözden çıkartmayacağı da ortaya çıkmış oldu.
Land Rover, kendisi için 4x4 sınıfının yaratıcılarından olan Defender’ı tamamen günümüz koşullarında geliştirip 2015 yılında üretimine başlamayı düşünüyor. Bu noktada yeni Defender’ı yine Koç Holding şirketlerinden Otokar’ın üretebileceği konuşulurken, Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, “Fuarda tanıtılan tamamen konsept bir araç. Yeni Defender’ın üretilip üretilmeyeceğini net olarak bilmiyoruz. Şu an bize söylenen bir durum sözkonusu değil. Ama ilerde böyle bir
proje önümüze gelirse tabiki üretiriz. Sonuçta biz uzun yıllardır bu aracı üretiyoruz” dedi.

Türkiye’nin payına 1000 XV düştü

SUBARU’nun Franfurt’ta dünya tanıtımını yaptığı yeni crossover modeli XV, Ocak ayında Türkiye’de satışa sunulacak. Sınıfında 4 çeker özelliğinde otomatik şanzımana sahip 1.6 litrelik ilk araç olacak XV’nin fiyatının ise yaklaşık 65 bin TL olması bekleniyor. Subarı Türkiye Genel Müdürü Toros Kardaş, “Bu araçtan ilk etapta yılda en az 2 bin adet istemiştik. Ancak Subaru, Avrupa için 14 bin adetlik bir kota ayırmış. Bize de bu yüzden yalnızca 1000 adetlik pay düşüyor. XV’nin satış hedefinin düşmesiyle bizim 2013 yılındaki 5 bin adetlik hedefimizi biraz ötelemiş olduk. 2012 yılının ikinci yarısında gelecek yeni modellerle bu hedefe 2014 yılında ulaşabiliriz” dedi.

İyi rotadasınız, ekonomik olarak AB sistemine girdiniz

AVRUPA’da Volkswagen Grubu’nun bünyesine girmesiyle çok hızlı bir büyüme kaydeden Skoda’nın Yönetim Kurulu Üyesi Jurgen Stackman, Türkiye’nin özellikle ekonomi yönünde iyi bir rotada olduğunu söyledi. Frankfurt Fuarı’nda görüştüğümüz Stackman, politik olarak Avrupa Birliği’ne katılmamış olmasına rağmen ekonomik hayatta Türkiye’nin bu sistemde olduğunu belirtti. Skoda’nun Türkiye’de marka imajının hızla yükseldiğine dikkat çeken Stackman, “Türkiye distribütörüz Yüce Auto’nun performansından çok memnunuz ve sıkı ilişkilerimiz var” dedi.
Türkiye’de pazarın büyük bir potansiyeli olduğunu gördüklerini anlatan Stackman, şöyle devam etti: “Türkiye’de Skoda satışları adetsel anlamda iyi giderken, vizyon sadece adetle sınırlı değil. Marka imajı konusunda da iyi çalışmalar yapılıyor. Rekabeti seviyoruz ve daha önce olmadığımız kadar iddialı olmaya kararlıyız. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’a bir toplantı için geldim. Pazarın koşullarını canlı olarak gördükten sonra fuarda tanıttığımız yeni sedan modelimiz MissionL’nin Türkiye için biçilmiş kaftan olduğunu anladım. Yeni modelimizin Türkiye’de başarılı olacağına inanıyorum.”
760 bine çıktı
VW Grubu öncesi Skoda’nın sadece Felicia modeliyle pazarda yer aldığını, 20 ülkede 20 bin araç satışı gerçekleştirdiğini hatırlatan Stackman, “Bugün 100 ülkede 760 bin araç sattık. Model sayımızı 5’in üstüne çıkaracağız. VW Grubu’nun bünyesinde çok iyi yerlere geldik diye düşünüyorum” dedi.

 Emre ÖZPEYNİRCİ-Hürriyet

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.